'Başbakan'a hürmetim var'
Başbakan Erdoğan'ın hemşerisi Emrullah Turanlı, hızlı yükseliş nedenini açıkladı...

Hale Tüzün'ün röportajı
Son birkaç yılda inşaat sektörü en iyi günlerini yaşarken baktık ki her yerde bir marka tüm inşaat firmalarının önüne geçti. 'Köprüden önce son çıkış'ta da onun markası vardı, köprünün girişinde de... Caddebostan'dan Maslak'a kadar İstanbul'un her köşesinde Taşyapı'nın inşaatları yükselirken, yakında otel ve alışveriş inşaatlarıyla da diğer şehirlerde de marka, adından söz ettirecek.
Taşyapı'nın şantiyelerinde katlar hızla çıkılırken şirketin patronu Emrullah Turanlı da kamuoyunun gündemine aynı hızla düştü. Herkes yıllardır tanınan inşaat şirketleri arasında bir anda adından daha fazla söz ettiren, İstanbul'un gözbebeği bölgelerde iş yapan, kişisel servetiyle Türkiye'nin en zenginleri arasında 34'üncü sırada bulunan Rizeli Emrullah Turanlı'yı daha çok merak eder oldu. Rizeli olması, AKP iktidarıyla birlikte şirketinin göze çarpan büyüme hızı kafalarda 'senaryolar yazdırsa' da Turanlı, bu durumdan oldukça şikâyetçi.
'Başbakan'a hürmetim var'
Ticari hayatının 30 yıla yaklaştığını hatırlatan Turanlı son birkaç yıla denk gelen yükselişini, 'Türkiye'deki ekonomik şartlar bu kadar kesintiye uğradığı için buralara ancak şimdi gelebildik" diye açıklıyor. 'Elimizdeki avucumuzdaki imkânları çok iyi bildiğimiz konut sektöründe kullandık. Üç-dört sektörde faaliyet gösteriyoruz ama en iyi bildiğimiz inşaat ve konut. Güzel mevsim kolluyorduk, baharın gelmesini bekliyorduk. Bahar da 2004 yılında geldi ve biz bahara geçen yıl kavuşabildik" diyen Turanlı, yaşananları "Projeyi yapmak, belediyelerden ruhsat almak, deveye hendek atlatmak gibi değil, deveyi Boğaz'dan geçirmeye benziyor. Biz de ancak 2006'da yetişebildik, piyasaya çıktık, tanıtımlar başladı, vatandaş da bizi tanımaya başladı" şeklinde açıkladı. Turanlı'ya göre, 'kesintiler olmasaydı, Taşyapı'nın daha da iyi bir yerde olması gerekiyordu. Çünkü, ticarete verdiği emek daha fazlasını hak ediyormuş.'
Peki diyoruz; AKP'ye yakınlığınız, Başbakan Erdoğan'la hemşeriliğiniz, bunlar sizin yükselişinize basamak olmadı mı? Turanlı, "Başbakan'a çok hürmetim var, bundan sonra geleceklere de saygımız, hürmetimiz var. Millet ne dedikodu üretiyor bilemiyorum. Ben işime bakıyorum, şantiyelerim çalışıyor. Başbakan hangi şehirden olursa olsun, her şeyiyle ülkeye sahip çıkmak zorunda, bu bir lütuf olamaz" cevabını verirken, söylenenlerin aksine önünün tıkanmasından şikâyetçi.
Şu anda 15 bin konut projesi olduğunu ve bunların 5-6 bininin devam ettiğini konutların ruhsatını 3-4 yılda alabildiğini vurgulayan Turanlı, "Diğerlerini kaç yılda alabileceğimi bilmiyorum. Bunu ancak bir Allah bir de belediye başkanları biliyor. Hukuk yoluyla hakkımı arıyorum, mücadele ediyorum. Bu uzun sürecek ama adaleti bulacağıma inanıyorum" dedi.
Emrullah Turanlı şunları söyledi:
"Hükümetler geçer, başkanlıklar, padişahlıklar biter. Başkanlar vatandaş olur, memlekette ne kadar başkanlar gelmiş geçmiş. Neticede kimse devletin koltuğuna Japon yapıştırıcıyla yapışamaz. Zaman gelecek, halktan tokadı yiyip gidecek. Siyasetçi ve bürokratların vatandaşın emrinde olan insanlardır, üstünde olanlar değil. Bizim oylarımızla oraya gidiyorlar. Yeri geldiğinde vatandaş da sormalı. Ey başbakan, başkan, bakan, sen işadamının önünü tıkadın, eğer namusluysa açman lazım. İşadamının önünü tıkayınca benim çocuğum çalışamadı, para kazanamadı, ben de o vermiyorum demeli."
İstanbul'da 40-50 parça
Emrullah Turanlı'nın, inşaat sektöründe otel, alışveriş merkezi, konut gibi alanlarda çok sayıda projesi devam ederken, kendisi elinde 20 yıllık iş portföyü olduğunu, İstanbul'da 40-50 parça arazinin elinde beklediğini belirtti.
20 yıllık planlar hazırladığını aktaran Turanlı, şöyle devam etti:
"Şirket 20 yıl daha hızlı büyüyecek. Konut, işyeri, alışveriş merkezi, hastane, otel yapacağız. Elimizdeki portföy havuzundakilerin sözleşmeleri yapıldı. Türkiye ekonomisinin durumuna göre, engeller aşıldıkça bunlar havuzdan çıkıp, üretime geçiliyor. Bunun dışında grup olarak hidroelektrik santralı ağırlıklı olmak üzere enerjiye altı yılda 1 milyar dolarlık yatırım yapacağız. Dünya kurulduğundan beri Türkiye'de sular boşa akıyor. Su akıyor, Türk bakıyor. Aslında su, para ve zenginlik demek. Biz de akan suları enerjiye çevireceğiz. Toprak altında duran yakıt olarak kullanamadığımız kömürü enerjiye çevireceğiz. Bunların hazırlıkları yapıldı, bürokratik engelleri tamamlananlar başlıyor."
Enerjiye altı yılda yatırım
150 milyon dolarlık enerji yatırımını başlattıklarını hatırlatan Turanlı, "Amasya'da başladık. Ardından Tokat, Hatay, Kars, Erzincan'da yatırımlar sürecek. İki-altı yıl arasında yatırımlar tamamlanacak. Kömür santralı ve rüzgâr enerjisiyle de ilgileniyoruz. 500 megawatt gücünde rüzgâr santralları kurmaya çalışacağız. Pahalı ama gelecek vaat eden yatırım olacak. Bu konuda görüşmelerimiz sürüyor" diye konuştu.
'Lokomotifimiz inşaat, enerjide de büyüyeceğiz'
Enerji sektörünü, Türkiye'nin ve dünyanın parlayan yıldızı olarak gören Emrullah Turanlı, yine de gruplarının lokomotif sektörlerinin inşaat olduğunu belirtmeden geçmiyor. Grubun dört sektörde faaliyet gösterdiğini, ancak inşaatta büyümeye devam edeceklerini söyleyen Turanlı, "İnşaatın geleceği çok parlak ve hızla büyümeye devam edecek. Enerji ise bizim yan işimiz olacak. Kömür santralı konusunda Taşyapı olarak yurtdışıyla bağlantılı çalışacağız" dedi.
Turizm yatırımlarına sıcak bakan Turanlı, özellikle İstanbul'un turizminden alacağı payın daha fazla olması gerektiğine inanıyor. İstanbul'un turizmden aldığı payın 2.5 milyar dolar seviyesinde olduğunu anlatan Emrullah Turanlı, "Türkiye'nin turizmde yapacağı daha çok şey var. Normal şartlarda 10 yılda İstanbul'un pastadan alması gereken pay, 20 milyar dolar, Türkiye'nin de 100 milyar dolar. Benim de ikisi İstanbul, biri de Ankara'da olmak üzere üç otel projem bekliyor" diye konuştu. Turanlı, 10 konut, dört çarşı projesinin yanı sıra Etiler'de bir hastane projesi için de izinleri beklediğini sözlerine ekledi.
Taşyapı, mevcut sektörlerine ek olarak 'hizmet sektörüne' de yatırım yapacak. Turanlı, kurulan hizmet şirketinin Taşyapı'nın ürettiği işyeri ve konutların işletim şirketi olacağını belirtti.
'İş olmayınca bürokrasi de olmuyor'
Belediyeye 'veryansın' eden Emrullah Turanlı, "16 bin kişinin çalıştığı bir şirketi yönetiyorum, 10 bin kişi daha çalıştıracağım ama ruhsatlarım verilmiyor" diyor. Kendisine zulüm yapıldığını iddia eden Turanlı, işadamlarının önünün kapalı olduğunu vurgularken, özellikle kendisinin yatırımlarının engellediğini öne sürdü.
Turanlı, son dönemde proje arazilerinde kamuoyunun gündemine gelen iddialarla ilgili olarak, "Mal benim, tapum var, otel, hastane yapacağım ama yaptırmıyorlar. Bir evraka imza almak için 150 imzadan geçiyoruz. Bir plan tadili, yani arsanıza inşaat yapmak için 1000'e yakın imza gerekli hem de herhangi bir sorunu yoksa. İmzaları dört yılda alıyorsun, bu bitince de biri gelip ben burda otel istemiyorum diye mahkemeye veriyor. O zaman bu izni verirken niye mahkemeye danışmadınız. Üç otel projesi duruyor. 10 bin kişiye ekmek kapısı duruyor" ifadesini kullandı. Turanlı, "Bürokrasi benim hayatımda bir 1983-1987, bir de 2004-2007 döneminde oldu. Neden çünkü çok iş olduğu için. İş olmayınca bürokrasi de olmuyor" dedi.
'Tek başına iktidar damarları gençleştirir'
Tek parti iktidarının en mutlu ettiği işadamlarından biri de Emrullah Turanlı. 'Tek başına iktidar'ın ülkenin damarlarını gençleştirdiğini, enerji enjekte ettiğini ve hareket kattığını vurgulayan Turanlı, geçmiş iktidarların politikalarını da eleştirmeden edemedi. "Türkiye 45 milyonluk genç nüfusu olan büyük bir ülke, bu gençler yemek, tüketmek, araba kullanmak istiyor ama hâlâ evinde buzdolabı bulunmayan insan da çok" diyen Turanlı şöyle devam etti:
"Elektrik ve su tüketiminde Avrupa'nın beş misli gerisindeyiz. Türkiye üreten ve tüketen bir toplum olmalı. Ama Türkiye ne üretiyor ne de tüketiyor çünkü 40 yıl boyunca yönetenler bize 'kemerleri sıkın, Türkiye kurtulsun' dedi. Bu nasıl politika anlamıyorum, aç durun ülke kurtulacak denir mi!.. Aç duran adamdan ne hayır olur ki. Tam tersine çalışın, üretin, kazanın, gelişin, güzelleşin demeleri lazım. Yemeyen adamın ruhu da bozulur, fiziği de o zaman ekonomik anlamda da işe yaramaz. Kemerleri sıkacağız, neden? Biber pahalı. Çok üretiriz, fiyatı düşer, çok konut yaparız fiyatı düşer. Niye yoksul olalım, kıtlıkla milleti terbiye etmek, geçmiş siyasi kafaların işi. İnşallah yeni siyasi kafalar insanı toklukla terbiye eder. Diğer şekilde vatandaşı esir yapmak istiyorlar çünkü karnı doymamış insan esirdir."
'1998'den önceki binalar yıkılmalı' uyarısı
Maslak, Acıbadem, Ataköy, Mecidiyeköy, Göztepe, Ethemefendi, Suadiye, Fenerbahçe, Caddebostan ve Çekmeköy gibi İstanbul'un dört bir yanında inşaat yapan Emrullah Turanlı, yetkilileri deprem konusunda uyarıyor. 1998 yılından önce yapılan tüm binaların çökeceğini öne süren Turanlı, "O günkü teknolojiyle yapılan binaların tamamının yıkılıp, yeniden yapılması lazım. Bunu ülkeyi yönetenler, idareciler herkes biliyor. Devletin vazifesi, vatandaşın hayatını korumak, bu şekilde koruyamıyor. Hemen bu binaları yıkıp, yerine yenilerini yaparız. Beş yılda da tamamlanır. Bunun için siyasi irade ve halkı bilinçlendirmek lazım" dedi.
Radikal















