Dolar
41,2777
0,15%
Euro
48,5394
0,15%
Sterlin
55,9775
0,36%
Bitcoin
4.613.936
0,08%
BİST-100
10.449,36
-2,61%
Gram Altın
4.825,178
1,45%
Gümüş
41,34
0,77%
Faiz
42,87
0,00%

Şok sızıntı: Suriye zirvesi internete düştü, ortalık karıştı

Dışişleri’nde Bakan Davutoğlu, Müsteşarı Sinirlioğlu, Genelkurmay 2. Başkanı Güler ve MİT Müsteşarı Fidan arasındaki Suriye zirvesi internete düştü, ortalık karıştı

28.03.2014 05:50
Şok sızıntı: Suriye zirvesi internete düştü, ortalık karıştı
16px
32px
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in, Suriye sınırları içindeki Türk toprağı Süleyman Şah Türbesi’ne yönelik saldırı iddiasını değerlendirmek üzere yaptıkları iddia edilen görüşmenin ses kayıtları internete düştü. Seçimlere üç gün kala, internete sızdırılan bu ses kaydı üzerine Türkiye gündemi Suriye’ye odaklandı.

YouTube’a “seçim güdümü” isimli hesaptan yüklenen ses kaydının bir “ortam dinlemesi” olduğu, iddia edildi. Ses kaydında dört kişi Suriye’de son dönemde yaşanan gelişmeler ışığında, Türkiye’nin atabileceği adımları ele alıyorlar. Konuşmada, Türkiye’nin yurtdışındaki tek toprağı olan Suriye’deki Süleyman Şah Karakolu’nun adı geçiyor. Suriye’de aşırı dinci IŞİD militanları, geçen hafta Süleyman Şah Karakolu’nun da içinde yer aldığı bölgeyi ele geçirmiş, burada görev yapan Türk askerlerini de tehdit etmişti.

SİNİRLİOĞLU’NU ÇAĞIRDI

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ses kaydının internete düşmesinden sonra müsteşar Sinirlioğlu’nu görüşme için çağırdı. Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Sinirlioğlu’nun, resmi programda yer almayan yabancı bir konukla yapılacak görüşmeye katıldığı bilgisini verdiler. İnternete düşen ses kaydı hakkında bilgi sahibi olan Gül’ün, bu konuda Sinirlioğlu’ndan bilgi almak istediği bildirildi.

YAYIN YASAĞI GETİRİLDİ

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, güvenlik toplantısının illegal dinlenmesine ilişkin casusluk soruşturması başlattı. Resen başlatılan soruşturma "Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu" tarafından yürütülecek. RTÜK ise tapelerle ilgili geçici yayın yasağı başlattı. Yayın yasağının 6112 sayılı yasa gereği Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın talimatı doğrultusunda alındığı açıklandı.

MGK TOPLANMADI

Öte yandan ses kayıtlarının sızdırılması üzerine, MGK’nın olağanüstü toplanacağı iddia edildu. Ancak Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı kaynakları bu iddiayı yalanladı.
 
 “Ulusal güvenliğe saldırıdır”

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, güvenlik toplantısının dinlenmesinin devletin ulusal güvenliğine yönelik bir saldırı olduğu ifade edildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi: “Söz konusu toplantıda, Türkiye’nin, herhangi bir saldırı karşısında Süleyman Şah Saygı Karakolu’nu savunma yönündeki iradesinin tam olduğu ve Süleyman Şah Saygı Karakolu’nun ve orada görevli personelimizin korunmasını ve emniyetini teminen, ihtiyaç duyulduğunda gereken adımların kararlılıkla atılacağı teyit edilmiştir. Çok gizli mahiyetteki bir toplantının izlenerek görüşmelerin kamuoyuna servis edilmesi Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik alçakça bir saldırı, bir casusluk faaliyeti ve son derece ağır bir suçtur.”

DEVLETE SAVAŞ İLANIDIR

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise, “Sayın Başbakanımız başta olmak üzere birçoğumuzun, bakanların son derece kritik devlet görevi yürüten yetkililerin telefonlarının ve ortam dinlemesinin yapılması, açık şekilde Türkiye Cumhuriyeti devletine ve milletine savaş ilanıdır" dedi.
 
Yılmaz: Casusluk faaliyetidir

MİLLİ Savunma Bakanı İsmet Yılmaz Suriye ile ilgili ses kayıtlarının sızdırılmasını bir casusluk faaliyeti olduğunu söyledi: “Ben bir şey söylemiştim. Bir karşı casusluk operasyonudur demiştim, değil mi? Bazıları bunun gerçek olmadığını düşünüyordu. Farklı bir nitelendirme, yanlış bir tasvir felan, tanımlama sanıyordu. Şimdi bunlar gösterdi ki bu yolsuzluk değil, doğru mudur? Süleyman Şah’la, Suriye ile ilgili bir görüşmede yolsuzluk olur mu? Olmaz. Bu nedir, bu devlete karşı, karşı istihbarat yapmaktır. İnşallah hukuk gereğini yapar diyoruz. Burada sıkıntı nedir, bunu yapan insanların biz kendi kardeşlerimiz olduğunu sanarak bu gaflete düştük.”