Sam Altman ChatGPT’nin enerji ve su tüketimini ilk kez açıkladı
Yapay zeka araçlarının artan elektrik ve su tüketimiyle iklim krizini derinleştirebileceği yönündeki tartışmalar gündemdeki yerini korurken, OpenAI CEO'su Sam Altman ilk kez ChatGPT'nin enerji ve su tüketimine dair net veriler paylaştı.

Sam Altman, 'The Gentle Singularity' (Yumuşak Tekillik) başlıklı blog yazısında, ChatGPT ile yapılan her bir sorgunun ortalama olarak 0,34 watt-saat elektrik ve 0,000085 galon su tükettiğini aktardı. Bu ABD ölçü birimleri, Türkiye'de daha yaygın kullanılan sistemle karşılaştırıldığında sırasıyla yaklaşık 1,22 joule enerji ve 0,32 mililitre suya denk geliyor. Altman, bu miktarın 'bir çay kaşığının on beşte biri kadar suya ve verimli bir LED ampulün birkaç dakikada harcadığı enerjiye' eşdeğer olduğunu belirtiyor.
Altman, veri merkezi üretiminin giderek otomatikleştiğine dikkat çekerek, “Zekanın maliyeti sonunda yalnızca elektriğe yaklaşacak” dedi.
Her bir ChatGPT sorgusunun ortalama 0,34 watt saat enerji tükettiğini belirten Altman, bu değerin bir fırının bir saniyede harcadığı ya da verimli bir ampulün birkaç dakikada tükettiği enerjiye denk olduğunu vurguladı. Daha da çarpıcı olan ise su tüketimi: Her bir sorgu yalnızca 0,000085 galon su, yani yaklaşık bir çay kaşığının 15'te biri kadar su harcıyor. Bu rakamlar, yapay zekanın çevresel etkisini anlamak açısından ilk kez bu kadar şeffaf biçimde ortaya konmuş oldu.
GERİ DÖNÜŞSÜZ DİJİTAL ÇAĞ
Altman'a göre insanlık, yapay zeka yolculuğunda artık geri dönüşü olmayan bir eşiği geçti. GPT- 4 ve GPT-40 gibi modellerle birlikte, hem bilimsel üretkenlikte hem de bireysel yaratıcılıkta büyük bir sıçrama yaşanıyor. İnsanlardan daha hızlı düşünebilen ve milyonlarca kullanıcıya hizmet veren bu sistemler, küçük bir geliştirmeyle bile devasa etki yaratabiliyor.
KOD YAZAN YAPAY ZEKALAR, GÖREV YAPAN ROBOTLAR
Altman, 2025 yılı itibarıyla gerçek bilişsel işleri yapabilen yapay zeka ajanlarının kullanıma girdiğini, 2026'da içgörü üretebilen sistemlerin, 2027'de ise fiziksel dünyada görev yapabilecek robotların ortaya çıkacağını öngörüyor. Bu gelişmelerin, insan üretkenliğini birkaç katına çıkaracağını savunuyor.
Aynı zamanda Al sistemlerinin yine AI tarafından geliştirilebilmesi, kendini pekiştiren döngüleri de beraberinde getiriyor. Bu, daha fazla bilimsel içgörü, daha güçlü algoritmalar ve daha verimli altyapılar anlamına geliyor.
ROBOTLARIN ROBOT ÜRETMESİ: YENİ BİR ENDÜSTRİ MODELİ
Altman, ilk milyon insansı robotun geleneksel yöntemlerle üretileceğini, fakat bu robotların daha sonra maden çıkarmadan fabrika işletimine kadar tüm üretim zincirini devralarak kendi ardıllarını üretebileceğini belirtiyor. Böylece ilerleme hızı da katlanarak artacak. Veri merkezlerinin de kendi üretimini yapabilir hale gelmesiyle, Al üretimi maliyet açısından yalnızca elektriğe bağlı hale gelecek.
Altman'a göre, 2030 yılında bireylerin üretkenliği 2020'ye göre katlanmış olacak. Yazılım, sanat ve bilimsel keşif alanında herkesin üretime katılabileceği yeni bir çağ doğuyor. Ancak uzmanlık hala önemini koruyacak. Yapay zeka araçlarını verimli kullanan uzmanlar, amatörlerden çok daha etkili üretimler ortaya koyabilecek.
patronlardunyasi.com