Yüksek faiz ve sıkılaştırmaya rağmen kredi hacmi ilk yarıda reel olarak yüzde 4,8 genişledi
İlk yarıda cari artışlar bireysel kredi kartında yüzde 23,6, ihtiyaç kredisinde yüzde 21,2 ve ticari kredilerde yüzde 22,9’la enflasyonun üzerinde gerçekleşti. Reel bazda ticari kredi hacmi de yüzde 5,3 genişledi.

İki yıldır uygulamada olan “parasal sıkılaştırma” tedbirleri ve aşırı yüksek faizlere rağmen bankacılık sektörü kredi hacmi reel olarak genişliyor.
Sıkılaştırma kapsamında aylık büyüme sınırları aşağı çekilen tüketici kredilerinden ihtiyaç kredisi ve çeşitli kısıtlamalar getirilen bireysel kredi kartı harcamaları ile üretici sektörlere kullandırılan ticari kredilerin hacimlerindeki nominal büyüme oranları, ilk altı ayda enflasyonun üzerinde gerçekleşti.
Başka deyişle söz konusu kredilerin hacminde reel bazda genişleme yaşandı. Ancak tüketiciler finansman kanalı olarak bireysel kredi kartı ve ihtiyaç kredisi kullanımına yüklenirken, konut ve taşıt kredilerinin hacmi ise reel olarak daraldı.
KARTLA 6 AYDA 424 MİLYARLIK YENİ BORÇ
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, 27 Aralık 2024-27 Haziran 2025 arasındaki altı aylık dönemde bireysel kredi kartlarındaki borç bakiyesi net yüzde 23,6 oranında 424 milyar lira arttı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) tüketici fiyat endeksine (TÜFE) göre yılın ilk altı ayında yüzde 16,67 olan enflasyondan arındırıldığında bireysel kart borcunda reel bazda yüzde 6 artış olduğu belirlendi.
Sıkılaştırma kapsamında kredi kartı ile taksitli alışverişin büyük oranda kısıtlanmış olmasına rağmen bu tür ödeme şekli ile oluşan borç bakiyesinde de reel artış yaşandı, tek çekimlik (peşin) alışverişler kaynaklı borçlanmadaki reel artış ise çok daha yüksek düzeyde gerçekleşti.
Dünya'dan Naki Bakır'ın haberine göre, taksitli kredi kartı borç bakiyesi yılın ilk altı ayında cari olarak yüzde 18 oranında net 113,2 milyar liralık bir artışla 743,2 milyar liraya çıktı. Taksitli kart borçlarında reel bazda yüzde 1,1’lik bir artış yaşandı.
Peşin kart alışverişleri ile oluşan borç bakiyesi ise 310,8 milyar liralık net artışla 1 trilyon 475,8 milyar liraya ulaştı.
Bu tür borçlanmada nominal büyüme yüzde 26,7 ile aynı dönemdeki enflasyonun çok üzerinde gerçekleşti. Enflasyondan arındırıldığında “tek çekim” kredi kartı borç bakiyesinde reel büyüme yüzde 8,6’ya karşılık geldi.
302 MİLYAR TL’LİK “İHTİYAÇ” KREDİSİ
Tüketimin finansmanında ihtiyaç kredisine de yoğun biçimde başvuruldu, bireysel kart borçlarından sonra en hızlı büyüme bu alanda yaşandı.
Bankacılık sektörünün tüketicilere kullandırdığı ihtiyaç kredilerin hacmi altı ayda nominal bazda yüzde 21,2 oranında net 301,8 milyar liralık bir artışla 1 trilyon 726,7 milyar liraya ulaştı.
Tüketici kredileri hacminde en büyük paya sahip olan ihtiyaç kredilerinde bu artışa karşılık, konut kredilerindeki artış enflasyonun altında kaldı, taşıt kredileri ise cari olarak geriledi.
Anılan dönemde nominal bazda yüzde 14,1 oranında sadece 71,9 milyar lira artarak 583,2 milyar lira olan konut kredilerinin hacminde reel bazda ise yüzde 2,2 oranında bir daralma yaşandı.
Aynı dönemde yeni kullandırımların geri ödemelerden daha düşük olması nedeniyle cari olarak yüzde 21,4 oranında 16,2 milyar lira azalarak 59,4 milyar liraya düşen taşıt kredisi hacmindeki reel daralma ise yüzde 32,7’yi buldu.
TİCARİ KREDİLERDE 2,8 TRİLYON LİRALIK ARTIŞ
Ekonominin üretim ayağındaki şirket, firma ve kişilere kullandırılan ve bankacılık sektörü toplam kredi hacminin en büyük bölümünü oluşturan ticari ve diğer kredilerin hacminde de reel bazda genişleme yaşandı. Ocak-haziran döneminde 2 trilyon 768,1 milyar liralık net artışla 14 milyar 861,9 milyar lira olan söz konusu kredilerde altı aylık cari genişleme yüzde 22,9, enflasyonla indirgendiğinde reel artış da yüzde 5,3 olarak belirlendi.
Bu gelişmelerde bankacılık sektörünün kart dahil toplam kredi hacmi ocak-haziran döneminde 3 trilyon 549,6 milyar liralık bir büyüme ile 19 trilyon 450,2 milyar liraya ulaştı. Toplam kredi hacmi, yılın ilk yarısında nominal bazda yüzde 22,3, reel bazda yüzde 4,8 genişledi.
YÜKSEK FAİZLERE RAĞMEN
Bu yılın ilk yarısı ve son bir yılda bankacılık kredilerinin hacmindeki reel genişleme, yüksek faiz oranlarına rağmen yaşandı. En yaygın tüketici kredisi olan ihtiyaç kredilerinin geçen yıl haziran ayında bankacılık sektörü ortalamasında yüzde 74,91 olan ve kasıma kadar yüzde 70’in üzerinde kalan ağırlıklı ortalama faizi, Merkez Bankası’nın politika faizinde indirim sürecinin başladığı aralık ayı ortalamasında yüzde 69,48’e indi, martta yüzde 65,76’ya kadar geriledi. Ekonomiyi doğrudan etkileyen iç ve dış şokların etkisiyle Merkez Bankası’nın yeniden faiz artırımına gitmek zorunda kaldığı nisan ayında tekrar yüzde 70’in üzerine çıktı ve haziran ayı itibarıyla yüzde 70,75 oldu. Taşıt kredilerinin Haziran 2024’te yüzde 40,24 olan, aralıkta yüzde 40’ın altına inen yıllık faiz oranı bu yıl haziran itibarıyla yüzde 44,88 oldu. Konut kredilerinin bir yıl önce yüzde 44,48 olan, bu yıl ilk çeyrekte yüzde 40’ın altında seyreden faizi mayıstan itibaren tekrar yükseldi ve haziranda yüzde 43,47 düzeyinde oluştu. Ekonominin üretim ayağına açılan ticari kredilerin Haziran 2024’te yüzde 63,48’lik düzeyinde bulunan faizi de yılın son çeyreğinde yüzde 60’ın altına, bu yıl şubatta yüzde 56,24’e kadar indikten sonra nisandan itibaren tekrar yükselişe geçerek haziranda yüzde 63,19 oldu.
MERKEZ BANKASI'NIN FAİZ KARARI BEKLENİYOR
Merkez Bankası, geçen yıl martta yüzde 50’ye yükselttiği ve aralık ayına kadar bu düzeyde tuttuğu politika faizini, aralıkta başlattığı indirim sürecinde en son mart başındaki 250 baz puanlık indirimle yüzde 42,5’e kadar düşürdükten sonra, iç siyaset ve küresel ekonomide ortaya çıkan belirsizlikler üzerine, 17 Nisan toplantısında tekrar artırarak yüzde 46’ya yükseltmek zorunda kalmıştı. Devam eden belirsizlikler nedeniyle mayıs ayında faizi sabit tutan Merkez Bankası, İran-İsrail savaşının yaşandığı, petrol fiyatlarının yükseldiği, küresel ekonomide belirsizliklerin katlandığı haziran ayında da aynı yönde davrandı. Toplantı özetinde, “Enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir” denilmişti. Haziran başında açıklanan mayıs ayı enflasyonu yüzde 1,53 ve geçen hafta açıklanan haziran enflasyonu yüzde 1,61’le beklentilerin altında geldi. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), 24 Temmuz’da yapacağı toplantıda politika faizinin düzeyine ilişkin karar verecek. Banka’nın faize ilişkin alacağı yeni karar piyasa dengeleri, başta sanayi olmak üzere üretimin finansmanı, ekonomik aktivite ve enflasyonla mücadele açısından kritik önem taşıyor. Sanayi ve iş çevreleri bu ay faizde güçlü bir indirim bekliyor. Bu konuda en net mesaj MÜSİAD’dan geldi. MÜSİAD Genel Başkanı Burhan Özdemir, faiz kararı ile ilgili beklentilerini açıklayarak, “Özellikle temmuz ayında çok ciddi bir anlam ifade eden bir düşüş bekliyoruz. Belki 350- 400 kadar bir düşüş” şeklinde ifade etti.
TOPLAM KREDİ HACMİNDE YILLIK %40,9 BÜYÜME
Bankacılık sektörü kredi hacminde, parasal sıkılaştırma ve seçici kredi önlemlerini içeren programın ikinci yılı ile örtüşen, haziran sonu itibarıyla son bir yıldaki cari artışın da aynı dönemdeki enflasyonun üzerinde olduğu, başka deyişle bu dönemde reel genişleme yaşandığı belirlendi. TÜFE bazında yüzde 35,05 enflasyon yaşanan haziran sonu itibarıyla son bir yılda bireysel krediler dahil toplam kredi hacmindeki nominal büyüme yüzde 40,9’la bunun üzerinde gerçekleşti. Enflasyondan arındırıldığında toplam kredi hacminin yıllık bazda reel olarak yüzde 4,3 genişlediği belirlendi. Son bir yılda reel bazda bireysel kredi kartı borçları yüzde 11,9 büyüdü. Konut kredilerinde yüzde 3,4, taşıt kredilerinde yüzde 51,5’lik daralmaya karşılık, ihtiyaç kredilerinde yüzde 7,6 reel büyüme yaşanan bir yıllık dönemde, toplam tüketici kredisi hacminde yüzde 1,6’lık bir reel genişleme yaşandı. En büyük bölümü oluşturan ticari ve diğer kredilerin hacmi de son bir yılda reel bazda yüzde 3,7 genişleme kaydetti.
patronlardunyasi.com