Dolar
39,2248
-0,15%
Euro
44,688
-0,59%
Sterlin
53,1077
-0,46%
Bitcoin
4.151.592
4,31%
BİST-100
9.486,56
0,12%
Gram Altın
4.174,231
-1,42%
Gümüş
36,04
1,01%
Faiz
47,9
0,00%

'Yahudiler’i yerden yere vurdu'

Jak Kamhi, ABD'de Ermeni soykırımı iddialarını kabul eden Yahudiler'i yerden yere vurdu. İşte Kamhi'nin mektubu.....

24.08.2007 12:51
Haberi paylaşın
'Yahudiler’i yerden yere vurdu'
16px
32px

Geçtiğimiz hafta devletin tam kadro katıldığı törenle 'Devlet Üstün Hizmet Madalyası' alan Jak Kamhi VATAN'a konuştu ve ABD'de Ermeni soykırımı iddialarını kabul eden Yahudiler'i yerden yere vurdu:

Almanya'daki bir Musevi ne ayaklandı, ne de toprak istedi... Yahudiler kökenlerinden dolayı yok edildiler. Ermeniler ise ayaklandı toprak istedi. Savaştılar, insan öldürdüler. Buna nasıl soykırım dersiniz?

Çankaya köşkünde, Cumhurbaşkanı Ahmed Necdet Sezer tarafından devlet üstün hizmet madalyasıyla ödüllendirilen Profilo Holding Yönetim Kurulu Başkanı Jak Kamhi, Amerika'daki etkin Yahudi örgütlerinden ADL'nin (Anti Defamation League) Ermeni soykırımı iddialarını tanıma kararını büyük üzüntüyle karşıladığını söyledi. Türk Yahudileri içinde çok anlamlı bir yere sahip olan Kamhi, ADL başkanı Abraham Foxman'a bir mektup göndererek üzüntüsünü dile getirdikten sonra konuştu:

Bugüne kadar “Ermeni soykırımı yoktur” diyen ADL'nin fikir değiştirmesine ne diyorrsunuz?
Bu gelişmeye çok üzüldük. Abraham Foxman, bize büyük katkıları olan bir kişidir. Tamamıyla bizi destekliyordu. Önceleri Türkiye'nin en büyük savunucularındandı.

Buna soykırım denemez

Ben Foxman'a bir mektup yazarak yapılanlardan dolayı eleştirilerimi yolladım. Mektupta resmen kafalarına vuruyorum. “Nasıl” diyorum onlara, Nasıl siz İkinci Dünya Savaşı'nda olanlar için kullanılan 'soykırım'tanımını, Birinci Dünya Savaşında çıkan ayaklanma sonucu ölen Ermeniler için kullanabilirsiniz. Çünkü birini kabul etmek, diğerini yok ediyor. Almanya'daki bir Musevi ne ayaklandı, ne toprak istedi, ne de kimseleri yaraladı.

Yalnızca, kökenlerinden dolayı, “genlerinden” dolayı yok edildiler. Türkiye'de ise öyle bir şey olmadı, bunlar ayaklanıp toprak istediler. Savaştılar, insan öldürdüler. Elbetteki bunu karşılığında da direnç gördüler. Ama buna “soykırım” denemez. Birinci dünya savaşında Osmanlı parçalanıyordu. Bölgeye Lawrence'i yolladılar ve oradaki Araplara biz size otonomi ve özerklik vereceğiz dediler. Fakat onu bile vermediler. Bizim oradaki Türkler'e karşı canice girişimlerde bulunup hastanedeki kadınları bile bıçakladılar. Buna karşı ne yapacaksınız? Elbetteki kendinizi müdaafa edeceksiniz. “Bunu bilmenize rağmen nasıl böylesine farklı iki olayı birleştirip böylesine büyük bir günah işliyorsunuz?” dedim.

Bir kere bütün Musevi diasporası size karşı. Bizim gibi dünyada tek ve benzeri olmayan bir dramı sulandırıyor ve yok ediyorsunuz. Bunu da Avrupa'da birçok ülke istiyor. Çünkü birçok ülke Avrupa'da bu drama karışmış. Mektubumun özü budur. İsrail'in de bu işe karışması bundan dolayıdır. Kendine has olan o meşhur soykırımın bir benzeri olmadığını kanıtlamak için uğraşıyorlar. Sadece bizim güzel gözlerimiz için değil.

Türkiye zemin kaybetti mi?
Bir derece kötü oldu. Fakat bu bir şey ifade etmez. Çünkü bizim orada onlarla uğraşan çok daha kuvvetli kuruluşlarımız var.

Siz devreye girecek misiniz?
Ben önceden de Amerikan kongresinin Ermeni soykırım iddialarını kabul etmeyeceğini söylüyordum. Şimdi yine aynı fikirdeyim...

İşte Jak Kamhi'nin mektubunun tam metni...

Bu bilgisizce açıklamayı bize kucak açmış insanlara nasıl yaptınız?

Sevgili Abe,*

Size bu mektubu 21 Ağustos 2007 tarihinde yaptığınız 'Ermeni Soykırımı Hakkında ADL'nin Açıklaması'başlığıyla yaptığınız duyuru ile ilgili kaygılarımı aktarmak için yazıyorum. Amacım, kararınızdan dolayı duyduğum derin hayal kırıklığı ve ileride olacaklara dair endişelerimi anlatmaktır.

Açıklamanızda yer verdiğiniz bu konuda tarihçiler arasında bir fikir birliği olduğu iddiası kesinlikle yanlıştır. Eğer böyle bir uzlaşma olsaydı bu sorun uzun süre önce çözülürdü. Kaynakları ve arşivleri inceleyen saygın ve ciddi tarihçiler, 1915 olaylarının bir soykırım olarak tanımlanmasını kabul etmemektedir. ADL'den bu çalışmaları okuyan bir kişi yok mu? Eğer okusalardı, Henry Morgethau'nun (Soykırım iddialarının en önemli kaynakları arasında yer alan 'Ambassador Morgethau's Story'adlı kitabın yazarı, dönemin ABD İstanbul Büyükelçisi) bu hassas sorundaki tarafsızlığının büyük ölçüde tartışılabilir olduğunu bilirlerdi.

Her iki tarafın da yeni isimler ortaya atabileceği açıktır. Ancak bu sorunun çözmez çünkü seçkin tarihçiler ve uzmanlar arasında bir fikir birliği sağlanamamıştır. ADL'nin böylesine hassas ve kırılgan bir konuda, tek taraflı bakan, dikkatsizce ve bilgisizce hazırlanmış bir açıklamayı yapmasındaki mantığı ve neden böyle özel bir zamanın seçildiğini anlayamıyorum.

İnsanlık tarihinin gördüğü en kanlı savaşın ardından yıkılan Osmanlı İmpartorluğu'nun bu köşesinde katliamlar ve gaddarlıkların yaşanmış olduğundan şüphe yoktur. Bunlar trajiktir ve bütün kurbanların tarihinde unutulmaz bir parçayı oluşturur. Kurbanların içinde Hıristiyan Ermeniler, Müslümanlar, Müslüman olmayan Türkler, Kürtler ve İmparatorluk topraklarında yüzyıllarca birlikte barış içinde yaşamış sayısız etnik ve dini gruplar vardır.

Bu trajedi Osmanlı Devleti'nin çöküşünü hızlandırmak için asi grupları kışkırtan, yüreklendiren ve silahlandıran güçlerin de tarihinin bir parçasıdır. Ayrıca Osmanlı, Avrupa'dan kovulan ya da uzaklaştırılan Yahudilere yüzyıllar boyunca kucak açmıştır ki, bunu hatırlamak ADL'nin bir görevidir.

Rusya, Fransa, Büyük Britanya, milliyetçi Ermeni gruplar ve çeteleri cesaretlendirmiş, onlara silah ve maddi destek vermiştir. Aynı dönemde Kürtlerin Ermenilere, Ermenilerin de Müslüman Türklere karşı katilamları vardır. ADL bu tarihi gerçeklerden habersiz midir?

Böyle kaos ve korkular diğer imparatorlukların da bitiş dönemlerinde yaşanmıştır. Boer Savaşı'nda 'toplama kampı'terimini yaratan Britanyalılardır; Hindistan'da da bölünme sırasında katliamlar yaşanmış, yüzbinlerce insan öldürülmüştür. Fransız ve İtalyanların olduğu Kuzey Afrika'da, Belçika'nın gittiği Kongo'da ve Avrupa'nın sömürgecilik için savaştığı her kıtada milyonlarca insan benzer trajediler yaşamıştı. Balkanlarda birçok kez oluk oluk insan kanı akmıştır. ADL'nin bunlar hakkında da açıklamlar yayımlamak ve bu olayları soykırım diye nitelemek gibi bir niyeti var mıdır?

ADL, Yahudilere uygulanan tartışılmaz soykırımla 1915 olayları arasındaki bu yanlış karşılaştırmayı kabul ederek, soykırım kurbanlarının anısına karşı tarifi mümkün olmayan bir haksızlık yapmış, hem de merhamet ve birlikte yaşama geleneğiyle yüzyıllardır dünyanın geri kalanına örnek olmuş Türk halkının hasasiyetlerini ve onurunu incitmiştir.

ADL daha akıllı ve tarafsız sözleri dinleseydi böylesine korkunç bir hatayı yapmazdı. Geçmişte de birçok kez sizle ve arkadaşlarınızla sözlü ve yazılı temaslarda bulunarak durumun hassasiyetini anlatmaya çalıştım. Daha önce size gönderdiğimiz belgelerden birini yeniden ekte iletiyoruz. Umarız gerçeklerin görülmesine ve ADL'nin karıştırmayı tercih ettiği derin suların durulmasını sağlar.

Açıklamanız son bölümünde belirttiğiniz gibi, Kongre'deki tasarılar duruma zarar vermekte, Türkler ve Ermeniler arasındaki temasları engellemekte, Türkiye'deki Yahudi toplumunun yanı sıra Türkiye, İsrail ve ABD arasındaki önemli ilişkileri de riske atmaktadır.

Şu açıktır ki ADL'nin yaptığı açıklama derecesi farklı olsa da aynı etkiyi yaratmaktadır. Bu açıklama Türkiye'de Ermeni kardeşlerimizle birlikte sorunun önyargısız bir şekilde çözülmesi için gösterdiğimiz çabalarar zarar veriyor.

ADL, Yahudi Soykırımı kurbanlarına, halkıma, hükümetime ve iki ülke arasındaki gereksiz zorlukların ortadan kaldırılması için çabalayan insanlara büyük bir haksızlık yaptığını anlamalıdır.

Bu talihsiz durumu düzeltmek için elinizden geleni yapacağınıza inanıyorum.

Saygılarımla

Jak V. KAMHİ

TÜM DEVLET KADROSU ONU ALKIŞLAMIŞTI

Profilo Holding Yönetim Kurulu Başkanı olan 82 yaşındaki Jak V. Kamhi, geçen hafta perşembe günü 'Devlet Üstün Hizmet Nişanı'almıştı. 82 yaşındaki Kamhi, Çankaya Köşkü'nde yapılan törende nişanını Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'den aldı. Törene başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, Dışişleri Bakanı Gül gibi isimler de katıldı.

ABD: Siyasi amaçlı girişimlere karşıyız

ABD Dışişleri Bakanlığı, Yahudi kuruluşu Anti-Defamation League'in 1915 olaylarını 'soykırım'diye nitelemesiyle ilgili olarak, “Bu olaylara siyasal amaçla ad konulması girişimlerine karşıyız” açıklaması yaptı. Dışişleri Sözcüsü Gonzalo Gallegos, ABD'nin politikasında değişiklik olmadığını belirterek, “1915'teki olayların kurbanlarını acıyla anıyoruz. Türkler ve Ermeniler'e açık ve kalpten gelen bir diyalogla geçmişle yüzyüze gelmeleri çağrısını yapıyoruz ve bu trajediye siyasal amaçlarla ad konulması girişimlerine karşı çıkıyoruz” dedi.

Erdoğan Olmert'i arayacak

ABD'DE Yahudi kuruluşu Anti-Defamation League'in 'Ermeni Soykırımı'nı tanımasının ardından Başbakan Tayyip Erdoğan'ın İsrail Başbakanı Ehud Olmert'i telefonla arayarak konuyla ilgili görüşeceği belirtildi. Görüşmenin birkaç gün içinde gerçekleşeceğini belirten Jerusalem Post, Büyükelçi Namık Tan'ın da tatilini yarıda keserek Tel Aviv'e döndüğünü yazdı. İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni adına konuşan Sağlık Bakanı Ya'acov Ben-Yizri ise “Yahudilerin, Ermeniler gibi katliama uğramış halklara özel bir ilgisi vardır. İsrail devleti hiçbir zaman bu korkunç olayları reddetmemiştir. Bu konu hakkındaki güçlü duyguları ve Ermeni halkının çektiği acıları da anlıyoruz. Ancak mesele Ermenilerle Türkler arasındadır ve biz iki tarafın açık bir diyalogla geçmişten gelen bu yaraları sarmasını umut ediyoruz” dedi.

benzer haberler
CEO Haluk Kayabaşı’ndan ‘baba’ Asım Kibar’a duygusal veda
CEO Haluk Kayabaşı’ndan ‘baba’ Asım Kibar’a duygusal veda