Beyni etkin çalıştırmak için
YAŞAR HOLDİNG PATRONU KALPAKLIOĞLU, BEYNİ ETKİN ÇALIŞTIRMANIN YOLUNU ANLATTI

Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Feyhan Kalpaklıoğlu, yoğun çalışma temposuna karşın hayatın farklı alanlarının da unutulmaması gerektiğini düşünüyor. Kitap okurken ya da tatildeysen iş düşünmemeyi başardığını söyleyen Kalpaklıoğlu'na göre beynin her bölümünün farklı konularda çalıştırılması insanın yaratıcılığına ve üretim kalitesine olumlu etkide bulunuyor.
Feyhan Kalpaklıoğlu Türkiye'nin gıda ve boyada en köklü ve büyük gruplarından olan Yaşar Holding'in Ocak 2004'den beri Yönetim Kurulu Başkanı. Şuanda gruplarında 7000 kişi çalışıyor. Markaları aracılığıyla 200 bin kişiye iş imkanı saglıyorlar. Pınar, 600'ün üzerinde ürün çeşidi ile dünya çapında bir marka olma yolunda hızla ilerliyor. DYO Boyalari deseniz, 45 yılı aşkın süredir bizlerle.
Yönetim Kurulu Başkanı olmadan önce de beş yıl başkan yardımcılığı yapan Feyhan Kalpaklıoğlu, yoğun işlerinin yanı sıra sivil toplum örgütlerindeki çalışmalarını da hiç aksatmıyor. Gücünü ve bilgisini tevazu ile sarmalayan Feyhan Hanım basında yer almayı fazla sevmese de onu hepimizin daha çok tanıması gerektigini düsünüyorum.
Feyhan Hanim bir yili askin bir süredir Yasar Holding'in yönetim kurulu baskani olarak görev yapiyorsunuz, daha önce de bes yil baskan yardimciligi görevini üstlenmistiniz. Bu görev bir sürpriz miydi?
Tabii ki sürpriz degildi. Hazirlik mevzu bahisti ama tarih olarak planli degildi. "Selçuk Bey'in bu karari vermesi", "benim de devralmaya hazir olmam", bu iki kosulun ne zaman olacagini gerçekten hiç birimiz bilmiyorduk. Üstlenmek de çok ciddi bir karar. Türkiye'de zor kosullardan geçen, oldukça dinamik bir is hayati var. Kurumsallasma sürecini Yasar Toplulugu 90'li yillarin basindan itibaren iyi planladi. Organizasyonun nasil devam edecegi konusunda danismanlarla çalisildi. Bizim bünyemize uygun, ortaklarimizin ve yapimizin en iyi sekilde nasil kurulacagi konusunda konsensus olusmustu. Bu bir süreçti, süreç devam eder, bir baska gün bir baskasi da ayni benim devraldigim gibi bayragi devralacaktir, diye düsünüyorum.
25 yil önce nasil ve hangi kademelerde baslamistiniz, bu süre içinde neler yasandi?
Çok hizli ve dinamik bir is hayatimiz oldu bizim.1980 yillarin basindaki anarsik olaylar, askeri darbe, ardindan Özal yönetiminin getirmis oldugu liberallesme politikalari çerçevesinde çok hareketli ve yogun tecrübelerin yasandigi dinamik bir is hayatimiz vardi. Yasar Holding turizmden kagida, gidaya sanayiden besicilige, baliga ve tarima uzanan çok degisik is kollarinda yatirim yapan bir holding. Pinar Et ve Tuborg gibi yeni yatirimlarin ve yogun bir sekilde yabanci ortaklarimizin oldugu dönemlerdi.
Is hayatima insan kaynaklari ile basladim. Bu konuda özel egitimler aldim, stajlar yaptim. Bu özellikle babamin arzusuydu. Is hayatinda insan kaynaklarinin çok belirleyici bir rolü olduguna inaniyordu. Sonra turizmle ilgilendim. Turizmde de yogun oldugumuz dönemdi. O zamanlar Park ve Kervansaray restoranlarini isletiyorduk. Üç dört yil da böyle keyifli bir iste çalistim. Sonra Pinar Balik'ta balik çiftlikleriyle ugrastim. Kagit isine geçtim. Degisik is kollarinda icra baskaninin altinda hem sanayide, hem hizmet sektöründe, hem de kurmay hizmetlerde deneyim kazandim.
Tabii yurt disi ortaklarla çalismak da çok önemli. Bol miktarda egitime gittik. Herkese de çok tavsiye ediyorum. Insan sürekli kendini yenileyince verimli oluyor. Bu arada iki çocugum oldu. Onlarla is hayatimi bir arada dengelemeye çalistim. Her zaman isimi ciddiye aldim, ama bana çok agir gelen bir isin de altina girmedim.
Yeniden yapilandiniz, "Kurumsal Yönetim Anayasasi" olusturuldu. Bu arada bazi sektörlerden de çekildiniz degil mi?
Evet. Bu da finansal olarak güçlü olma stratejileri içinde yapildi. En iyi bild