Üzeyir Garih'in düşü gerçek oluyor
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni (KKTC) susuzluktan kurtarmak için Türkiye'den su taşınması projesinde sona yaklaşılıyor.
Fikri Türkel'in haberi
Altı yıl önce İstanbul Eyüp Mezarlığı'nda bıçaklanarak öldürülen işadamı Üzeyir Garih'in 1995'te ortaya attığı ve isim babalığını yaptığı 'Barış Suyu Projesi'nin mühendislik çalışmaları tamamlandı.
Alsim Alarko Yönetim Kurulu Başkan Vekili Oktay Varlıer, Türkiye"den gidecek suyun Rumlara da verilebileceğini söyledi.
Alsim Alarko'nun yüklenicisi olduğu proje ile Anamur ve Kıbrıs'taki Koruçam burnu arasında Akdeniz'in 250 metre derinliğine döşenecek borularla Dragon (Anamur) Çayı'nın suyu Kuzey Kıbrıs'a ulaştırılacak. Gelecek yıl inşasına başlanacak projenin mimarı Alsim Alarko Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Oktay Varlıer, yılda 75 milyon metreküp su taşınması planlanan projenin 300 milyon dolara mal olacağını söyledi. Varlıer, "2012 yılında KKTC'ye su verilmeye başlanacak. Su ile birlikte adada organik tarım yapılacak. Önümüzdeki dönemde suyun Rumlara satışı düşünülebilir." dedi.
Turizm Yatırımcıları Derneği'nin Kıbrıs gezisinde gazetecilere su projesi konusunda bilgi veren Oktay Varlıer, yüzyılın projesi olarak adlandırılan Kıbrıs Barış Suyu Projesi ile ilgili Bakanlar Kurulu kararının 1998 yılında çıktığına dikkat çekti. Varlıer, 3 başbakan, 3 bakan ve 2 cumhurbaşkanına konunun anlatılmasına rağmen çözülememesinden şikayetçi. Varlıer'in verdiği bilgiye göre, 2005 yılında projede adım atılarak Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ile anlaşma imzalandı.
Türkiye ile Kıbrıs arasında denizin derinliği bin 650 metre. 1,60 m çapında her biri 450 metre olan polietilen borular denizin 250 metre altına yerleştirilecek. Bu borular, Anamur'daki Seka fabrikasında üretilecek. Proje kapsamında Anamur'da denizden 27 kilometre uzakta bir baraj inşa edilecek. Barajdan borularla getirilen su, deniz kenarında denge tankına ulaştırılacak.
Daha sonra su, askıda borularla denizaltından Kıbrıs Güzelyurt'a akacak. Güzelyurt'un 3 kilometre ilerisindeki Geçitköy'e de bir baraj yapılacak. Bu baraj aracılığıyla bütün Kıbrıs'a dağıtılacak. Oktay Varlıer, projenin sahibinin DSİ olduğunu, Alarko'nun üstlenici olarak görev aldığını, konsorsiyumda ABD, Danimarka ve Norveçli şirketlerin bulunduğunu söyledi. Projenin dünyada ilk defa Kıbrıs'ta uygulanacağını vurgulayan Varlıer, "İleride Göksu Nehri'nden İsrail'e su taşınmasına yönelik projeye de başlayabiliriz. Aynı modelle Yunan adalarına dahi su verilebilir." şeklinde konuştu.
Varlıer, Kıbrıs'ta yıllık su ihtiyacının 120 milyon metreküp olduğunu; ancak 30 milyon metreküplük sağlıklı su üretildiğini kaydetti. Halen KKTC'de arıtılarak üretilen suyun metrekübünün 67 cent olduğunu ifade eden Varlıer, "Bu proje ile üretilecek suyun metreküpü 35-40 cente inecek." dedi.
Proje kapsamında Danimarka Hidrolik Enstitüsü ile testler yapıldığını kaydeden Varlıer, bu testler ile deniz hareketlerinin ve dalgaların ölçümlendiğini anlattı. Oktay Varlıer, bir İtalyan gemisinin jeolojik araştırmalar yapmak üzere 6 ay süre ile Kıbrıs-Anamur arasında çalıştığını, Rum Kesimi'nin İtalyan gemisinin Kıbrıs sularında çalışmasına karşı çıktığını, sorunun çözümü için İtalyan Dışişleri Bakanlığı'nın devreye girdiğini söyledi.
Balon, tuzlu su yüzünden patladı
Bugüne kadar Kuzey Kıbrıs'a su konusunda birçok proje gündeme geldi. Bunlardan ilki Manavgat'tan tankerle su taşıma projesiydi. Bu kapsamda DSİ Manavgat'a 150 milyon dolarlık tesisleri dahi yaptı. Ancak proje, maliyetin yüksekliği sebebiyle devre dışı kaldı. Daha sonra ise Norveç firması Nordic Water Supply tarafından Türkiye'de kurulmuş olan MWS -Mediterranean Water Supply- Akdeniz Su Dağıtımı şirketinin balonla su taşıması gündeme geldi. 1997'de uygulamaya konulan projede balonlar Akdeniz'in fazla tuzlu olması sebebiyle patladı. Patlayan balonlar Magosa açıklarında denizde duruyor.
Kıbrıs'a turizm yatırımları artıyor
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Rum kesimi arasında barış için eski Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'ın hazırladığı planın oylanmasının ardından KKTC'de turizm yatırımları hızlandı. Bölgenin uluslararası zincirle işletilen ilk oteli Mercure Accor adıyla resmi olmasa da açıldı. Akfen Holding'in inşa ettiği ve 55 milyon dolara mal olan otel nisanda resmen faaliyete geçecek. Alarko Holding ise Karpaz bölgesinde ön tahsisini aldığı 450 dönümlük arazide tatil köyü, rezidans ve otellerden oluşan bir yatırım gerçekleştirecek.
Projenin tahmini bedelinin 150 milyon doları bulması bekleniyor. Bafra Bölgesi'nde tahsise açılan 12 bölgeden 5'inde çalışmalar başladı. Mustafa Göçen, Kaya, Limak ve Koçoğlu gibi firmalar tahsise açılan yerlerde yatırımlar yapıyor. Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Oktay Varlıer, şu anda adada 14 bin yatak kapasitesi bulunduğunu, yeni yatırımlar bittiğinde ek 7 bin 500 yatağın daha devreye gireceğini söyledi.
Bölgedeki diğer bir yatırım ise 14 milyon dolar ile kurulan uluslararası standartlarda 18+3 delikli golf sahası. Adanın ilk golf sahası Kıbrıslı işadamı ve Kıbrıs Ticaret Odası Başkan Vekili Günay Çerkez tarafından yapıldı. Çerkez, 1992 yılında golf sahasını kiraladıklarını; ancak sahanın yapımına 2004 yılında başladıklarını söyledi. Çerkez, "Golf sahasının yanında otel projesi de var. 150 üyemiz bulunuyor. Bunların üçte ikisi İngiliz. Hedefimiz 800 üyeye ulaşmak." dedi. Turizm Yatırımcıları Derneği üyelerini Kıbrıs'ta ağırlayan Sıdıka Atalay da daha önce İngilizlere sattığı projenin ardından yeni bir yatırım için araştırma yaptığını söyledi.
Zaman