Telekulakta "tutanak" skandalı

17 ve 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ardından MİT kökenli Cemalettin Çelik’in başkan olarak atandığı Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) bu kez de kurum yöneticileri hakkında yapılan “suç duyurusu” ile çalkalanıyor.

Kurum çalışanlarından A.B., 7 Kasım 2014 tarihinde Gölbaşı Cumhuriyet Savcılığı’na bir dilekçe vererek, TİB Başkanı ve yöneticiler hakkında suç duyurusunda bulundu. A.B., dinleme kayıtlarının yedeklerinin tutulmadığını ve böylece kayıtların müdahaleye açık hale getirildiğini öne sürdü.

Suç duyurusuna neden olan olaylar, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ardından başladı. 23 Aralık 2013 tarihinde Ahmet Cemalettin Çelik TİB Başkanı olarak atandı. Bu atamanın akabinde önce tüm daire başkanları ve birim sorumluları görevlerinden alındı.

Dinleme biriminde çalışan A.B. ve aynı birimde çalışan diğer personel, Ocak ayında görevden ayrılırken, dinleme sistemlerinde hangi numaraların tanımlı olduğunun tespiti için sistemlerin yedeğinin alınmasını yönetimden talep etti. Yönetim ise bu talepleri ısrarla reddetti. Bunun üzerine A.B. ve diğer personel, herhangi bir suçlamaya maruz kalmamak için bu durumu tutanak altına aldı.

İMZALAYANLAR BASKI GÖRDÜ İDDİASI

TİB uzmanı A.B.’nin Gölbaşı Başsavcılığı’na verdiği suç duyurusu dilekçesinde yer alan bilgilere göre A.B. ve diğer personel tarafından imzalanan tutanaklar öncelikle savcılığa intikal ettirildi. Bunun üzerine, TİB yönetimi tutanakta imzası bulunanlar üzerinde baskı yapmaya başladı. Suç duyurusunda, TİB yöneticilerinin 14 Mayıs 2014 tarihinde, tutanağı imzalayan A.B. ve H.G.’yi 2 saat boyunca psikolojik baskı ve tehdit altında tutarak tutanaktaki ifadelerini değiştirmelerini istediği öne sürüldü.

Yine dilekçede, TİB yönetimini, “Eğer tutanağı değiştirmezlerse, uzmanlıklarını vermeyeceklerini ve bu durumu kendilerinin yanına bırakmayacaklarını söylediği” iddia edildi.

Suç duyurusunda, dinleme sistemlerinin adli kopyalarının alınmasına izin vermeyen yönetimin tutanaklardan kurtulabilmek için baskı uyguladığı öne sürüldü. Tutanağın iptal ettirilmek istenmesinin altında, TİB sistemlerine yapılan yasadışı müdahalelerin olduğu belirtildi. A.B., sorumlu kişiler hakkında iftira, şantaj, hakaret, suç uydurma, görevi kötüye kullanma, suç delillerini yok etme vb. suçlardan işlem yapılmasını talep etti.

Öte yandan, Mayıs ayında bir Başbakanlık çalışanı tarafından gönderilen ihbar mektubunda TİB dinleme sistemlerine çok sayıda telefon numarası girilerek bu numaraların paralel yapı tarafından dinleniyormuş gibi gösterileceği öne sürülmüştü. Uzmanlar, hukuka uygun olarak yedeği alınmayan dinleme sistemleri üzerinde her türlü hile yapmanın mümkün olduğunu ifade ediyor.

Hüseyin Özay/Taraf