Londra'da Bodrum'u marka yaptı

Bizim insanımızın başarılarını anlatan birçok benzeri hikaye yazılmıştır geçmişte ve daha da yazılacaktır.
Bu girişimcilik ruhu var oldukça, “öne çıkanlar”ın sayıları her geçen gün artacak ve bize düşen de bunları kamuoyu ile paylaşmak olacak.

Son yıllarda İngiltere’de yükseliş trendinde birçok firma çıkıyor karşımıza. Mazisi 10-15 yılı geçmeyen firmaların bugün ulaştığı nokta, her şeyin ötesinde gurur veriyor insana. Görüştüğümüz, konuştuğumuz birçok başarı hikayesinde, “fedakarlık” ve “çok çalışma”yla birlikte, sabretmenin neticesi karşımıza çıkıyor.
Başka türlü nasıl olsun ki?

1998 yılında kurulan bir toptan gıda firması, 10 yıl bile olmadan başka bir ülkede kendi markalarını oluşturup, kabına sığmaz hale gelsin.

Türkiye’nin tatil beldesi olarak bilinen “Bodrum”un adını markalaştıran Gima UK Ltd ve bu şirketi kısa sürede sektörün yükselen yıldızları arasına taşıyan Erol Özkan’dan söz ediyoruz.

İngiltere’ye 1988 yılında gelen ve o yıllarda hemen herkesin geçtiği konfeksiyon sektöründe çalışmış Erol Özkan. Daha sonra marketçiliğe, ardından da marketlere ürün sağlayan toptan gıda firmasında karar kılan Özkan, Gima’nın bugünlere nasıl geldiğinin hikayesini anlatırken, şirket ortakları Vehbi Keleş ve İrfan Binboğa ile birlikte oluşturdukları sağlam, güvenli ve fedakarlığa dayalı işbirliğinin başarılarındaki temel etken olduğuna dikkat çekiyor.

İlk yıllarda  Lezzet Peynirleri ile Başak ürünlerini İngiltere piyasasına taşıdıklarını anlatıyor. Gima’nın sektörde kendine yer açma döneminde ilk yıllarda  Lezzet Peynirleri ile Başak ürünlerini İngiltere piyasasına taşıdıklarını anlatan Genel Müdür Erol Özkan, daha sonra Türkiye’de üretilen turşu, bakliyat ve zeytin çeşitlerini ürün listelerine eklediklerini belirtiyor.

Özkan, bu ürünlerin sadece Türkler için değil, Akdeniz kökenli her ülke insanın damak zevkine hitabettiği için bir zaman sonra tüketimi en fazla artan ana ürünler haline geldiğini söylüyor.

MARKALAŞMA KAÇINILMAZ

Farklı markalar altındaki gıda maddelerinin toptan ticarette her zaman istikrarlı olmadığını hatırlatan Özkan, firma olarak belli bir noktaya gelindiğinde markalaşmanın kaçınılmaz hale geldiğine işaret ediyor ve “birçok farklı marka ürün alıp, pazar oluşturuyorsunuz. Bir zaman sonra ürünün size ulaşmasında aksamalar olabiliyor. Bu da ticarette kalıcılığın önüne engel olarak çıkıyor. Bunun için belli bir noktaya geldikten sonra kendi markalarımızı oluşturmanın zamanının geldiğini düşünerek, ‘Bodrum’ ortaya çıktı” diyor.
Marka seçiminde Bodrum adını tercih etmelerinde ise, İngilizler’in de bildikleri bir ad olmasının yanı sıra, telaffuzunun kolay olmasının da etkili olduğunun altını çizen Özkan, bugün Gima’nın Bodrum markası altında turşudan kuru bakliyata, kuru yemişten kurutulmuş meyve çeşitlerine kadar 300 çeşit ürün ile İngiltere piyasasında yer aldıklarına dikkat çekiyor.

Özkan, dünyaca ünlü turistik beldemiz Bodrum’un markasını taşıyan 300 çeşit ürün arasında Muğla’ya ait ürün bulunmadığını da “bilemiyorum neden ama maalesef Bodrum markasını taşıyan hiç Muğla ürünüz yok” diye açıklıyor.

ÖNCE PAZAR ETÜDÜ

Başarıya giden yolda şüphesiz planlamanın önemi yadsınamaz. Gima’nın mimarı Özkan da, her yıl ileriye dönük planlama ve etüd yaparak hedef belirlediklerini ve bu hedefe ulaşılmasa bile ulaşma çabası gösterdiklerini belirterek, iş hayatında planlı çalışmanın önemine vurgu yapıyor.
Anadol