Türkiye’nin en iyi PR’cısı
Ali Subaşı, nam-ı diğer Kör Ali 66 yaşında ve ilkokul mezunu. Kastamonu’da yaşayan Kör Ali’nin bugüne kadar Küre Milli Parkı’nın tanıtımı için yaptıkları en iyi halkla ilişkilercileri bile gölgede bırakacak kadar etkileyici. Nasıl mı? Bakalım

2000 yılında milli park olan Küre Dağları’nın eğer Kör Ali gibi basını iyi kullanan bir rehberi olmasa günümüzde o viran dağları inanın çok kişi bilmeyecekti. PR şirketlerine bile taş çıkartan organizasyonları gerçekleştiren Kör Ali sayesinde birçok gazete ve televizyon hem onu hem de Küre Dağları’nı sayfalara, ekranlara taşıdı. Yaşadığı Küre Dağları’nın Uludağ ya da Antalya gibi turizm merkezi olmasını amaçlayan Kör Ali, bu uğurda neler yapmıyor ki! Küre Dağları’nın isminin medyada yer alması için ayı yağından Viagra yapmak, kanyonda kaybolan dağcıların haberleri çıkana kadar bulunmasına engel olmak onun en kolay lansmanları.
Kör Ali, her gün bir yenilikle medyada yer alıyor. Ya yeni keşfettiği bir mağara ya da milli parktaki ayı safarileri Küre Dağları’nı onun kadar gizemli kılmaya yetiyor. Yaşamı ise yukarıdaki haberlere alt başlık, medyadaki jargonla ‘kutu’ olmayacak kadar renkli. Bugüne kadar tam 27 evlilik yapmış (O evlendiği kadın sayısını “yirminin üstü yazın” diyor). Şimdi ise 23 yaşındaki Nurcan Hanım’la birlikte. Popülaritesi öyle bir hal almış ki adına yapılan web siteleri ve ekşi sözlük’teki ‘girişler’ gün geçtikçe artıyor. Tüm bunlar bir araya gelince Teksas’tan bile ‘Mr. Kör Ali’ yi görmeyi kafasına koyan yüzlerce turist Kastamonu’nun Pınarbaşı İlçesi’nin yolunu tutuyor. Biz de öyle yaptık ve Kör Ali’yi yaşadığı yer olan milli parktaki evinde ziyaret ettik. Bizi köyün girişinde 4x4 cipiyle karşılayan Kör Ali, evine varana kadar Küre Dağları’nı anlattı durdu. Bir ara kendimizi basın toplantısında hisseder gibi olduk. Önce milli park hakkında demeç vermeye başladı. Beş bin hektar olması düşünülen milli parkın Dünya Bankası’ndan gelen uzmanların raporuyla nasıl 155 bin hektara çıktığını uzun uzun anlattı. Konuya ilgi göstermediğimizi düşünüp Valla Kanyonu’nu diline doladı. Bölgede bulunan ve derinliği 1120 metreyi bulan kanyonu öyle bir tasvir etti ki ABD’deki Grand Kanyon’un küçük bir çukur olduğunu düşünmeye başladık. Zaten o da sık sık, “O grand mırand sayılmaz” dedi durdu. Bugüne kadar onlarca gazeteciye ve bölgeyi ziyaret eden akademisyenlere, turistlere rehberlik yapan Ali Subaşı, Valla Kanyonu’yla da ilgilenmediğimizi düşünüp flaş haberi patlattı, hem de bizi habere başlık bulma derdinden kurtararak: “Küre Dağları’nın zekâ küpü ayıları.” Kör Ali ayıları öyle bir anlattı ki, ayıların çok yakın zamanda ihtilal yapıp ülkeyi ele geçirebileceklerini dahi düşünmeye başladık: “Ayılar beğendikleri kadınları inlerine kaçırır... En çok jandarmadan korkarlar... Kendilerine küfür edildiği zaman çok sinirlenirler...” Kör Ali’nin ayılar hakkında anlattıkları bizi, “bu ayılar içinde Necip Fazıl Kısakürek’in ‘Sakarya’ şiirini ezbere okuyan bir ayı muhakkak olmalı” kıvamına getirdi. Açıkçası bir sonraki gün Valla Kanyonu’na tırmanırken bayağı korktuk, şiir okuyan bir ayıyla karşılaşırız diye.
Pınarbaşı’nın Fenomeni
Eve vardığımızda Kör Ali’den daha önce gazetelere de konu olan kendi hikâyesini dinlemek istedik. Yaşadıkları gerçekten enteresan. 1966 yılında işlediği bir suçtan 1.5 yıl ceza alan Kör Ali, hapishaneye girmemek için Küre Dağları’nda saklanmaya başlıyor. Tam yedi yıl bu dağlardaki mağaralarda yaşayan Kör Ali, bu süreçte köylüden gelen erzaklarla yaşamını sürdürüyor. Sakın Ali’nin mağara günlerinin yalnız geçtiğini düşünmeyin. Mağara günlerinde ona eşlik eden ikinci eşi, Ali’nin sağ kolu oluyor. Yedi yıl sonunda jandarmaya teslim olan Kör Ali, cezasını çektikten sonra önce İstanbul’a bir süre sonra da Küre Dağları içinde yer alan köyüne yerleşiyor. Ve asıl hikâye ondan sonra başlıyor. Yedi yıl yaşadığı ormanların her noktasını bilen Kör Ali, Küre Dağları’nın milli park olma sürecinde rol alan en önemli aktörlerden biri oluyor. Milli Park’la ilgili tüm çalışmalarda görev alan Kör Ali’yi resmi ve gayri resmi herkes “google earth” gibi kullanmaya başlıyor. Bugün de değişen bir şey