Özilhan'ı ne korkutuyor?

Anadolu Grubu İcra Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı yaptığı Alternatifbank'ta (Abank) ortaklık konusunda, 'Biz stratejimizi belirledik. Anadolu Grubu finans sektöründe kalacak. Ama kimyamızın tuttuğu ve geleceğe dönük büyüme sağlayabilecek bir yapı olduğu takdirde 'hayır' demeyeceğiz, çalışma imkanlarını araştıracağız' dedi.
      Özilhan, Türk ekonomisindeki istikrar ve siyasi istikrarın yabancıların gözünü Türkiye'ye çevirdiğini söyledi.
      AB ile üyelik müzakerelerinin 3 Ekim'de başlamasının da yabancı ilgisini artırdığını kaydeden Özilhan, Türk finans sektörünün küçük ama büyüme imkanı büyük bir sektör olarak birçok yabancı banka tarafından görüldüğünü, bu nedenle yabancıların ilgi alanı içine girdiğini belirtti.
      Bazı yabancı bankaların bu dönemde iştirakleri, ortaklıkları, devralmaları olduğuna işaret eden Özilhan, bu durumun devam edeceği tahmininde bulundu.
      Tuncay Özilhan, ortaklık konusunda ise şunları kaydetti:
      'Biz stratejimizi belirledik. Anadolu Grubu finans sektöründe kalacak. Ama kimyamızın tuttuğu ve geleceğe dönük büyüme sağlayabilecek, beraber geliştirebileceğimiz bir yapı olduğu takdirde 'hayır' demeyeceğiz, çalışma imkanlarını araştıracağız.' Yabancı bankaların ilgisinin Türk bankası olarak kendilerini korkutup korkutmadığına ilişkin bir soru üzerine, 'Korkutmuyor, korkutacak da bir şey yok' diyen Özilhan, neticede Türkiye'nin gelişmesi, finans sektörünün, sanayinin büyümesi için çok önemli bir aktif bir değer olarak değerlendirdiğini belirtti.
      Almanya, İtalya, Fransa'da yüzlerce banka bulunduğuna işaret eden Özilhan, şunları söyledi:
      'Demek ki büyüklü küçüklü yüzlerce banka var, büyük bankanın yanında, orta, küçük boy bankalar yaşayabiliyor. Yeter ki iyi bir hizmetiniz, iyi bir müşteri kitleniz olsun. Abank bu konuda çok önemli bir adım attı krizden sonra, döndü bireyselden, tüketici kredisinden, kredi kartından çıktı. 'Ben yalnız orta ve küçük boy sanayici ağırlıklı çalışacağım' dedi. Bu da çok önemli bir performans getirdi. Az şubemiz olmasına rağmen Türk ekonomisinin yüzde 70'ini kapsıyoruz. Orta ve küçük boyda çok iyi hizmet veriyoruz, bunu gittikçe de geliştiriyoruz. Burada çok önemli bir know how oluşuyor. Bu bizi rahatlıkla kar edebilecek, yaşayabilecek bir durum içinde bulunduruyor.'
     
     KARTOPU ETKİSİ
      Makro ekonomik göstergelerin çok iyi yerine oturduğunu, 3 Ekim'le beraber güvenin zirveye çıktığını ifade eden Özilhan, önümüzdeki döneme ilişkin görüşlerini de şöyle açıkladı:
      'Yabancı akımı başladı ve gittikçe hızlanarak devam edecek diye düşünüyorum. Bu, Türkiye'nin asgari önümüzdeki sene yüzde 5 büyümesini, enflasyon hedeflerinin tutmasını, faizin biraz daha aşağı getirilmesini sağlayacaktır. Bu da Türk ekonomisinin istikrarlı bir şekilde büyümesine katkı yapacaktır. Bu seneden sonra büyümenin daha da hızlanacağını düşünüyorum. Büyüme yüzde 7-8'lere çıkmalı ki Türkiye geçmişte verdiği açığı kapatabilsin, gelişme seviyesini hızlandırabilsin, işsizliğini azaltabilsin. Bu bir kartopu gibidir. Yani çift yönlü çalışır. Ekonomi büyürken, yatırımları, istihdamı hızlandırır, bu da kartopu gibi büyür, devam eder.' Tuncay Özilhan, bazı iş kesimlerinin cari açıkla ilgili endişelerinin anımsatılarak, kendisinin korktuğu konu bulunup bulunmadığına ilişkin bir soru üzerine de şunları söyledi:.
      'Cari açıktan ziyade siyasi açık, siyasi problem beni korkutuyor. Yani bir Kıbrıs beni korkutuyor, orada bir çözümsüzlüğe gider mi? Beni terör korkutuyor. Yani terör Türkiye'nin başına sorun olur mu? Dolayısıyla siyasi sorun olmazsa, Türkiye bu işin içinden çok rahat kalkacak diye düşünüyorum.' Özilhan, özel sektörün borcunun kamuyu g