Ali Şen haklı çıktı

Hürol Bilal'un yazısı

F.Bahçe gibi asırlık çınarın küme düşmesini kim ister? F.Bahçe; G.Saray, Beşiktaş ve Trabzonspor ile aynı kulvarda olmazsa o ligden ne zevk alınır? Kamuoyunun büyük çoğunluğu bu düşünceleri benimsemişken F.Bahçe’yi yönetenlerin yaptıklarına bakar mısınız! UEFA ile savaş, Türkiye Futbol Federasyonu ve seni kurtarmak isterken bazen istemeden hata yapan başkan Mehmet Ali Aydınlar ile bir kavga bir barışlı devamlı dalaş! Suçsuz olduğunu cümle âleme ilan et; ama sonrasında 58. maddenin kaldırılması için kapı kapı dolaşarak herkesi ikna etme uğraşı içinde ol. Herkesi kör, âlemi sağır mı sanırsınız deyişi de tam buna uygun doğrusu. Böylesine bir çaba, insanların kafasında “Suçsuz olan neden 58. maddenin değişmesinde ısrar etsin” sorusunu oluşturmaz mı?

Hafızaları tazelemekte yarar var. Bu ülkede, futbol ve bu oyunda ‘lobi’ yapmak deyince akla ilk kim gelir? Tabii ki Sayın Ali Şen. Ezeli rakibine bile el uzatarak onların Neuchatel zaferine damga vuran, G.Saray’ın sonu belirsiz dipsiz bir kuyudan çıkmasına ön ayak olan kişi kimdi? Peki bu insanın bir başka unvanı ne? Sayın Şen’e neden F.Bahçe’nin efsane başkanı deniyor? Ali Şen’in bir süre önce yaptığı uyarılar neden kulak ardı ediliyor. Gönlünden kopan yardım teklifi hangi sebeplerden ötürü sudan bahanelerle kabul görmüyor. Anlayan biri varsa lütfen ortaya çıkıp bizlere de anlatsın. Sayın Ali Şen’in yardım teklifi ezeli rakip tarafından kabul görüyor ama canı gibi sevdiği kulübü tarafından dikkate bile alınmıyor. Tıpkı Avrupa şampiyonası organizasyonunda Ali Şen’in yardımına aldırış etmeyerek bu imkânı heba eden önceki Federasyon gibi! Şimdi ortaya çıkan durumda, Ali Şen’in ne kadar haklı olduğu gün gibi aşikâr. Kelimenin tam anlamıyla her şey iyot gibi açıkta!

Daha önce de yazmıştık. Şimdi de tekrarlıyoruz. Kaosun bir numaralı sebebi kendi öz çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen Kulüpler Birliği’dir. Öyle birilerinden kaynaklı uydurma haberlerle bir diğer deyişle “UEFA, TFF’nin içişlerine asla karışmaz. 58. maddenin değişimine bir şey demez...” palavrasıyla işler kolayca hallolmuyor. Evet, UEFA büyük ölçüde TFF’yi içişlerinde serbest bırakır ve müdahale etmez ama iş futbolun felsefesine yani ana prensiplerine gelince durum tamamen farklı! UEFA’nın nefretle baktığı, sıfır tolerans uyguladığı şike ve teşvik hiçbir bağlı kuruluşta ortadan kaldırılamaz. UEFA asla böyle bir oluşuma göz yumamaz! Kısacası UEFA kendisini inkâr edemez! Kulüpler Birliği bunu şimdiye kadar anlamadıysa, bugünden tezi yok kendisini lağvederek sorunun çözümünü TFF’ye bırakmalı. Güzide kulübümüz F.Bahçe’nin bu işten en az zararla kurtulmasının tek yolu ise; biraz geç oldu ama derhal Ali Şen’in yönetiminde bir kriz masası kurarak onun önerilerine dört elle sarılmaktır. Bizden söylemesi!..

Cumhuriyet