Operadaki Hayalet (The Phantom of the Opera)
Joel Schumacher’in yönettiği ve Gerard Butler, Emmy Rossum, Patrick Wilson ile Miranda Richardson’ın oynadığı Operadaki Hayalet (The Phantom of the Opera) gösterime girdi.
Ünlü İngiliz besteci Andrew Lloyd Webber‘in “The Phantom of the Opera / Operadaki Hayalet” adlı müzikali, ilk defa sahneye konuluşundan yaklaşık 20 yıl sonra beyazperdeye uyarlandı. Film 77‘nci Oscar Ödülleri’ne 3 dalda aday gösterildi.
Andrew Lloyd Webber‘in Operadaki Hayalet adlı müzikali, New York‘ta Broadway ve Londra‘da West End‘de en uzun süre sahnelenen müzikallerden birisi olma unvanını taşıyor. Tüm dünyada milyonlarca kişinin sahnede seyrettiği Operadaki Hayalet, şimdi de beyazperdede sinemaseverlerle buluşuyor.
Filmin en büyük sürprizi başrol oyuncuları. Daha önce “Lara Croft: Cradle of Life ve Reign of Fire” gibi filmlerde izlediğimiz “Gerard Butler‘ın Phantom‘u canlandırdığı filmde, Christine rolünü ise; 18 yaşındaki genç oyuncu “Emmy Rossum” (Day After Tomorrow, Mystic River) canlandırıyor. Yardımcı rollerde ise; “Patrick Wilson”, “Miranda Richardson”, “Minnie Driver” ve “Simon Callow” gibi önemli isimler yeralıyor.
Müzikalin New York prodüksiyonu bugüne kadar 10 milyon fazla kişi tarafından izlendi ve 530 milyon dolar hasılat elde etti. Filmin de aynı başarıyı tekrarlayarak, hasılat rekorları kırması bekleniyor.
FİLMİN ÖYKÜSÜ
Sesi onu çağırıyordu, masum bir korist olan Christine Dae muhteşem sesine hayran operanın gölgesi onu her yerde izliyordu. Yalnızca Madame Giry , Christine‘in bu gizemli “Müzik Meleğinin” sırrını yani Hayaleti biliyordu...
Tiyatronun divası La Carlotta kostüm provaları sırasında prodüksiyonu terk edince yeni yöneticilerin Christine‘e rolü verip ona güvenmekten başka şansları kalmaz.
Açılış gecesindeki büyüleyici performansı hem izleyicileri hem de tiyatronun hayaletini çok etkiler. Operanın Hayaleti kendisini bu yıldızı korumaya adamıştır. Fakat bu genç sopranoya sahip çıkmak isteyen tek güçlü erkek o değildir. Opera‘nın sahibi Vicompte Raoul de Chagny’nin de gözü Chiristine‘dedir.
Bu çok karizmatik adam Christine‘i etkisi altına kolayca almıştır. Hayalet ise tutkuları ve yakıcı kıskançlığı ile baş başa kalmıştır. Bu genç kadın onun için bir takıntı haline gelmiş, ve aşkı büyük bir nefret haline gelince öcünü almaya karar vermiştir.
YAPIM HAKKINDA
Gaston Leroux‘nun romanı The Phantom of the Opera, Lloyd Webber‘in müzikal dehası ile bir fenomen olarak dünya üzerindeki en büyük ve en uzun soluklu prodüksiyon olarak tarihe geçmiştir. Dünya çapında yaptığı hasılat 3.2 milyon doları buldu.
1986 yılında ilk kez Londra‘da Kraliyet Tiyatrosunda başlayan macera dünya çapında tahmini 80 milyon izleyici ile buluştu. Toplam 65,000 performans ile Phantom dünyada toplam 18 ülkede tiyatro seyircisinin karşısına çıktı. 2003 yılı Ağustosu’nda eser 7 bininci kez sergilendi ve toplam 50 önemli ödüle layık görüldü. Bunların arasında 3 Olivier Ödülü, 7 Tony Ödülü, 7 Drama Desk Ödülü ve 3 Outer Critic‘s Circle Ödülü sayılabilir.
Phantom‘un ilk Broadway prodüksiyonu New York‘s Majestic Tiyatrosunda 1988 yılında gösterime çıktı. O günden bu güne Broadway tarihindeki en uzun soluklu müzikal yapımlardan ikincisi oldu. İlki ise yine Weber‘in Cats müzikaliydi. Phantom‘u Broadway‘de 10.3 milyon izleyici seyretti.
1987 yılında müzikalin orijinal ses kaydı Michael Crawford‘un Phantom ve Sarah Brightman‘ın Christine‘i canlandırdığı hali ile gelmiş geçmiş en çok satan albümler arasına tam 40 milyon gibi bir rakamla girmeyi başardı. Altın ve Platin Plak ile ödüllendirilen albüm oyuncularının seslendirdiği ilk müzikal alb