Tapu Kadastro: Arazilerin çoğunu vatandaşlıktan çıkan Türkler alıyor

Rapora göre, Türkiye’de toprak veya bina satın alan yabancı uyruklu kişilerin büyük bölümü, vatandaşlıktan çıkarılan Türkler. Bakanlar Kurulu’ndan izin alıp başka bir ülkenin uyruğuna giren gurbetçiler, ‘yabancı’ sıfatıyla Türkiye’de mal ediniyor. Tapu Kadastro Genel Müdürü Necdet Poyraz ise Türkiye'de taşınmaz edinenlere örnek olarak Türk asıllı Yunan uyrukluları örnek verdi. Poyraz'ın verdiği bilgiye göre Türkiye'de taşınmaz edinen 13 bin 921 Yunan vatandaşının 12 bin 458'i Türk asıllı. Türk soylu Yunanlıların Türkiye'de edindikleri 3 milyon 928 bin 637 metrekare taşınmazın 3 milyon 398 bin 133 metrekaresi Türk asıllılara ait. Bayındırlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sadık Yamaç da, ‘üç ilde yabancılara satışlarda binde 5 sınırının aşıldığı’ şeklindeki yayınların doğru olmadığını söyledi.

Son dönemde yabancıların Türkiye'de büyük miktarlarda arazi satın aldığı iddiaları gündeme getirilerek, özellikle Suriyelilerin Hatay'da, İsraillilerin Güneydoğu'da, Yunanlıların Doğu Karadeniz'de ‘özel maksatlı' alımlar yaptıkları öne sürülüyor. Konuyu ele alan Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, ‘yabancıların mülk edinmesi ile ilgili son kanuni düzenlemeler ve düzenlemeler ile edinilen mülklerin değerlendirilmesi' konulu bir rapor hazırladı. 25 Mart 2006 tarihli raporda bütün illerdeki taşınmaz satışı ve hangi ülke vatandaşlarına verildiği, tablolar halinde yer alıyor.

Tablolarda, Türklerin işçi olarak gittiği Almanya, Avusturya, Belçika, Hollanda, İsveç, Fransa gibi ülkelerin vatandaşlarının 11 il hariç Türkiye'nin her yerinde mülk edindiği görülüyor. Raporda şöyle deniliyor: “Tabloda yer alan ve garip bir görüntü arz eden örneğin Çorum'da Alman vatandaşlarının mülk edindiğini gösteren veriler, doğumla Türk vatandaşlığını kazanmış, fakat çeşitli nedenlerle Bakanlar Kurulu izni alıp vatandaşlıktan çıkmak suretiyle başka devletin vatandaşlığına geçmiş olan Türk soylu yabancılar olarak değerlendirilmelidir.” Raporda ayrıca, mütekabiliyet ilkesi gereğince yabancılara getirilmesi gereken mal edinme sınırlamalarının, çeşitli kanunlarla Türkiye aleyhine bozulduğuna dikkat çekiliyor. Suriyelilerin özellikle Hatay'da taşınmaz edindiği iddialarına açıklık getirilirken, söz konusu malların hemen tamamının 1939'dan önce edinilmiş olduğu belirtiliyor. Raporda, asıl dikkat edilmesi gerekenin, yabancı tüzel kişilerin mütekabiliyet ve diğer sınırlamalara tabi olmaksızın edindiği taşınmazlar olduğuna vurgu yapılıyor. Raporda bu hususla ilgili şu değerlendirme mevcut: “Kamuoyunda bilinçli olarak belirli bölgelerimizle ilgili gerçek dışı bir şekilde Suriye ve İsrail vatandaşlarının mülk edindiği yönünde yayınlar yapılarak bir tartışma ortamı oluşturulmaktadır. Burada özellikle toplumun kendilerini ‘laik dünya görüşünü benimsemiş’ olarak tanımlayan kesimine, Suriye ve Arap-Ortadoğu ülkelerinin mülk ediniminin arttığı, kendilerini İslamcı dünya görüşünü benimsemiş olarak nitelendiren kesime de İsrail vatandaşlarının Arz-ı Mevud olarak tarif edilen, Dicle-Fırat havzasında yer edindikleri ve bir amaç için çaba harcadıkları izlenimi verilmek istenilmektedir. Oysa her iki bilgi de tamamen gerçek dışıdır. Bugün itibarıyla ne Suriye vatandaşlarının yer edinimi, ne de İsrail vatandaşlarının belirli bir bölgede yoğunlaşması söz konusudur.” Bayındırlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sadık Yamaç, söz konusu durumla ilgili detaylı bilgi sahibi olmadığını, ancak basında çıkan, ‘üç ildeki yabancılara satışlarda binde 5 sınırının aşıldığı' şeklindeki yayınların doğru olmadığını söyledi.

Tapu Kadastro Genel Müdürü Necdet Poyraz ise Türkiye'de taşınmaz edinenlere örnek olarak Türk asıllı Yunan uyrukluları örnek verdi. Poyraz'ın verdiği bilgiye göre Türkiye'de taşınmaz edinen 13 bin 921 Yunan vatandaşının 12 bin 458'i Türk asıllı. Türk soylu Yunanlıların Türkiye'de edindikleri 3 milyon 928 bin 637 metrekare taşınmazın 3 milyon 398 bin 133 metrekaresi Türk ası