'Biz değil, rakamlar konuşsun'
Erdemir Yönetim Kurulu Başkanı Coşkun Ulusoy, Oyak Grubunun Erdemir'i aldığı zaman çeşitli yorumlarla karşılaştığını belirterek, eleştirilere rakamlarla cevap verdi.
Erdemir Yönetim Kurulu Başkanı Coşkun Ulusoy, Oyak Grubunun Erdemir'i aldığı zaman çeşitli yorumlarla karşılaştığını belirterek, ''Birinci yıldaki yorumlardan bir tanesine rakamlar kendisi cevap verdi. (Oyak bunu alırsa, Erdemir'i yönetemez. Yönetemediği için de sıkıntıya girer, mali açıdan bazı rahatsızlıklar olabilir) yorumuna da cevabı rakamlar ve milletler arası kurumlar veriyor'' dedi.
Ulusoy, Oyak yönetiminde 1 yılını tamamlayan Erdemir Grubunun 2006 yılı mali sonuçlarının açıklandığı toplantıda yaptığı konuşmada, Oyak Grubunun Erdemir'i resmi olarak geçen yılın Şubat ayında devraldığını hatırlatarak, Erdemir'de 2006'nın 10 ayının Oyak yönetiminde geçtiğini söyledi. Oyak Grubunun başarıyı karla ölçtüğünü, yıllardır hep karı gündeme getirdiğini ve karın, nihai netice olduğunu vurgulayan Ulusoy, ''Arkadaşlarla dışarıda şakalaşırken şunu diyorduk, herhalde bize (Bu işi bilmiyor) diyenler haklı çıktı. Bu yıl (2006) bu kadar (684,9 milyon YTL net kar) çıktı. Öğrendikten sonra herhalde daha da artırmaya gayret edeceğiz'' dedi.
Hesaplarını UFRS'ye göre yaptıklarını, 12 ayda FAVÖK'te önceki yıla göre yüzde 79 artış kaydedildiğini ve 2005'te 628 milyon YTL olan EBITDA'nın 1,1 milyar YTL'ye ulaştığını bildiren Ulusoy, geçen yıl yassı mamul üretiminin 3,9 milyon ton, uzun mamul üretiminin 2,1 milyon ton, sıvı çelik üretiminin 5,2 milyon ton, net satış gelirlerinin ise 4,9 milyar YTL olarak gerçekleştiğini ifade etti.
Geçen yıl karlar katlanırken nihai yassı mamul üretiminde rekor kırıldığını, uzun mamulde yatırımlardan kaynaklanan planlı duruşlar ve slab üretiminin başlaması dolayısıyla sadece 49 bin ton eksiğiyle 2 milyon 100 bin ton üretim yapıldığını anlatan Ulusoy, personel sayısında büyük bir değişiklik bulunmadığını, 2005 yılında 14 bin 598 olan personel sayısının geçen yıl 14 bin 56 olduğunu belirtti. Ulusoy, 2008 sonunda yassı mamulde yaklaşık 9 milyon tona giden yatırım oluşmasının planlandığını ifade ederek, ''9 milyon tona giden bölgenin en büyük, en modern kuruluşuyla karşı karşıya kalacağız'' dedi.
''YENİ TASARRUF ALANLARI BULACAĞIMIZI BİLİYORUZ''
Coşkun Ulusoy, 2006'nın, rekorlarla dolu bir yıl olduğunu belirterek, 110 milyon dolar mertebesinde tasarruf sağlandığını ve zaman içinde yeni tasarruf alanları bulacaklarını bildiklerini söyledi.
Ulusoy, yatırım harcamalarına değinerek, ''Ereğli'de yatırımlarımız sürüyor. Bunlar bazı kapasite geliştirme ve ilave yatırımlardır. Erdemir'de 2005'den bu yana 1,5 milyar dolara yakın yatırım gerçekleştirildi. 2008'de de herhalde 800 milyon dolar mertebelerinde bir yatırım oluşacak. Dolayısıyla planladığımız bu proje 2,3 milyar mertebelerinde, biraz daha fazla bir rakam... Yatırımlar sürüyor'' diye konuştu.
Ulusoy, sadece 2006'da Ereğli'de gerçekleşen toplam yatırım miktarının 41 proje için 132 milyon dolar, İskenderun'da da 43 proje için 541 milyon dolar olduğunu bildirdi. Çelik sektöründeki gelişmeler ve beklentilere de değinen Ulusoy, Türkiye'nin dünyada kişi başına ham çelik tüketimi sıralamasında oldukça aşağılarda yer aldığını, bu işe başlama noktasında olan Çin ve Hindistan'ın, çelik tüketimi eğrisinde alt sıralarda bulunduğunu, Türkiye'nin ise Hindistan'ın gerisinde olduğunu, bu nedenle gelişmesi ve büyümesi için büyük bir potansiyel taşıdığını kaydetti.
Erdemir'in de bu potansiyeli yakalayıp ilerleyebilecek güçte bir kuruluş olduğunu vurgulayan Ulusoy, ''Yassı çelikte üretimimiz, Türkiye'nin tüketiminin çok gerisinde. Burada da bize yeni yatırımlar yapabilme, yeni alanlara girmek için fırsatlar var demektir'' dedi.
FİYAT ARTIŞLARININ SÜRECEĞİNİ DEĞERLENDİRİYORUZ''
Ulusoy, 2006'da satış fiyatlarının çok büyük iniş çıkışlar gösterdiğini, geçmiş yıllar içinde yaşanan iniş çıkışların, neredeyse tek yıla sığdığını belirterek, şunları kaydetti: ''Biz bu yıl ve gelecek yıllarda da fiyat artışlarının süreceğini değerlendiriyoruz. Biz kapasite artışımızı, üretim artışımızı devam ettirirsek ve de bu fiyat artışları bu şekilde devam ederse Erdemir Grubunun kazançlı çizgisi de önümüzdeki yıllarda güven içinde, sürdürülebilir bir şekilde devam edecek demektir. Dolayısıyla biz önümüzdeki günlere, yıllara umutla bakıyoruz.''
Oyak Grubunun Erdemir'i aldığı zaman çeşitli yorumlarla karşılaştığını ifade eden Ulusoy, ''(Acaba Oyak bu işi biliyor mu, acaba Oyak bu konuda doğru çizgide faaliyet gösterebilecek mi?) diye yorumlar da var. Tabiri caizse bizi bizden çok düşünen arkadaşlarımız da olmadı değil. Ancak burada gündeme gelen Oyak'ın başarılı olup olmayacağıydı'' diye konuştu.
Bu yorumların belki de normal olduğunu dile getiren Ulusoy, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Ama biz de şöyle söylemiştik, (Bizler değil, rakamlar konuşsun) diye. Sanıyorum birinci yıl sonundaki rakamlar belki bir şeyler bildiğimizi ortaya koymuştur. Birinci yıldaki rakamlar yorumlardan bir tanesine kendisi cevap verdi. Bir başka yorum var, (Oyak bunu alırsa, Erdemir'i yönetemez. Yönetemediği için de sıkıntıya girer, mali açıdan bazı rahatsızlıklar olabilir) demişlerdi. Ona da cevabı rakamlar ve milletler arası kurumlar veriyor.''
S&P'NİN, OYAK'IN NOTUNU YÜKSELTMESİ
Erdemir Yönetim Kurulu Başkanı Ulusoy, Standard & Poor's'un (S&P) OYAK'ın uzun vadeli derecelendirme notunu ''BB''ye yükselttiğini anımsatarak, bunun Türkiye notunun üzerinde olduğunu, ''güzel cevaplar'' yönündeki çalışmalarını sürdüreceklerini söyledi.
Moody's'in de kendilerine aynı çizgilerde rating verdiğini ifade eden Ulusoy, Türkiye'de devletten sonra ilk ratingi yaptıran kurumun Ziraat Bankası olduğunu, o zaman bankanın genel müdürü konumunda bulunduğunu belirterek, ''Rating yaptırttım diye neredeyse hakkımda soruşturma açılacaktı. Türkiye nerelerden nereye geldi'' diye konuştu. Ulusoy, Erdemir'le Oyak'ın daha da güçlendiğini düşündüklerini sözlerine ekledi.
ERDEMİR'İN KAPISI HALA ÇALINIYOR MU?
Ulusoy, soruları yanıtlarken, yatırımların sürdüğünü, İskenderun'daki yassı yatırımının 2008'de netice vermeye başlayacağını, söz konusu yatırım ile daha önceden yapılan yatırımların, Erdemir'in mali sonuçlarına mutlaka katkısı olduğunu söyledi.
''Erdemir için hala kapınız çalınıyor mu?'' sorusu üzerine Ulusoy, ticaret hayatında hiçbir zaman kapıların kapanmadığını, aksi halde ticaret yapılamayacağını belirterek, şunları kaydetti: ''Biz her zaman her konuda muhakkak konuşuruz. Bu konuşmak demek, o konuyu muhakkak yapmamız demek değildir. Erdemir'de biz hiçbir zaman kontrolü kaybetmeyiz. Bazen şu laf ediliyor, (Erdemir'de ellerindeki hisseleri satacaklar). Hayır, böyle bir şey yok. Biz kendi başımıza bunu yapabilecek güç ve imkandaydık. Ama ticarette çok iyi şartlarla, kontrolü kaybetmeyen bir teklif olursa bunu değerlendirmemek doğru olmaz. Değerlendirmek demek, illa yapmak demek değildir. Herkesle görüşmek için kapımız her konuda açık, ama dediğim gibi şartları değerlendirmek kaydıyla.''
Satış geliri hedeflerine ilişkin bir soru üzerine Ulusoy, önümüzdeki yıllara yönelik çeşitli projeksiyonlar yaptıklarını, ancak bu projeksiyonları sık sık değiştirdiklerini ifade ederek, ihracatlarını 2006'da neredeyse ikiye katladıklarını, ürettiklerini yurt içinde ve yurt dışında rahatlıkla satabildiklerini anlattı. Ulusoy, ''Fiyatlar arttığı kadar da gelirlerimiz artacak. Ama biz kapasiteyi aynı yerde tutmayacağız. Şu yatırım dalgası bitsin, yeni yatırımları gündeme getireceğiz. Niye? Hala Türkiye'nin talebi bizim üretebildiğimizin çok üstünde. Karları artırabilme potansiyelimiz çok yüksek'' diye konuştu.
''(PLANLARIMIZDA) ANA ÇİZGİMİZ DEVAM EDİYOR''
Coşkun Ulusoy, şu andaki planlarının, Erdemir'i 2008'in sonuna kadar götürecek planlar olduğunu ifade ederek, bu planların bir kısmını önlerinde bulduklarını, başlamış planları değiştirmenin doğru olmadığını, bazılarını modifiye ettiklerini, yön değiştirdiklerini, ancak ana çizgilerinin devam ettiğini söyledi. İleride ülkenin ihtiyacı olan ve her zaman üretilemeyen bazı çelik ürünlerini Türkiye'de üretse üretse zaten Erdemir'in üreteceğini belirten Ulusoy, bu konuyu, fizibl ise ve kendileri için karlı olacaksa gündemlerinde tutacaklarını, bazı çalışmalar da yürütüldüğünü bildirdi.
Ulusoy, borçlara ilişkin bir soru üzerine de şunları kaydetti: ''Erdemir'i almak için aldığımız, Erdemir'in değil bizim borcumuz 1 milyar 600. Bu 10 yıl içinde ödenecek. Oyak'ın aldığı bir borç vardı. Onun yarısını ödedik. İsterse diğer yarısını öderiz, ama bankalar kabul etmiyor. Bu katiyen şaka değil. Bazı konularda erken ödeme maddeleri olur, bizde erken ödememe maddeleri var. Dolayısıyla Oyak olarak 1 milyar dolar borç almıştık. Şubat başında 500 milyon dolarını ödedik. Geri kalan 500 milyon dolarını bugün ödemeye kalksak almıyorlar.''
Basın mensuplarına dağıtılmak üzere hatırlana Erdemir mali sonuçlarının yer aldığı kitapçıkların kapağına, arkadaşlarının günü anlatan bir slogan yazılmasını istediklerini ifade eden Ulusoy, ''(Gene yanlış anlaşılırız, yazmayın) demiştik. Slogan (biz değil, rakamlar konuşsun)'' dedi.
''OYAKBANK İÇİN ÇOK CİDDİ GÖRÜŞTÜĞÜMÜZ BAŞKALARI DA VARDI''
Coşkun Ulusoy, Oyakbank için Fransız ve İngiliz kökenli 2 banka dışında daha önce başkalarıyla da görüştüklerini ifade ederek, ''Çok ciddi görüştüğümüz başkaları da vardı. Daha fazlalarıyla da görüştük'' diye konuştu. Bir gazetecinin ''Türkiye'de şu anda satılabilecek durumunda Oyakbank kaldı'' şeklindeki yorumu üzerine Ulusoy, ''Ne güzel değil mi, değeriniz artıyor'' dedi.
Oyakbank'ta kontrolü çok fazla vermeyi istemedikleri yönünde yorumlar olduğunun hatırlatılması üzerine de Ulusoy, şunları kaydetti: ''Yok, bunun doğru olmadığını söyleyebilirim. Biz teklife açarken yüzde 100'ünü almak isteyenlerin de daha değişik oranları gündeme getirenlerin de görüşünü istedik. Yüzde 100'ünü dahi gündeme alabildiğimiz bir konuda kontrol söz konusu değil.''
Ulusoy, ''Çok iyi bir teklif mi yok?'' sorusu üzerine de tekliflerin, sadece fiyat olmadığını, başka şartları da içerdiğini, bu şartlara bakıldığını, bazen her 2 tarafın uzlaştığı noktalar bulunduğunu, bazen de bulunmadığını söyledi. Satmamaları halinde Oyakbank için halka arz düşünülüp düşünülmediğine ilişkin bir soru üzerine de Ulusoy, ''Her şeyi düşünebiliriz. Her şeyi düşünürüz, her şeyi konuşuruz. Yapıp yapmayacağımızı bilmiyoruz. (Halka açmak için bugün bir niyetiniz var mı) derseniz, hayır. Ama gelişen yıllar, şartlar içinde düşünür müyüz? Düşünürüz. Yapar mıyız? bilmiyorum'' yanıtını verdi.
-TOK KONUŞUCU...
Oyakbank için gelenlerle konuştuklarını belirten Ulusoy, ''Tok satıcı lafını kullanmayayım diyorum ama kullandırtacaksınız. Çünkü tok satıcı dediğimiz zaman illa satma niyetimiz var gibi çıkacak. Biz tok konuşucu diyelim isterseniz'' dedi.
İşleri daha verimli yaptıklarını, bugün kendilerinden alanın sonra başka yerlere gidip tekrar kendilerine geldiğinde ''gelme kardeşim'' dedikleri de olduğunu vurgulayan Ulusoy, bir soru üzerine, B planları bulunduğunu, her şeyi göz önünde tutmaları gerektiğini bildirdi. Ulusoy, ''Önümüzdeki dönemde yeni bölgeler, şehirler, tesisler olacak mı?'' sorusuna da şu karşılığı verdi:
''Proje olmuş şekilde yok, ama neler olmalı, bizler neler yapmalıyız şeklinde düşünce çalışmalarımız var. Güneyde 1-2 tane yeni ilave yatırım yapabilir miyiz diye düşündüğümüz hususlar var. Bunun dışında bu konularda acaba Türkiye dışında yatırımlar olabilir mi diye baktığımız hususlar var. Fakat bunları 2008 sonuna kadar ancak düşünürüz. 2008'den sonra bazı şeyleri gündeme getirmemiz beklenebilir. Girdilere yönelik yatırımları da düşünmeliyiz.'' Emtia piyasalarında artışlar olduğunu vurgulayan Ulusoy, Çin ve Hindistan'ın talebinden dolayı ciddi üretimler olduğunu ve olacak gibi gözüktüğünü, büyük konsolidasyonların yaşandığı ve büyük rakamların döndüğü sektörde, fiyatların kolay kolay düşmeyeceğini kaydetti
Ulusoy, Erdemir'deki tasarrufa ilişkin bir soru üzerine, ''Çilek bağlarımız varsa herhalde orada da tasarruf etmişizdir'' dedi. Coşkun Ulusoy, toplantıyı kapatırken, Oyak'ın rakamlarının da çok memnun edici çizgide olduğunu belirterek, ''2006, bizler için rakamlar açısından kötü olmadı, rakamların güzel konuştuğu bir yıl oldu'' değerlendirmesinde bulundu.
Toplantıya Erdemir yöneticileri katıldı. Ulusoy, "Başarımızın gizli kahramanları bu arkadaşlar" dedi.