Dolar
38,6053
0,07%
Euro
43,8364
0,42%
Sterlin
51,4852
0,30%
Bitcoin
3.639.559
-0,16%
BİST-100
9.205,11
1,02%
Gram Altın
4.187,914
1,28%
Gümüş
33,03
1,68%
Faiz
47,8
-0,21%

Zayıflama ilaçlarının artan akciğer hipertansiyonu riski üzerindeki etkisi

Dünyada yaklaşık 75 milyon kişiyi etkileyen akciğer hipertansiyonunun artış sebeplerinden biri de ezbere kullanılan zayıflama ilaçları. Uzmanlar günlük aktiviteleri zorlaştıran düzeyde nefes darlığı yaşayanların mutlaka kontrolden geçmesini tavsiye ediyor.

06.05.2025 07:32Güncelleme: 06.05.2025 07:34
Zayıflama ilaçlarının artan akciğer hipertansiyonu riski üzerindeki etkisi
16px
32px

Son yıllarda hızla artan obeziteye karşı kontrolsüz olarak kullanılan zayıflama ilaçlarının, kanser kadar öldürücü bir hipertansiyon türü olan “akciğer tansiyonu”na sebep olabileceği bildirildi. Dünyada yaklaşık olarak 75 milyon kişiyi etkileyen pulmoner hipertansiyonun son yıllardaki artışının önemli sebeplerinden birinin bazı zayıflama ilaçları olduğunu söyleyen uzmanlar, bu tür ürünlerin doktor tavsiyesi olmadan, internetten ya da eczaneden satın alınarak ezbere kullanılmaması gerektiği uyarısında bulunuyor.

KANSER KADAR ÖLDÜRÜCÜ

Akciğer hipertansiyonunun kalpten akciğerlere kan akışını sağlayan damarlardaki basınç yüksekliği olduğunu söyleyen Fırat Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akbulut, “Pulmoner arteriyel hipertansiyon, akciğerlerdeki damarların daralması veya tıkanması sonucu kalbin sağ tarafında artan basınç nedeniyle ortaya çıkan ciddi bir kalp ve akciğer hastalığıdır. Bu durum, kalbe yeterli kan pompalamasını zorlaştırır ve zamanla kalp yetmezliğine yol açabilir. Kalbin daha fazla çalışmasına sebep olarak nefes darlığı, yorgunluk ve göğüs ağrısı gibi belirtilere yol açabilir. Ölüm riski son derece yüksek olup; en yüksek ölüm riskine sahip kanserlerle benzer klinik seyir gösterir. Erken dönemde ve doğru bir tedavi yaklaşımı sergilenmediği zaman, önce kalp yetersizliğine, akabinde ise yaklaşık 2-3 yıl içinde ölüme sebebiyet verir” dedi.

YÜKSEKLERİN HASTALIĞI

Akciğer hipertansiyonunun her yaşta ortaya çıkabileceğini ancak 65 yaşından sonra görülme sıklığının 10 kat arttığını ifade eden Prof. Dr. Akbulut, “Tetikleyici herhangi bir sebep olmaksızın ortaya çıkabileceği gibi özellikle genetik yatkınlığı bulunan kişilerde risk daha fazladır. Bunun yanında bazı ilaç ve toksinlere maruz kalan insanlarda (kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar, lösemide kullanılan bazı ajanlar, bazı antiviral ilaçlar, bazı zayıflama ilaçları, bazı yasa dışı uyarıcılar, kokain, sarı kantaron gibi bitkiseller) ya da bağ dokusu hastalığı, doğumsal kalp hastalığı, kronik karaciğer hastalığı ve bazı kronik enfeksiyonal hastalığı olan hastalarda pulmoner hipertansiyonun görülme riski son derece yüksektir. Ayrıca denizden 1500 metre yüksekte yaşayan kişilerde de daha sık görülür” diye konuştu.

TEŞHİS 2-4 YIL GECİKİYOR

Türkiye gazetesinden Ziyneti Kocabıyık'ın haberine göre, PAH belirti ve bulguları birçok hastalığın belirti ve bulguları ile örtüştüğü için çoğu zaman yanlış teşhis edildiğini söyleyen Prof. Dr. Akbulut, “Bu da teşhisin 24-42 ay kadar daha geç konulmasına sebebiyet verir. Teşhisteki bu gecikmenin hastalara maliyeti ise son derece ağırdır. Çünkü gecikilen her ay için yüzde 1,1 oranında ölüm riski vardır” dedi.

DİNLENİRKEN NEFESİNİZ DARALIYORSA...

PAH’ın en temel bulgusu nefes darlığı olup, hastalığın erken evrelerinde hafif fiziksel aktivitelerle ortaya çıkar. Ancak hastalığın ilerlemesiyle birlikte, daha önceleri sadece egzersizle ortaya çıkan nefes darlığı artık istirahatte de meydana gelir. Bununla birlikte özellikle sabahları daha belirgin olmak üzere, gün boyunca yorgunluk, bitkinlik ve en ufak fiziksel aktivitede hızlı bir tükenmişlik görülebilir. Giyinme, banyo yapma ve yemek yeme gibi günlük rutin işler bile zorlayıcı hâle gelir. Tüm bu bulgulara ilave olarak çarpıntı, bulantı, kilo alımı, solukluk, baş dönmesi, baygınlık hissi ya da tam bayılma, öksürük, ses kısıklığı, hırıltılı solunum ve göğüs ağrısı gibi pek çok belirti de görülebilir. Özellikle hastalığın ileri evrelerinde göğüs bölgesinde eforla birlikte ortaya çıkan baskı, sıkışma ya da yanma tarzındaki göğüs ağrısı, çoğu zaman kalp krizleri ile bile karıştırılır. 

KESİN TEDAVİ KALP-AKCİĞER NAKLİ

Günümüzde pulmoner hipertansiyon formuna özgü, hastaların hayat kalitesini ve hayatta kalma sürelerini önemli ölçüde iyileştiren, pek çok ilaç ve ilaç dışı (cerrahi, BPA, Denervasyon, kök hücre tedavisi gibi) tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Ancak tüm çabalara rağmen istenilen sonuçlara ulaşılamadığında tek çare kalp-akciğer naklidir.

patronlardunyasi.com