Şahin seçim tarihini açıkladı
Mehmet Ali Şahin, erken seçim konusunda hükümetin kararlı bir duruş sergilediğini belirtiyor. Esprili bir dille, “Seçim erken yapılacak; ama bir hafta kadar. Seçimin tarihi 28 Ekim 2007’dir.”

Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, bürokrat atamalarının Cumhurbaşkanı tarafından veto edilmesine tepkili.
Kadrolaşma iddialarını reddeden Şahin, “Millet bizi teknik direktör seçti; ama ilk on biri çıkaramazsın diyorlar. Millet bizden şampiyonluk bekliyor. Hayır kardeşim maçı kazanma, oyuncu da değiştirme denebilir mi? Böyle mantık olur mu?” sorusunu yöneltiyor. Her yıl, bütçede öngörülen sayı kadar personel aldıklarını belirten Şahin, 2005’te planlanan eleman sayısının 48 bin olduğunu aktarıyor. Atamaların ÖSYM tarafından yapılan sınavın sonucuna göre yapıldığını vurgulayan Şahin, “Her şey bilgisayar ortamında yapılıyor. Kimin nereye alındığından bizim haberimiz bile olmaz.” diyor.
3 Kasım 2002 seçimlerinde tek başına iktidara gelen AK Parti, kendi ekibini kurmakta zorlandı. Meclis’teki çoğunluğu sebebiyle yasal düzenlemelerde sıkıntı yaşamayan hükümet, bürokrat atamalarında Çankaya Köşkü’nün engeliyle karşılaştı. Bu sebeple, ‘asaleten’ göreve getirilemeyenler ‘vekalet’ yöntemiyle çalışmaya başladı. Bundan vazgeçilmesini isteyen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ise önce Başbakan’a mektup gönderdi, ardından da altında imzası bulunan metni basına dağıttı. “Memur, hükümeti değil devleti temsil eder. Çünkü, hükümetler geçici devlet kalıcıdır.” diyen Sezer, atamalarını veto ettiği 306 bürokratın Çankaya Köşkü’ne girmesini de yasakladı.
Zaman’ın sorularını cevaplayan Mehmet Ali Şahin, bürokratlarla ilgili tasarruflarının eleştirilmesini yadırgıyor. Halkın oylarıyla iktidar olduklarını hatırlattıktan sonra şu benzetmeyi yapıyor: “Millet bizi teknik direktörlüğe getirdi. Elimizde 38 kişilik liste var. Bunların içinden 11 kişiyi sahaya sürmek zorundayız. Yedekleri de olacak. Dışarıdan eleman almıyorum, partiden getirmiyorum yani. Devletin mevcut kadrolarından bazılarını orta sahaya, forvete koyuyorum. Millet bizden şampiyonluk bekliyor. En ideal 11’i çıkarmam lazım. Maçın ortasındayız biri aksıyor. Yedek oyunculardan birini sahaya sürmek zorundayım. Ama hakem diyor ki değiştiremezsin. E, nasıl kazanacağım maçı, böyle bir şey olabilir mi? Aksıyor adam, gol yiyeceğim. Yedek oyuncumu koyacağım yahu. Eğer lisansı yoksa, kırmızı kartı varsa tamam. Yan hakemin var, baksın. Oynamaya mani bir hali yoksa, gerekli şartları taşıyorsa izin ver de ben bu oyuncuyu değiştireyim. Hayır kardeşim maçı kazanma, oyuncu da değiştirme denebilir mi? Denmemeli. Ama hayır değiştiremezsin deniyor. Böyle orta hakem olur mu?”
Millete hesap verecek kurumun hükümet olduğuna dikkat çeken Başbakan Yardımcısı, iktidarın kendisiyle uyumlu çalışabilecek bürokratları göreve getirme hakkına sahip olduğunu vurguluyor. Bu konudaki önleyici tavrı doğru bulmadığını kaydediyor. Mehmet Ali Şahin, Cumhurbaşkanı Sezer’in vekil bürokratları yanına çağırıp brifing almasını öneriyor. Teklifi şu: “Ben, başarılı olmak için başarılı bürokratlarla çalışmak durumundayım. Yusuf Beyazıt 2,5 yıldır Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne vekalet ediyor. Tarihî eser sayısı 9 bin civarındaydı, 20 bine çıktı. Restorasyon çalışmaları bine yaklaştı. Muhalefet sözcüleri bile Meclis’te Beyazıt’a teşekkür etti. Bu arkadaşımızın başarısını kimse görmezden gelmemeli. Tahsili, hizmeti eksik değil. Sayın Cumhurbaşkanımız, Yusuf Beyazıt’ı asaleten atama inceliğini gösterirse bu sorun kökten çözülür. Vakıflarda neler yapıldığını görme imkânı bulsa, beni veya Yusuf Beyazıt’ı çağırsa nereden nereye geldiniz diye sorsa eminim ki gereğini yapacaktır. Aynı şekilde Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay göreve başladıktan sonra renk getirdi. Federasyonların bir kısmı özerk hale geldi, lisanslı sporcu sayısı, tesisler arttı. Türkiye son iki yılda dünyanın ilgi alanına girdi.”
Mehmet Ali Şahin, eleştirilerini sıralarken Cumhurbaşkanı’nın şahsını hedef almamaya özen gösteriyor. “Kendisi devletimizin başıdır. Şahsını rencide edecek söz ve davranışta bulunmayız. Bunu devlet terbiyesiyle bağdaştırmayız.” sözleriyle de bu tavrının altını çiziyor. Ama kendi konumlarını hatırlatmadan da edemiyor. AK Parti’yi iktidara getiren millete hizmet borcunu ödemek istediklerini belirt