Sabancı'ya özendi, Nursace'yi kurdu
"Nursace'yi kurduğumda Versace'nin V'sini duymamıştım" diyen Çelik, markayı oluştururken basında gördüğü Sabancı ve Koç'un logolarından etkilendiğini belirtti..
Bu sözler geçen haftalarda medyada büyük yankı uyandıran Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'ün Pakistan gezisi esnasında giydiği kırmızı tabanlı ayakkabıları üreten Nursace Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Sabri Çelik'e ait.
Çelik, markasına isim ve soyadının ilk harflerini koyduğu 1994 yılında İtalyan moda devi Versace'den haberi olmadığını, o günlerde Koç ve Sabancı ailesinin logolarından etkilendiğini ifade ediyor. Çelik, "90'lı yılların başında markama bir isim arıyordum. Gazetelerde sürekli Koç ve Sabancı'nın haberlerini görüp, özeniyordum. Sabancı'nın SA'sı, Koç'un boynuzu çok hoşuma gidiyordu. Aklıma Nursace ismi geldi.
O zamanlarda Versace'den hiç haberim yok. İsim hoşuma gitmişti. Sonuçta markanın ismi Nurçe olamazdı" diye konuşuyor. Neden kırmızı tabanlı ayakkabı ürettiklerini sormamız üzerine, "Ben siyah tabanlı ayakkabı üretince, Christian Louboutin üretemeyecek mi? Kırmızı tabanlı ayakkabı modellerimiz 2 senedir var. Düşünsenize benden sonra bir moda doğuyormuş. Bütün erkekler kırmızı tabanlı ayakkabı giyiyormuş. Komik olur. Ayrıca medyada kırmızı tabanlı ayakkabıyı muhafazakârlar giyer mantığı var. Bu çok yanlış" dedi.
Hayrünnisa Gül'ün giydiği ayakkabının 83 adet üretildiğini ifade eden Çelik, ayakkabının 6 ay önce üretildiğini ve aynı zamanda katalog kapağında yer aldığını belirtti. Ayakkabının yüksek fiyatlı bir ürün olduğunu vurgulayan Çelik, ayakkabının mağazalarda yoğun ilgiyle karşılaştığının altını çizdi. Çelik medyada çıkan haberler sayesinde marka bilinirliklerinin arttığını, bir nevi tanıtımının yapıldığını belirtti.
17 yaşında bin 500 YTL sermaye ile patron oldu
38 YAŞINDAKİ Çelik'in hikâyesi 12 yaşındayken bir akrabasının İstanbul'a çalışmaya gitmesiyle bir anda değişiyor.
Çelik: "5. sınıfa kadar hayalimde öğretmen olmak vardı. Okula devam etmek için yolladığım form postada kayboldu. 1 yıl evde oturduktan sonra bir akrabam İstanbul'a gitmem yönünde ısrar etti. Beraber bir ayakkabıcıda çıraklık yapmaya başladık. 17 yaşıma kadar çeşitli yerlerde çalıştım. Ama aklımda hep kendi işimi kurmak vardı. Bin 500 YTL sermayeyle iş kurdum. İlk başta günde 3- 4 ayakkabı üretebiliyorduk. 19 yaşıma geldiğimde 35 kişi istihdam ediyordum. Bugün 250 kişiyle günde 600-700 ayakkabı üretiyoruz" dedi.
Fatih Atalay/Sabah
