Monako’daki sarı kırmızı gecede İstanbul cemiyet hayatının isimleri boy gösterdi
Galatasaray–Monako maçında yalnızca sahadaki oyun değil; Monako sokaklarından, locaya, Hotel de Paris’ten tribün atmosferine uzanan sarı-kırmızılı izdüşüm vardı. Hülya Biren birebir tanıklıklarını, gözlemlerini Patronlar Dünyası okurları için yazdı.

Hülya BİREN
Merhabalar sevgili Patronlar Dünyası okuyucuları…
Monako, geçtiğimiz salı günü Şampiyonlar Ligi’nde Galatasaray’ı ağırladı ve kulüp tarihinde ilkleri yaşadı…
AS Monaco futbol kulübü yönetimi, Galatasaray maçının gördüğü yoğun ilgi karşısında ciddi bir şaşkınlık yaşadı. Loca ve bilet taleplerinin bu denli artması, kulüp yetkililerinin bile beklemediği bir tablo ortaya çıkardı. “Biz hayatımızda bu kadar çok taleple karşılaşmadık” diyen yöneticiler, ilk anda bu büyük ilginin yaratabileceği atmosferi anlamaya çalıştılar.

Galatasaray taraftarları Monako sokaklarını sarı-kırmızıya boyadı. Şehrin caddeleri, kafeleri ve meydanları adeta İstanbul’dan bir kesit gibiydi. Tribünlerde olduğu kadar şehirde de Galatasaray rüzgârı esti.

Hotel de Paris Genel Müdürü Louis Starck ve Başkan Dursun Özbek
Hotel de Paris’nin Genel Müdürü Louis Starck ile yaptığım sohbette, otelde konaklayan Galatasaray Kulübü Başkanı Sayın Dursun Özbek başta olmak üzere Türk misafirlerin zarafetinden, kalitesinden ve büyük bölümünün Fransızca konuşmasından ne kadar etkilendiklerini özellikle vurguladı.
Maç esnasında ise Louis II Stadı’nda çok özel bir atmosfer vardı. Tribünlerden yükselen tezahüratlar ve coşku, insanı zaman zaman Galatasaray’ın kendi sahasında oynadığı hissine sürüklüyordu. Sarı-kırmızılılar, talihsiz bir anın ardından yedikleri golle sahadan mağlup ayrıldı ancak Monako’da bıraktıkları iz skorun çok ötesindeydi.
Karşılaşma, Monako Prensi II. Albert tarafından da yakından takip edildi. Prens Albert, maçın ilk yarısını arkadaşlarıyla birlikte locasından izledi.

Soldan sağa Cengiz ve Cevdet Çetindoğan , Demet Sabancı Çetindoğan, Hülya Biren
Öte yandan Monako sokakları ve tribünler, Türkiye’den maç için gelen iş, spor ve cemiyet dünyasının tanınmış isimleriyle adeta dolup taştı. Maçı izleyenler arasında Ali Sabancı, Demet Sabancı Çetindoğan, oğlu Cevdet ve eşi Cengiz Çetindoğan, Faruk Süren, Avi Alkaş, Murat Vargı, Halit Cıngıllıoğlu, Altunç Kumova, Ceylan Çapa, Polat Gülman, Ali Yüce, Alp Yalman, Niyazi Yelkencioğlu, Levent Soylu ve Ali Dürüst gibi birçok tanınmış isim vardı.

Hülya Biren Ali Yüce
Monako, o gece yalnızca bir futbol maçına değil; Galatasaray’ın yarattığı güçlü aidiyet duygusuna, sarı-kırmızının şehirle kurduğu özel bağa da tanıklık etti.
Ben kendi adıma, bir Türk-Monako’lu olarak gurur duydum.
patronlardunyasi.com















