Mucizenin adı Fenerbahçe

19 Mart günü alınan olağanüstü hal kararları Sarı-Lacivertli takımı ateşledi

Futbolda mucizeler vardır. İşte ben de Fenerbahçe’nin şu anda bulunduğu yeri ‘mucize’olarak görüyorum. Düşünün bu takım 8 maç peş peşe kazandıktan sonra kaybettiği puanlarla zirveden uzaklaşmış, haliyle de şampiyonluk iddiasını yitirmişti... Peki, nasıl oldu da zirveye aylar sonra yeniden gelindi? Bu işin bir sırrı var mı acaba? Futbolu mu çok iyi oynadılar, doping mi yaptılar, Daum iyi taktikler mi verdi? Güiza ya da Semih mi coştu?

Bunların hiçbirine hayır. Başkan Aziz Yıldırım mart ayının ortalarına doğru aldı sazı eline; bu da yetti. Yıldırım’ın üst üste iki soyunma odası ziyareti, 09.00-18.00 saatleri arası Samandıra Tesisleri’nde yapılan tamgün mesaisi takımı kamçıladı. Oysa 1.5 ay öncesinde ‘kim gitsin’, ‘kim kalsın’ hesapları yapılıyordu. Sıralamada ise 4. sıraya düşülmüştü. 22 Şubat’ta Bursa’ya Saracoğlu’nda; 28 Şubat’ta da Olimpiyat Stadı’nda İstanbul Belediye’ye kaybedilen maçlar sonrasında Aziz başkan, soyunma odasına inerek iki uyarı atışında bulunmuş ve şöyle demişti: “Oynadığınız futboldan utanmıyor musunuz? Hepinize yazıklar olsun...”

Başarıda Aziz başkanın parmağı var

Kasımpaşa-Beşiktaş maçı sonrası takvim yapraklarının 19 Mart’ı gösterdiği gün Sarı - Lacivertlilerde ‘olağanüstü hal’ ilan edildi. Başkan taşın altına elini sokmuştu artık. Birlikte yapılan sabah kahvaltıları, dinlenme (müzik veya kitap okuma gibi) sabah-akşam idman ve akşam yemekleri, erken yatma derken neredeyse ölüm sessizliğine bürünmek üzere olan Samandıra’da yeniden güller açmıştı... O gün bugündür 7 maçtır, bırakın yenilmeyi Sarı - Lacivertliler kalesinde gol dahi görmedil. 18 puan alınmış. Bu tablo kimin eseri?

Daum’un olacak değil ya, tabii ki de Aziz Başkan’ın eseri... Ben yine de buna ‘mucize’ diyorum. Çünkü F.Bahçe sezon başından bu yana birçok olumsuzluğu bir arada yaşadı. Bu kadar kötü futbol oynayan ve maçlarını zar zor 1-0’la kazanan, iki forvetini sürekli kulübeye ‘demirleyen’, Alex’i bir tarafa bırakalım, Mehmet Topuz’un, Özer’in gösterdiği performaslar ortada, henüz golle dahi tanışmadılar, Gökhan Gönül’ün sakat sakat oynaması, Santos’un kumaşının kötü oluşu, Uğur Boral’ın sezonu erkenden kapatması, Cristian’ın henüz iyileşmemesi, Roberto Carlos’un eşinin ısrarıyla ülkesine dönmesi, Kâzım’ın takımdan gönderilmesi, Deivid’in kulübede unutulması Sarı - Lacivertlilerin zirve yolundaki en önemli engelleriydi.

Şampiyon olabilecekler mi?

Her şeye karşın bu takım gerilerden gelip rakibini bir puan da olsa geçerek liderlik koltuğuna oturuyorsa şaşırmamak elde değil. Yalan mı? Beşiktaş ve Galatasaray’ın da önemli puan kayıpları yapmaları, Fenerbahçe’nin hayli işine yaradı. Ama bir kez daha yineliyorum, bu tablo hem mucize hem de büyük başarı. Artık sona yaklaşılıyor. Zirvede heyecan daha da arttı. Sarı - Lacivertliler sırasıyla Eskişehir ile içeride, Ankaragücü ile deplasmanda, Trabzonspor ile yine içeride oynayacak. 9 puan şart. Bursaspor’un oynamadan alacağı üç puanlık Ankaraspor maçı var. Yeşil - Beyazlılar diğer iki maçını da Kayserispor ve Beşiktaş ile kendi evinde yapacak. Bakalım F.Bahçe, mucize çıkışını sezon sonunda şampiyonlukla taçlandırabilecek mi?

Hilmi Türkay/Cumhuriyet