Yabancılar yine nabız yoklamaya başladı

Yabancılar yine nabız yoklamaya başladı

Geçen hafta görüştüğüm bazı bankacılar ve aracı kurum yetkilileri, yabancıların ziyaretlerinin yine sıklaşmaya başladığını söylediler. Yakında kısa vadeli sermayenin yeniden yatırıma gelmesi bekleniyor.

Yabancılar yine nabız yoklamaya başladı
16px
24px
20.06.2006 00:00
ABONE OLgoogle

Erdal Sağlam'ın yazısı

Geçen hafta görüştüğüm bazı bankacılar ve aracı kurum yetkilileri, yabancıların ziyaretlerinin yine sıklaşmaya başladığını söylediler. Bazı bankacılar bu ziyaretleri olumlu algılayıp, yakında kısa vadeli sermayenin yeniden yatırıma gelmelerini bekliyorlar.

Buna karşılık yaşananlardan sonra daha temkinli olanların sayısı daha fazla. Yabancılarla geçen hafta görüşen bir bankacı, "nabız yokluyorlar ama tekrar gelme kararı almaları için henüz çok erken" yorumunu yaptı.

Tekrar gelmeleri için, hem Türkiye’ye ilişkin risklerin daha da büyümeyip azalması, hem de fiyatların daha uygun hale gelmesi gerekiyor.

Bir bankacı, büyük bir yabancı fon yöneticisiyle yaptığı görüşmede, "Yeniden hazine kağıdı almaları için gereken faiz oranını yüzde 21 olarak belirttiğini" söyledi. Yabancıların da yerli bankalar gibi çeşitli hesaplar yaptıklarını ve yüzde 21’lik faiz oranının da bazı risk hesaplarına dayandırdıklarını kaydeden aynı bankacı, "Bu oran da küresel likiditedeki mevcut durumun korunması ve Türkiye’ye ilişkin risklerin sabit kalması halinde geçerli" dedi.

Aslında Türkiye’ye yeniden yabancı sermaye akımının başlamasında temel etken yine yurt dışındaki küresel akımların seyri olacak. Bazı yabancı yorumcular, gelişmiş ülke faiz oranlarının yaz aylarında biraz daha istikrar kazanmasını bekliyor, dolayısıyla yeniden bir büyüme eğiliminin başlayabileceği yorumunu yapıyorlar.

Buna karşılık, son birkaç aydaki gelişmelerin süreceğini tahmin eden, hatta uzun bir gerileme sürecine girildiğini, küresel olarak belirgin bir yavaşlama yaşanacağı yorumunda bulunan büyük banka temsilcileri ve iktisatçılarının sayısı da bir hayli fazla.

Özet olarak; Türkiye’ye yeniden yabancı sermaye akımı olması için önce küresel likiditede uygun bir ortamın yeniden oluşması gerekiyor. Belki diğer gelişmekte olan ülkelere yeniden fon akışının başlaması için bu yetebilir ama Türkiye için durum hálá farklı.

Söylemek istediğimiz o ki; küresel likiditedeki durum iyileşse bile, Türkiye hálá diğer gelişmekte olan ülkelerden farklı görülüyor ve bu nedenle Türkiye’ye diğer ülkelerle birlikte bir fon girişi, şimdilik zor görünüyor.

SİYASİ RİSKTEN SÖZ EDECEK Mİ

Yabancı sermaye girmediği takdirde, mevcut fiyatların aşağı gelmesi ise pek mümkün görülmüyor. Bankacılar içinde yüzde 19’u aşan faiz oranlarının bir süre daha böyle gideceğini tahmin edenlerin sayısı fazla. Hatta daha yukarı çıkacağını bekleyenler de var.

Yani bankacılar artık iki ay önceki faiz ve kur seviyelerine geri dönülmesini hemen hemen imkansız görürken, bu günkü seviyelerden daha aşağıda bir denge kurulmasını bekleyenlerin sayısı da, giderek azalıyor.

Bankacılar, yabancı bankaların raporlarında ilk sırayı "siyasi risk"in almaya başladığını, AKP ile devletin diğer kurumları arasındaki çatışmanın artıp, Cumhurbaşkanlığı seçimi için kavga çıkmasının beklendiğini, bu konuların raporlarda açıkça yer aldığını söylüyorlar.

Buna karşılık Merkez Bankası raporlarında "siyasi risk"e hiç yer verilmemesi ise, önemli bir güvensizlik kaynağı oluyor. Merkez Bankası’nın, hükümetle ters düşmemek adına böyle bir ibareye yer vermediğini düşünen bankacılar, bağımsızlık tartışmalarını bitirmiş değiller.

Dolayısıyla, risklerin iyi yönetilmesi konus

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde