Netflix’in efsane dizisi Narcos hangi mesajları veriyor? Afganistan'dan Avrupa'ya uyuşturucu yolu! Türkiye Meksika Olur mu?
Netflix’in efsane dizisi Narcos’ta Pablo Escobar’ın ağzından da duyduğumuz gibi, hiçbir organize suç örgütü siyaset ve bürokrasi ile irtibatı olmaksızın var olamaz ve büyüyemez. Doğal olarak bu irtibat ya para ya da korku ile kurulur.

Feramuz Erdin yazdı
Siyaset ve bürokraside korku algısı ülkeden ülkeye değişebilir. Demokrasinin oturmamış olduğu ülkelerde kamu görevlileri canları ile tehdit edilebilirken, bazı ülkelerde ise kişisel zaaflarının ortaya dökülmesi endişesi kamu görevlilerini çetelerin kucağına itebilir.
Ama para nerede olursa olsun en sihirli ve geçerli anahtardır!
NARCOS
Narcos, belki ben de işin içinde olduğum için en severek izlediğim dizi olmuştu. DEA ve CIA’nın farklı işleyişi ve çatışmaları, uyuşturucu çetesi liderinin dengesizlikleri, o âlemin kaypaklığı ve acımasızlığı ile kamu görevlilerinin çeteler karşısındaki bölünmüş tutumları müthiş bir kurgu içinde anlatılmıştı. İzlediğimiz her şey abartısız gerçekleri içeriyordu.
Ölüm dizinin tamamına hâkim olan bir diğer gerçeklikti.
MEKSİKA’DA HALK ÖZEL HAREKÂT DÖNEMİ
Meksika Hükümeti 2006 yılında uyuşturucu çeteleri ile mücadele etmeye karar verdi. Yapılan sert mücadeleye eli silah tutan siviller de dâhil oldu. Daha önceki yazılarımızda da bahsettiğimiz ve Türkiye’de Halk Özel Harekât olarak adlandırılan bu oluşumların eylemlerinin şirazesinden çıkması yargısız infaz ve insan hakları tartışmalarını da beraberinde getirdi. İşin en ilginç yanı ise bu mücadelenin, aradan geçen bunca yıla rağmen hala kazanılamamış olması!
Bu arada çeteler de boş durmamış ve kendileri ile mücadele edenlere savaş açmıştı. Sonuçta bugün itibarıyla en az 100 bin kişinin bu olaylarda öldüğü tahmin ediliyor.
“BÜCÜR”
İşte bu Meksika Uyuşturucu Savaşı döneminde ismi ön plana çıkan kartel reislerinden birisi de El Chapo lakaplı uyuşturucu baronu idi. Kendi ülkesinde Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı dâhil herkesi rüşvetle bağladığı iddia ediliyordu.
Binlerce cinayet ve insan kaçırma olayının faili olduğunu kendi ağzından itiraf eden bu şahıs, cezaevinden ve polis baskınlarından defalarca kaçmayı başarmıştı. Nihayet yakalanarak ABD’ye iade edildi ve orada işlediği suçlardan yargılandı. ABD yargısı nedense Meksika’da işlediği iddia edilen yolsuzluk ve diğer suçları kovuşturma gereği duymamıştı.
TÜRKİYE’DEKİ BAZI İNFAZLAR
Türkiye ve özellikle İstanbul İranlı uyuşturucu baronları için her zaman stratejik bir öneme sahip olmuştur. Afganistan’da üretilen eroin İranlı ve Türk kaçakçılar tarafından Avrupa’ya ulaştırılmıştır. Afganistan’daki Taliban rejiminin uyuşturucu imalatını sona erdirme yönündeki sözlerini tutması halinde bu karteller yeni arayışlara girmek durumundadır. Türkiye’ye yönelik kokain sevkiyatındaki gözle görülür artışı belki de bu çerçevede okumak gerekir?
İranlı kaçakçılar arasında Zindaşti ismi kamuoyunun en bildiği isimlerdendir. Yaptıkları veya uğradıkları kanlı infazlar, siyasiler ile kurdukları ilişkiler ve cezadan kurtulmadaki maharetleri kamuoyunun her zaman dikkatini çekmiştir.
İnterpol tarafından Kırmızı Bültenle aranan Sırp uyuşturucu çetesi lideri Zeljko Bojanic’in İstanbul’daki villasında infaz ettiği kadınları villanın bahçesine gömdüğü ortaya çıkarılmıştı.
Uyuşturucunun olduğu yerde ölüm ve infazlar artık kaçınılmazdır.
TÜRKİYE MEKSİKA OLUR MU?
Şunu açıkça belirtmek gerekir ki, olumsuz birçok etkisinin yanında 12 Eylül darbesi kamu düzeninin rahatlaması açısından kolluk güçlerine çok yardımcı olmuştur. Halk otoriteye uymayı öğrenmiş ve kolluğa saygı duygusu gelişmiştir. Zaten kolluğun kendini içinde zannettiği konfor alanı da budur. Zamanın ve çevrenin değiştiği maalesef henüz fark edilememiştir ve bunun sonuçları ile muhakkak bir gün yüzleşilecektir.
Son zamanlarda nüfusumuzun neredeyse %10’unu oluşturan yabancılar ise kendi kültürlerini olduğu gibi buraya taşımıştır. Bir anda artan silahlı baskınlar, çatışmalar ve ölümlerin bir nedeni de budur.
Şimdilik Türkiye’de kamu görevlilerini “rüşvet mi istersin yoksa canını mı alayım?” diyerek tehdit edebilecek cüreti gösterecek kimse yoktur. Ama hissettikleri ilk boşlukta bu aşamaya geçeceklerinden kimsenin şüphesi olmamalıdır.
patronlardunyasi.com