Vuslat Doğan Sabancı sanatçı kimliği ile Vuslat olarak karşımıza çıkıyor, peki sanatçı Vuslat diğer Vuslat'lara karşı mı?

Toygun ATİLLA 
 
SANATÇI VUSLAT 

Geçen hafta Oksijen'de Esin Hamamcı duyurmuştu Vuslat Doğan Sabancı'nın sergisini. Yazıda bir şey dikkatimi çekti. Vuslat Doğan Sabancı'dan, "Sanatçı Vuslat" olarak bahsediyordu. Soy isimleri yoktu. 

SADECE VUSLAT 

Bugün Ertuğrul Özkök'ün sergiyle ilgili yazısını okurken de şu cümleye takıldım:

"Çanakkale'ye son yıllarda Türkiye'de benim için yükselen sanatçılardan birinin sergisi için gidiyorum. 

Vuslat'ın...

Tam adı Vuslat Doğan Sabancı. 

Vuslat diye yazıyorum. 

Çünkü Doğan ve Sabancı isimleri, Türkiye'nin çok bilinen iki ailesine ait ve ben Vuslat'a tamamen kendine ait bir başarının hakkını ve payesini vermek istiyorum. 

Vuslat, Hürriyet Gazetesi'nin başkanlığından ayrıldıktan sonra, bence onu gerçekten o yapan alalına tamamen döndü. 

Sanata yani" 
 
TERCİHİ VUSLAT 

Sonrasında biraz geriye dönüp baktım Vuslat Doğan Sabancı'nın sergileri ile ilgili yapılan haberlerin birçoğunda "Vuslat" veya "Sanatçı Vuslat" ifadeleri kullanılmıştı.

Sordum soruşturdum, Vuslat Doğan Sabancı, sergileri ve sanatçı kişiliği ile ilgili haberlerde sadece "Vuslat" isminin kullanılmasını tercih ve talep ediyordu. 

 
HÜRRİYET AİLESİNDE 29 YIL 

Düşündüm ve bu denemeyi yazmaya karar verdim. 

77 yaşındaki Hürriyet'in 29 yılında içinde bulunmuş bir gazetecinin gözlemlerinden oluşan bir portre denemesi olarak okuyun lütfen bu yazıyı...

SAMİMİ VE VİZYONER

Açıkçası Vuslat Doğan Sabancı'nın Hürriyet Gazetesi'nde başkanlığa getirildiği ve yönetimi kendisine aldığı yılları çok kıymetli buluyorum. 

Her ne kadar çalışanların ücretleri konusunda elle tutulur, gözle görülür sağlıklı bir düzenleme yapamamış olmasına rağmen yine de çalışanlar tarafından sevilen ve saygı duyulan bir modeldi. 

Bunun sebebi de, Hürriyet'e heyecan getiren model arayışları, samimiyeti, vizyonerliği idi. 

En azından benim kendisine duyduğum sempatinin sebepleri bunlardı. 

Vuslat Doğan Sabancı, Hürriyet'i yönettiği yıllar boyunca hep bir fark yaratma çabası içinde oldu. Yurt dışında tamamladığı eğitimi, New York Times ve Washington Post'taki stajyerlik süreci bunda etkiliydi. 

GELENEKSEL GAZETECİLİĞİ GELECEĞE TAŞIMA ÇABASI 

Vuslat Doğan Sabancı bu anlamda geleneksel medyadan yeni medya düzenine taşınmasında bence önemli bir şanstı gazeteciler için. 

Çünkü, sürekli yeni bir arayış içinde olması ve mesleği daha vizyoner bir yere taşıma çabası samimiydi. 

Hele ki, dijital gazeteciliğin gelecekteki yerini görmüş olması ve bu kapsamda 360 derece adı verilen internet portalı ve basılı gazeteyi eş güdümlü geleceğe taşıma çabası çok değerliydi. 

Maalesef bu proje istediği gibi sonuçlanmadı. 

Çünkü, geleneksel gazetecilerle, dijital medyanın yeni mensupları arasındaki uyumsuzluk bu yeni platformun ölü doğmasına sebep oldu. 

Oysa ki, eğer hayal edilen proje gerçekleşmiş olsa bugün Türk medyası bence bambaşka bir yerdeydi. 

ÖZEL HAYATIMI İHMAL ETTİM

Sonrasında Doğan medya grubunun satılması, Yunanistan'da yaşanan deniz kazası derken Vuslat Doğan Sabancı sanatçı kişiliği ile karşımıza çıktı. 

Yurt dışında alınan sanat eğitimi ardından peş peşe gelen sergiler. 

Vuslat Doğan Sabancı gazete yöneticiliği döneminde verdiği bir röportajında şöyle diyordu: "İş kadını olmak, erkek gibi olmak değildir. Zaman zaman bu tuzaklara ben de düştüm. Kendimi ispat etmek için özel hayatımı ihmal ettim" 
 
Özel hayat demişken sonrasında Ali Sabancı ile ayrılacağı haberleri gündeme düştü. 

Neyse konumuz bu değil...

 
HANGİ VUSLAT? 

Yazının başına dönelim. 
 
Aydın Doğan'ın kızı, medya patronu, yönetici, Ali Sabancı'nın eşi, anne, sanatçı ve sadece Vuslat... Peki, hangi Vuslat veya hangisi Vuslat? O hangi Vuslat'ı daha çok seviyor ? Ya onu tanıyanlar ?  

 
VUSLAT DİĞER VUSLAT'LARA KARŞI MI ? 

Yoksa tek başına şu andaki sadece Vuslat veya Sanatçı Vuslat diğer tüm Vuslat'lara karşı mı ? Onları yıkıp geçiyor, onlara sünger mi çekiyor. 

Bunları elbette bilmiyorum. Diyorum ya bu sadece bir deneme yazısı. 

Sonra şunu düşünüyorum. 

Kim bilir yıllarını sanata vermiş kaç tane sanatçı Vuslat'a imreniyor, onu kıskanıyordur. 

Öyle ya, Türkiye gibi ülkelerde sanata emek vermek emek verdiği ürünleri geniş kitlelere ulaştırmak öyle kolay değil. 

Vuslat Doğan Sabancı, her ne kadar sadece Vuslat olmayı seçmiş olsa da bence sanat yolculuğunda soy isimlerinin de önemli katkısı ile geniş kitlelere yaptığı çalışmaları duyabiliyor.

Darısı yıllarını sanata adamış diğer sanatçıların başına...

patronlardunyasi.com