Sezer atladı, sandıklar kaldı
CUMHURBAŞKANI SEZER, BANKA SANDIKLARINI SSK'YA DEVRİNİ VETO ETTİ, AMA

Cumhurbaşkanı Sezer, banka sandıklarının SSK'ya devrini veto ederken yasadaki iki maddeyi atladı. 2007 yılından sonra sandıkların arkasında ne SSK, ne de bankalar kalıyor.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Bankacılık Yasası'nda banka sandıklarının SSK'ya devrini içeren maddeyi 'Devlet'in kurduğu örgütten daha üstün sosyal güvenlik hakkı sağladıkları gerekçesi" ile veto etti. Ancak Anasaya Mahkemesi başkanlığından Cumhurbaşkanlığı'na seçilen Sezer, bu sırada yasadaki iki maddeyi atladı. Çünkü aynı yasanın içindeki iki madde sandıkların SSK'ya devri ile birebir ilgili olduğu gibi bundan sonraki süreçte yeni bir kaosa işaret ediyor. Buna göre 2007 yılından sonra bankaların bünyelerindeki sandıkları kaynak aktarma zorunlulukları kalkıyor. Sezer'den onay alan Bankacılık Yasası'nın 58'inci maddesinde, "Bankalarca münhasıran çalışanlarına ait olmak üzere sağlık ve sosyal y a r d ı m , emeklilik, ihtiyat ve tasarruf sağlama amaçlarıyla kurulan sandık ve vakıflara açıklarının kapatılması için kaynak aktarılamaz" deniyor. Aynı kanun Geçici 7'inci maddesinde, "506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20'nci maddesi kapsamında sandık ve vakıfları bulunan bankalar durumlarını 31.12.2007 tarihine kadar 58 inci madde hükmüne uygun hale getirmek zorundadırlar" ifadesi yer alıyor.
KAYNAĞI KİM AKTARACAK?
Sezer'den onay alan bu iki madde, 2007 yılından sonra bankaların sandıklarına kaynak aktaramayacağını hükme bağlıyor. Ancak sandık üyelerinin SSK'ya devrini öngören madde veto yediği için burada bir devir mümkün olmuyor. Aynı yasanın diğer maddelerine göre de bankalar 2007 yılından itibaren sandıklara kaynak aktarmaktan kurtuluyor. Böyle bir durumda ise 2007 yılından sonra açığa düşecek sandığın üyelerinin yaşamlarının nasıl sürdüreceği meçhul. Çünkü mevcut düzenlemeye göre bankaların sandıklarında bir aktüeryal açık olduğunda ve sandığın varlıkları bunu karşılamaya yetmediğinde banka sahiplerinin bu açığı kapatması gerekiyor. Basisen Sendikası Genel Başkanı Metin Tiryakioğlu, "Devir veto edilirken bu maddelerin geçmesini anlamak mümkün değil. Sanırım Cumhurbaşkanı bu maddeleri atladı" diyor. Tiryakioğlu, vakıfların kuruluş senetlerinde var olan bir hakkın yasanın bir maddesi ile kaldırılamayacağını ifade ederek şu değerlendirmede bulunuyor: "Sandıklar bir açık olduğunda bankaların devreye girmesi şartı ile kurulmuştur. Bu son durum ciddi hukuki sorunlara gebedir." Bu vetonun sadece Yapı Kredi için değil diğer bankalar için de önemli olduğunu anlatan Tiryakioğlu, "Yabancı sermaye Türkiye'de finans sektörüne girmek isterken 10-15 yıl sonra karşısına çıkması muhtemel böyle bir riski istemiyor. IMF de bu konuda bastırıyor" diyor.
Sadece Yapı Kredi 'açık var' dedi
Bankaların bilanço dipnotlarında çalışanların haklarıyla ilgili yükümlülükler kalemi de yer alıyor. Burada bir çok bankaya göre sorun yok. işte son bilançolara göre banka sandıklarının durumu:
Garanti Bankası
Banka çalışanlarının üyesi bulunduğu Türkiye Garanti Bankası Anonim Şirketi Memur ve Müstahdemleri Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı ile ilgili ekli mali tablolarda herhangi bir karşılık ayrılmamıştır. Banka yönetimi, bu kuruluşların aktiflerinin toplam yükümlülüklerini karşılayacağı ve bu konuda Banka'ya ilave herhangi bir yükümlülük getirmeyeceği kanaatindedir. Aktüer denetim raporuna göre 31 Aralık 2004 itibarıyla Emekli Sandığı Vakfı'nın aktüerya açığı bulunmamaktadır.
İşbank
Banka çalışanlarının üyesi bulundukları Türkiye İş Bankası A.Ş. Mensupları Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Sandığı Vakfı ile ilgili ekli mali tablolarda herhangi bir karşılık ayrılmamıştır. Banka yönetimi, bu kur