Tekstilcilerin GİYİMKENT'e taşınmasını kim engelliyor?
Başkan Çınar, tekstilcilerin Giyimkent"e taşınmasının Başbakan"a rağmen engellendiğini öne sürdü.
Toptan tekstil ve konfeksiyon ticaretinin nabzının attığı yer olma hedefiyle 1994"de yapımına başlanan GİYİMKENT Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Çınar, üretici-toptancı ve üretici-ihracatçıların GİYİMKENT"e taşınmasının engellendiğini belirterek tepkisini sert bir şekilde dile getirdi.
İstanbul"da modern bir ticaret merkezi oluşturmak için Giyimkent ve Tekstilkent olarak 10 bin işyeri kapasiteli bir uydu kent oluşturduklarını bildiren Çınar, özellikle “Tarihi Yarımada” olarak tabir edilen bölgedeki esnafın Giyimkent"e taşınması konusunda, Eminönü Belediye Başkanı"nın konu üzerinde duyarlı olacağını ve baskı unsuru oluşturacağı sözünü vermesine rağmen aylardır konuyla ilgili somut bir adım atılmadığını söyledi.
GİYİMKENT ve Tekstilkent"te 10 bin civarında işyerinin yüzde 30"unun dolu olduğunu ancak bunun yüzde 15"inin depo olarak kullanıldığını kaydeden Çınar, gerek altyapı, gerek yol, gerek ulaşım konusunda hiçbir sıkıntısı kalmayan GİYİMKENT"e Başbakan"ın devreye girmesine ve GİYİMKENT"e gelmeyenlere yaptırım uygulanacağını söylemesine rağmen hala bir adım atılmamasını esefle karşıladığını ifade etti.
Çınar, tarihi yarımada da bulunan esnafla görüşmelerinde bu bölgedeki esnafın tek tek değil toplu halde taşınmak istedikleri sonucuna vardıklarını da sözlerine ekleyerek, “Esnaf tek tek gelmek istemiyor. Çünkü pazar orada. "Hepimizi zorlayın, geride kimse kalmasın" diyorlar. Esnaf Giyimkent"e zorla getirilmek istiyor ama ardında bir pazar da bırakmak istemiyor. Burada görev kamuya düşüyor. Ancak Eminönü Belediye Başkanı bize bölgedeki esnafın taşınması ile ilgili süreçte zorlayıcı olacaklarını söylemesine rağmen, kapalı kapılar ardında bu insanları rahatlatıyor.
Gayrimenkul lobisi, kendisini esnaf platformu olarak nitelendiren bazı kesimler bunu engellemeye çalışıyor. GİYİMKENT ve benim aleyhime imza tophluyorlar. Bir partinin ilçe başkanı, bu esnafı –sadece 50 kişi çalıştıran işletmeler gidecek, rahat olun- diye bilgilendiriyor. İtham ediyorum bu bir suçtur, bu ülke iktisadına ve tarihi yarımada projesine ihanettir” diye konuştu.
Çınar, üyelerden gelen baskıya rağmen bölgeyi sektör dışına açmamak için mücadele ettiğini kaydederek, “eğer 6 ay içinde İstanbul"u, Türkiye"yi rahatlatacak, temizleyecek, geleceğe taşıyacak bu projeye aradığımız desteği bulamazsak, benim de burada kalmamın anlamı kalmaz” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü.
“Benim derdim oradaki toptancılarla. Perakendeciler tabii ki orada kalacak, herkes alışverişini yapacak. Ancak bu insanlara gerekli yaptırım artık uygulanmalı. Benim şüphem şu; Eminönü Belediye Başkanı "şunu yapacağız, bunu yapacağız" diyor ama yapmıyor. Yükleme boşaltma yapmayın diye tabela asıyor ama uygulamıyor. Uygulamayacaksan yapmayacaksın. İlan edilen şeyin sahiplenilmesi gerektiğini ifade ediyorum.
Bu ülke Başbakanı en sert ve kararlı bir şekilde belki hukukun alanını da daraltarak söylüyor, bu ciddi bir cesarettir. Ben bu tutumun en alta kadar herkeste aynı kararlılıkla olmasını istiyorum. Ama bu yok, tam tersine gevşeklik var, düşük profilli gayrimenkul lobisinin etkileyebildiği bir grup var. Bu grupların bizim üzerimize rantçılar diye saldırmasının temelinde ne var? Bu gevşek tutuştan öte cesaret verme var. Açıkça, bu insanlar cesaretlendirilmezse, bu kadar rahat olmazlar.”