Yeni bir araştırmaya göre sade ve katkısız kahve erken ölüm riskini yüzde 17 azaltıyor
Yeni bir araştırma, şekersiz, sütsüz, katkısız, sade ve saf kahve tüketiminin erken ölüm riskini yüzde 17’ye kadar azaltabileceğini ortaya çıkardı.

ABD’de Tufts Üniversitesi’ndeki çalışmaya, 20 yaş ve üzeri 46 bin 322 katılımcı dahil edildi. 10 yıllık araştırma, kahve içenlerin hiç içmeyenlere kıyasla daha uzun yaşadığını buldu. Çalışmada, günlük kahve tüketiminin erken ölüm riskini yüzde 17’ye kadar azaltabileceği ortaya çıktı. Ancak bu bulgu, yalnızca kahve en basit haliyle tüketildiğinde geçerli. Kahvenin sağlığa faydası, sadece siyah kahve içen veya minimum miktarda şeker ve doymuş yağ ekleyenlerde gözlemlendi. Tatlı ve köpüklü kahve içecekleri (kahve dükkanı menülerinde yer alanlar) hiçbir sağlık faydası sağlamadı ve hatta bunların kahvenin olumlu etkisini ortadan kaldırabileceği belirlendi.
Milliyet'ten Didem Seymen'in haberine göre, en önemli etki, günde 2-3 fincan içenlerde görüldü ve ölüm riskinde yüzde 17’lik azalma görüldü. Günde bir fincandan az içmek bile yüzde 11’lik bir risk azalmasıyla ilişkilendirildi. Araştırmacılar ayrıca katılımcıların kahvelerine hangi katkı maddelerini koyduklarını inceledi. Her içecek, standart fincan (240 ml) başına içerdiği şeker ve doymuş yağ miktarına göre derecelendirildi.
KATKISIZ TÜRK KAHVESİ FAYDALI
Türk kahvesi katkısız olmak kaydıyla sağlıklı. Uzman Dr. Demet Erciyes:
“Günde 2-3 fincan kahve yeterli düzeyde bioaktif bileşen alımını sağlıyor. Herhangi bir katkı olmadan tüketilen Türk kahvemiz de burada yer alabilir. Kahve mutlaka şekersiz, sade ve katkısız olmak kaydıyla tüketilmeli.”
YAŞLANMAYI YAVAŞLATABİLİR
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Demet Erciyes, kahve ile ilgili şu bilgileri verdi:
- Sade kahvede bulunan bazı polifenoller, antioksidanlar kafein gibi bazı bioaktif bileşenler, vücutta iltihaplanmayı azaltabilir, insülin duyarlılığını artırabilir, dolayısıyla insülin direncini düzeltebilir ve hücresel yaşlanmayı yavaşlatabilir. Tabii bu etkiler bazı kalp hastalıkları, kanser türleri, Tip 2 diyabet gibi kronik hastalıkların da gelişimini önleyebilir ya da geciktirebilir, bunlara iyi gelebilir.
-Dolayısıyla sade kahve uzun vadede vücuda sağlıklı katkısı olan bir içecek olarak kabul edilebilir. Kafeinin merkezi sinir sistemini uyardığını biliyoruz, metabolizmayı hızlandırıyor ve bazı nörodejeneratif hastalıklara karşı koruyucu etkisi var.
‘HÜCRE HASARINI AZALTIYOR’
Uzman Dr. Demet Erciyes, kahvenin şu yararlarına da dikkati çekti:
- Kahvede bulunan diğer biyoaktif bileşenlerden örneğin kloröjenik asit güçlü bir antioksidan, hücresel oksidatif hasarı azaltabiliyor. Birtakım polifenoller serbest radikallerle savaşıyor.
- Kahveye birtakım tatlandırıcı, krema ya da aromalı şuruplar eklendiğinde, olumlu etkileri azaltabiliyor, hatta zararlı hale bile gelebiliyor. Eklenmiş şeker, doymuş yağ içeriği hem insülin direncini artırıyor hem de doymuş yağın kalp damar hastalığına olumsuz etkisi var, kolesterolü yükseltiyor. Böyle bir durumda metabolizmayı olumsuz etkiliyor.
patronlardunyasi.com