Yatırımcılar, Türkiye'den umutlu

Avrupa Birliği (AB) sürecinde Türkiye ekonomisinin günden güne iyiye gittiği açıklandı. Uluslararası altı finans kuruluşuna göre Türk ekonomisi, son yıllarda katettiği mesafeyle dünya ekonomileri arasında hızlı bir şekilde yerini alıyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimindeki belirsizliğin istikrarı bozmayacağını açıklayan kuruluşlar, 2050 yılında Türkiye ekonomisinin ABD ile başabaş duruma geleceği tahmin ediliyor.

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) ve Hacettepe Üniversitesi (HÜ) işbirliğiyle "Türkiye Ekonomisi ve Avrupa Birliği ile Ekonomik İlişkiler" konulu bir sempozyum düzenlendi. PAÜ Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki sempozyuma çok sayıda bilimadamı ve akademisyen katıldı. AB sürecinde Türk ekonomisinin masaya yatırıldığı sempozyumda katılımcılar tarafından Türk ekonomisinin geleceğine dair öngörüler ortaya konuldu.

Son yıllarda yaşanan olumlu gelişmeleri değerlendiren HÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Baha Karan, uluslararası altı finans ve yatırım şirketinin Türkiye ile ilgili değerlendirmelerini aktardı. Kearney Global Service, Morgon Stanley, American Experss, Price Waterhouse Coopers ve Goldman Sachsve Fithch Ratings gibi finans ve araştırma şirketlerinin Türkiye ekonomisiyle ilgili Aralık 2006 verilerini açıklayan Prof. Dr. Karan, Türkiye'nin dünya ekonomileri arasında hızla yerini aldığını belirtti.

42 ülkede 22 sektör ve bin şirkette araştırma yapan Kearney Global Service, Türkiye'nin bankacılık sektöründe 11. Telekom, enerji ve ağır sanayide12. imalatta ise 9. sırada yer aldığını kaydetti. Araştırmaya göre AB'li yatırımcılar için Türkiye iyimser bir ülke. AB sürecinin belirsizliğine rağmen devam etmesi ve IMF istikrar programına uyulması sebebiyle Türkiye'nin ekonomisinin yükseldiğini belirten şirket, Merkez Bankası'nın enflasyon hedeflemesi ve para politikalarındaki reformların yükselmeyi beraberinde getirdiği açıkladı.

Son beş yılda en hızlı büyüyen OECD ülkesinin Türkiye olduğunu kaydeden Morgon Stanley, 2007 genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Türkiye ile ilgili beklentileri biraz bulanık hale getireceğini öngördü. American Experss Türk piyasalarında iyileşmenin devam edeceğini vurguladı.

Price Waterhouse Coopers'a göre ise Türkiye 2050 yılında Çin, Hindistan, Brezilya, Rusya, Endonezya, Meksika, ABD, Japonya, İngiltere, Kanada, İtalya, Fransa ve Almanya ekonomileri ile baş başa mücadele edebilecek konuma gelecek.

Goldman Sachs'ın verilerine göre ise Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerden sonra istikrar sürecek. Fithch Ratings, kredi notuna göre Türkiye'ye pozitif not verdi.

Bu veriler ışığında ekonominin çok iyi yerlerde olduğunu vurgulayan Mehmet Baha Karan, Türk ekonomisinin umut vaadettiğini kaydetti. Prof. Dr. Karan, AB'nin Türkiye'yi tam üyeliğe kabul etmemesinin ardındaki iki önemli sebebin emeğin serbest dolaşımı ve Avrupa'nın Türkiye'ye öngördüğü finansal yardım olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği ile birlikte işgücünün Avrupa'ya kayacağını belirten Karan, "Tam üyelikle birlikte Türk işçiler Avrupa'da serbest dolaşım hakkına sahip olacak. Bu durum AB'de büyük sosyal problemler doğuracak. O yüzden Avrupa, Türkiye'nin genç nüfusundan korkuyor." dedi.

Tam üyelikle 12.5 milyar dolar yardım alacağını belirten Karan, bu rakamın AB için çok büyük olduğunu aktardı. Karan, "AB, böyle bir kaynağı Türkiye'ye aktarmak istemiyor. Bu yüzden Türkiye'nin üyeliği gecikiyor. AB, Türkiye'de kişi başına düşen millî gelirin artmasını bekliyor. Bu sayede Türkiye'nin AB'ye üyelik maliyeti 3.4 milyar Euro düşecektir." şeklinde konuştu.

Arif Bayram Taş/Denizli/Cihan