MB faizleri düşürecek mi?
Haftabaşında Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı enflasyon verilerinin olumlu gelmesinin ardından bu ay içinde Merkez Bankası’ndan yeni bir faiz indirimi gelmesi yönünde beklentiler yeniden kuvvetlenmeye başladı.
Geçtiğimiz haftalardaki yukarı düzeltme hareketi zaten alım iştahını kabartmıştı. % 14 bileşik seviyesinin üzeri alım için fırsat olarak görülürken, enflasyon verilerinin de bu beklentiyi desteklemesi bono piyasasında faizlerde yeniden aşağı hareketin yaşanmasını sağladı. Gelinen noktada bono bileşikleri O/N fonlama seviyesinin 55-60 baz puan kadar altında. Uzunca süredir devam eden ve devam etmesini öngördüğümüz negatif fonlama, dış konjonktüre bağlı kısmi bozulmalara rağmen devam ediyor. Merkez Bankası’nın faiz indirimi beklentisi de piyasanın dışardıdan yeni bir dalga gelmediği sürece % 14 bileşiklerin altında kalmasını sağlayabilir.
İç piyasa dinamiklerinde iki önemli başlık ön plana çıkıyor: Merkez Bankası Başkanlığı seçimi ve sosyal güvenlik yasa tasarısı. Her iki konuya ilişkin piyasalar beklemede. Sosyal güvenlik konusunda zaten yaşanmış olan gecikmelere kayıtsız kalan piyasalarda, konuyla ilgili önümüzdeki haftalarda olumlu gelişmeler yaşanması durumunda IMF ile yapılacak gecikilmiş gözden geçirmelere yeniden başlanacağının netleşmesiyle piyasalarda olumlu yönde yeni bir ivme yaşanabilir kanaatindeyiz. Merkez Bankası Başkanlığı’na ilişkin atama kararnamesinde ismi geçmesi beklenenler arasında piyasanın desteklediği isimler olması piyasaları kısmen rahatlatıyor. Ancak bu konuda cumhurbaşkanının da tutumu önemli.
Öte yandan dış konjonktüre bağlı bazı olumsuzluklardan bahsetmek mümkün. Petrol fiyatları Çarşamba günü ABD’de açıklanan petrol stokları verisinin beklentilerin altında kalmasının ardından zaten son günlerde arz kesintisine yönelik endişelerin tetiklediği yukarı fiyat hareketleri biraz daha ivme kazandı. Buradaki yükselişlerin yakından takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Tarihi zirvelere yeniden yaklaşılmış olması endişe verici. 70 dolar sınırına ve belki sonrasında bu seviyenin üzerine yaşanabilecek yükselişler piyasalarda genel satış dalgasıyla faiz seviyelerinde yükselişler yaşanmasına neden olabilir. Bu seviyenin altında kaldığı sürece, spekülatif hareketlerin de etkili olduğu petrol piyasasında yeniden aşağı hareketleri görebiliriz.
Bir diğer dış kaynaklı risk unsuru da ABD tahvil piyasasındaki hareketler. ABD’deki kısa vadeli faizlerdeki yükselişere paralel uzun vadeli kağıtlardaki öngörülen yukarı düzeltme hareketi kademeli de olsa devam ediyor. Gelinen seviyeler % 4.90 civarı. Kısa vadede yine kademeli olmasını beklediğimiz yukarı hareketin % 5 seviyesine kadar sürmesini bekliyoruz. Buradaki düzeltme hareketi Türk tahvillerinin fiyatlarındaki aşağı hareketi de beraberinde getiriyor. 2030 vadeli tahvilde uzun süre 155 dolar seviyesi destek olarak tutunmuştu. Ancak ABD kaynaklı hareket fiyatları 153 dolar seviyesine çekmiş durumda. Bu noktada Türk tahvillerindeki hareketin kademeli olarak 150 dolar seviyesine kadar devam etmesi beklenebilir. Bu bağlamda kısa vadeli trade amaçlı eurobond alımı düşünenler için bir miktar beklemenin faydalı olabileceğini öngörüyoruz.
Yurtiçi Döviz Piyasası :
Bankalararası Dolar Kotasyonları: Bankalararası Euro Kotasyonları:
1,346/ 1,348 1,623/1,625
Bankalararası 100 Japon Yeni Kotasyonları:
1,1370/1,1380
Merkez Bankası'nın haftalık verilerine göre döviz rezervleri, 24-31 Mart tarihleri arasında 144 milyon dolar artarak 58.283 milyar dolar ile 17 Mart'ta rekor olan 58.284 milyar dolara yaklaştı.
Merkez Bankası'nın aynı dönemde döviz alım ihaleleriyle piyasadan döviz alımı
