AB ile müzakereler veto edilir mi?
Kıbrıs Rum yönetiminin ''Türkiye'nin Kıbrıs'ı tanımaması halinde müzakereleri veto ederiz'' şeklindeki açıklaması, dikkatleri yeniden 17 aralık kararlarına ve müzakereyle ilgili çerçeve belgeye yöneltti.
05.08.2005 16:20 • Güncelleme: 25.10.2023 14:54

16px
32px
Dışişleri Bakanlığı yetkililerine göre, teorik olarak çerçeve belge onaylanmazsa müzakereler de başlamaz, ancak Avrupa Birliği süreci devam eder.
Gümrük Birliği'ni yeni üyelere genişleten ek protokolü imzalayan Ankara, 3 ekimde müzakerelerin başlaması için yükümlülüklerini yerine getirdiği görüşünde.
Ancak Fransa ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nden gelen "Kıbrıs tanınmadan olmaz" şartı kafaları karıştırdı. Teorik olarak Rum Kesimi ve Ankara karşıtlarının Türkiye veto etmesinin iki yolu bulunuyor.
Müzakere Çerçeve Belge'nin onaylanmaması
Müzakere başlıklarının açılmaması
Eylül ayı başında AB ülkelerinin dışişleri bakanları toplanıyor. Bu toplantıda Türkiye ile müzakerelerin çerçevesini belirleyen belge görüşülecek.
Rumlar bu belgeyi veto ederse müzakereler de başlayamayacak ancak 17 aralık süreci devam edecek. Diğer veto ihtimali ise 3 ekim sonrasında. Eğer herşey yolunda giderse müzakereler açılacak, tarama süreci bittikten sonra bazı başlıklarda asıl sürecin başlaması için de Rumların onayı gerekecek.
Rumlar burada da Türkiye'yi veto edebilir. Dışişleri yetkilileri teorik olarak bu tespitlerin doğru olduğunu ancak, hem Rumların hem de Fransa'nın 17 aralık 2004'te de Türkiye'yi veto etme haklarını kullanmadıklarını hatırlatıyorlar.
En tehlikeli veto...
Türkiye için en tehlikeli veto ise Avrupa Birliği konseyinin tüm üyelerinin oy birliği ile müzakerlerin başlaması için Kıbrıs Rum Kesimi'nin tanınmasının bir ön şart olduğu şeklinde karar alması.
"Bu takdirde süreç biter" şeklinde konuşan Dışişleri Bakanlığı yetkilileri başta dönem başkanı İngiltere ve Avrupa Birliği Komisyonu'nun daha önce yaptıkları açıklamaları dikkate alarak bu ihtimalin çok zayıf olduğunu belirtiyor.
Dış
Gümrük Birliği'ni yeni üyelere genişleten ek protokolü imzalayan Ankara, 3 ekimde müzakerelerin başlaması için yükümlülüklerini yerine getirdiği görüşünde.
Ancak Fransa ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nden gelen "Kıbrıs tanınmadan olmaz" şartı kafaları karıştırdı. Teorik olarak Rum Kesimi ve Ankara karşıtlarının Türkiye veto etmesinin iki yolu bulunuyor.
|
Rumlar bu belgeyi veto ederse müzakereler de başlayamayacak ancak 17 aralık süreci devam edecek. Diğer veto ihtimali ise 3 ekim sonrasında. Eğer herşey yolunda giderse müzakereler açılacak, tarama süreci bittikten sonra bazı başlıklarda asıl sürecin başlaması için de Rumların onayı gerekecek.
Rumlar burada da Türkiye'yi veto edebilir. Dışişleri yetkilileri teorik olarak bu tespitlerin doğru olduğunu ancak, hem Rumların hem de Fransa'nın 17 aralık 2004'te de Türkiye'yi veto etme haklarını kullanmadıklarını hatırlatıyorlar.
En tehlikeli veto...
Türkiye için en tehlikeli veto ise Avrupa Birliği konseyinin tüm üyelerinin oy birliği ile müzakerlerin başlaması için Kıbrıs Rum Kesimi'nin tanınmasının bir ön şart olduğu şeklinde karar alması.
"Bu takdirde süreç biter" şeklinde konuşan Dışişleri Bakanlığı yetkilileri başta dönem başkanı İngiltere ve Avrupa Birliği Komisyonu'nun daha önce yaptıkları açıklamaları dikkate alarak bu ihtimalin çok zayıf olduğunu belirtiyor.
Dış