Vorking'den ekonomiye övgü
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink, ''Türkiye ekonomisinde çok şey değişti, artık kırılganlık azaldı. 2001 yılındaki ekonomik yapı yok, yerine daha esnek, daha sağlam, daha öngörülebilir bir ekonomik yapı geldi'' dedi.

Vorkink, şu anda, başta Cari İşlemler Açığı olmak üzere, risk gibi algılanan bazı ekonomik gelişmelerin Türkiye ekonomisindeki yapısal dönüşüm nedeniyleekonomiyi tehdit eden bir risk olamayacağını kaydetti.
Vorkink, 'Artık Türkiye ekonomisi 2001 yılındaki gibi değil' dedi. Vorkink, şuanda, Gayri Safi Milli Hasıla'nın (GSMH) yüzde 6'sı düzeyindeki Cari İşlemler Açığı'nın bile tehdit edecek düzeyde olmadığını, çünkü bu açığın finansman ve kompozisyon yapısı nedeniyle sorun oluşturmadığını kaydetti.
CARİ İŞLEMLER AÇIĞI'NIN SİGORTALARI
Türkiye gibi hızlı büyüyen bir ülkenin Cari İşlemler Açığı'nın olmasının normal olduğunun altını çizen Vorkink, 'Bunun dörtte biri artan petrol faturasından kaynaklanmaktadır. Eğer petrol fiyatları böylesine artmasaydı, Cari İşlemler Açığı'nın şimdiki düzeyi yüzde 4.5 olacaktı. Güçlü bütçe, yüksek Faiz Dışı Fazla ve artan yabancı sermaye, devam eden özelleştirme süreci, Cari İşlemler Açığı'nın en önemli sigortalarıdır' diye konuştu.
VERGİ ORANLARI VE İŞ ORTAMI
Vergi oranlarının, bir ülkede iş ve yatırım ortamını belirleyici unsurlar olduğunun altını çizen Vorkink, vergi oranlarının yüksek olmasının iş ve yatırım ortamını da olumsuz etkileyen bir unsur olduğunu kaydetti. Vorkink, şöyle devam etti:
'Vergi oranlarının yüksek olmaması, iş ve yatırım ortamını teşvik eder. Makro ekonomik istikrarın devam etmesi, sadece faiz oranlarının inmesine değil, vergi oranlarının da düşmesine katkıda bulunacak. Bu durum da iş ve yatırım ortamının gelişmesine katkıda bulunacak'
SOSYAL GÜVENLİK REFORMU EN ÖNEMLİ DÖNÜŞÜM
Sosyal güvenlik reformunun, Türkiye'nin önünde kalan en önemli yapısal dönüşümlerden biri olduğunu vurgulayan Vorkink, bu reformun, sadece Türkiye ekonomisinin kredibilitesini arttırmayacağını, ayrıca finansman dengesini de sağlayacağını vurguladı.
Vorkink, şunları söyledi: 'Türkiye, sosyal güvenlik reformunu geciktirmeden gerçekleştirirse, ileride sıkıntı çekmez, daha az sancılı olur. Örneğin Almanya ve Fransa için sosyal güvenlik reformu daha sancılı bir düzeye geldi.
Sosyal güvenlik reformunu herkes istemeli, çünkü, bu açık nedeniyle, Türkiye kaynaklarını gerekli yerlere ayıramıyor. Sosyal güvenlik açığı azaldıkça, Türkiye kaynaklarını, eğitime, sağlığa, sosyal harcamalara ve daha çok vergi indirimine ayırabilecek.'
Sosyal güvenlik reformunun zor bir reform olduğunu, ancak bir süre ertelenmesinin geniş kesimlerce tartışılmasına imkan vereceğini kaydeden Vorkink, 'Hükümet bu reformun çıkartılması gerektiği bilincinde' dedi.
Türkiye'deki çalışabilir durumdaki işgücünün yaş ortalamasının önemli bir kısmını 25 yaşın altında olduğu tespitinde bulunan Vorkink,'Türkiye, genç işgücü potansiyelini mutlaka kullanmalıdır. Eğer bu reform zamanında yapılmaz ise Türkiye ileride genç nüfus avantajını da kaybedecek' dedi.
ERKEN EMEKLİLİĞİN TÜRKİYE'YE MALİYETİ
Türkiye'de eskiden bir dönem erken emeklilik getirildiğini ve bunun sosyal güvenlik dengesini bozduğunu vurgulayan Vorkink, 'Türkiye'de, zamanında erken emeklilik imkanı sağlanarak yanlış yapılmış. Bu erken emeklilik nedeniyle, sosyal güvenlik sistemindeki aktif-pasif dengesi bozulmuş' dedi.
Lahmacun fiyatı düşecek diye hiç umutlanmayın, Bodrum Avrupa Jet-Setinin gözdesi, dünya lüks pazarının önemli bir aktörü olacak. Fakirleşen Türkler ise mecburen yine Yunan Adaları'nın yolunu tutacak.
#BodrumLüks devi LVMH’nin patronu Bernard Arnault 76 yaşında ve 85’ine kadar şirketinin başında kalmak istiyor. Ancak 5 çocuğu arasında büyük bir taht kavgası yaşanacağına kesin gözüyle bakılıyor. Bernard Arnault’un geçtiğimiz günlerde Trump’la görüşmesine de götürdüğü 33 yaşındaki oğlu Alexandre, satışları gün geçtikçe düşen Moët Hennessy’i yeniden canlandırma görevini üstlendi. Eğer başarabilirse, olası taht kavgasında öne çıkabileceği konuşuluyor.