Dolar
39,912
0,22%
Euro
46,7422
0,33%
Sterlin
54,7308
-0,10%
Bitcoin
4.283.959
-0,14%
BİST-100
9.404,89
1,12%
Gram Altın
4.201,542
-1,39%
Gümüş
36
-1,80%
Faiz
47,31
0,00%

"Krizin derinliğini hala kimse bilmiyor"

İTO Başkanı Yalçıntaş, 'Tedbir paketine karşıyım' diyerek gerekçesini şöyle açıkladı...

25.12.2008 14:43
Haberi paylaşın
"Krizin derinliğini hala kimse bilmiyor"
16px
32px

Ekonomik krizin hazır giyim ve konfeksiyon sektörü üzerine etkilerini değerlendirmek amacıyla Giy-Koop üyelerine yönelik düzenlenen "Ekonomik krizi nasıl fırsata çevirebiliriz" konulu toplantı, Giyimkent Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Çınar'ın ev sahipliğinde İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş'ın katılımıyla Giyimkent'te gerçekleşti.
 
Yaklaşık 200 üyenin katılımıyla gerçekleşen toplantıda konuşan Giyimkent Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Çınar, dünyada yaşanan küresel krizin Türkiye'yi derinden etkilediğini belirterek, bu dönemde karamsarlıktan uzaklaşarak çalışmaya, üretmeye devam etmek gerektiğine dikkat çekti. Tekstil ve hazırgiyim sektörünün krizin etkilerini en çok hisseden sektörlerin başında geldiğini söyleyen Çınar, Türkiye'nin 70 milyonluk büyük bir pazar olduğunu ve tekstil ve hazır giyim sektörünün yarıdan çoğunun iç pazara üretim yapan endüstrinin mensupları olduğunu belirtti.
 
Çınar, "İhracatta çok büyük düşüşler olsa bile iç piyasadaki stratejik verimlilik sektörü besleyecek güce sahip. İnsanlar ihtiyaçlarını ertelemeyip bu sektörü ayakta tutmayı başarabilirler. İçe kapanmamalıyız. İç piyasa büyüklüğü olmayan sektörün uluslararası rekabet şansı da olmaz, kendi sektörüm bu anlamda ciddi bir şansa sahip, iç piyasadaki psikolojik zemin düzeltilmiş olursa yaşadığımız şey kriz olmaktan çıkar ve orta vadede ihraç pazarlarında kesinlikle iyiye dönüş yaşanır. Bir süredir Avrupa pazarı yönünü Uzakdoğu'dan tekrar Türkiye'ye çevirmişti. Krizden derinden etkilenen Avrupa pazarının biraz toparlanması lazım, bu süreçte iç piyasadaki psikolojik zeminin düzeltilmesi bizi ayakta tutabilir ve aydınlığa kavuşturabilir. Kısa vadede iç piyasaya odaklanarak, orta vadede Avrupa pazarının toparlanmasıyla krizi sektör olarak yara almadan atlatacağımızı düşünüyorum" diye konuştu.
  
"Giyimkent kümelenmenin en güzel örneği"

Giyimkent üyelerine seslenen İTO Başkanı Murat Yalçıntaş ise, tekstil sektörünün Türkiye ekonomisinin belkemiğini oluşturduğunu kaydederek, sektörün işsizlik ve ihracat gibi Türkiye'nin en önemli yaralarına merhem olduğunu ve yarattığı katma değer ve net ihracatçı olma özelliğiyle en fazla getiriyi yaptığını söyledi. Giyimkent'in aynı işi yapan sektörlerin biraya toplandığı kümelenme modelinin güzel bir örneği olduğunu dile getiren Yalçıntaş, "Giyimkent gibi kümelenme projelerinin çok doğru olduğunu düşünüyorum. Bu bölgeyle ilgili pek çok sorun çözüldü, lastikli ulaşım sorunu kalmadı, raylı ulaşımın ihalesi yapıldı. Tarihi yarımadada yayalaştırma çalışmaları başladı, şehrin içinde kalan işyerleri fiziki şartlardan dolayı sıkıntı yaşıyorlar ve zamanla bu bölgeye taşınacaklar. Giyimkent yakın gelecekte İstanbul'a katma değer üreten ciddi bir nokta olacak. Bu birliktelik, toplu alım-satım, dış pazarlara birlikte açılma gibi konularda önemli fırsatlar sağlıyor. Bugün kavganın zamanı değil, sektör olarak biraya gelerek, alışverişleri toplu yapmanın, dışa açılmada ortak hareket etmenin zamanı" diye konuştu.
 
"Krizin derinliğini hala kimse bilmiyor"
Krizin para kaybettirmenin yanında insanların birbirine olan güvenini kaybettirdiğini söyleyen Yalçıntaş, paranın yerine konulabileceğini ancak güvenin yerine konulup konulmayacağının belirsiz olduğunu dile getirdi. Yalçıntaş, "Şu anda dünyada kimse kimseye güvenmiyor, güvenmedikleri için işler açılmıyor. Finans kuruluşları birbirine güvenmiyor, aynı sıkıntı reel sektörde de var. Bugün bırakın açık hesaplarla çalışmayı, paralar peşin ödenmedikçe işler yürümüyor. Biz bu güven sorunun çözmedikçe kriz bitmeyecek. Ne zaman biter ben de bilmiyorum. Bu kriz çok dinamik bir kriz, eski krizlere benzemiyor, bugün bile hala kimse bu krizin derinliğini ve nelere sebep olduğunu bilmiyor. Bunda zerre kadar günahımız olmadığını biliyoruz, başkalarının günahını çekiyoruz. 2009'un ilk 6 ayına kadar şartlar zor geçecek, o dönemden sonra biraz toparlanma bekliyoruz. 2010'da işler düzelir diye düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
 
"Tedbir paketine karşıyım"

Hükümetin krize karşı muhtelif tedbirler aldığını kaydeden Yalçıntaş, krizin dinamik bir kriz olduğunu bu sebeple tedbir paketi ile yola devam etmenin doğru olmadığını söyledi. "Oda başkanı olarak paket yaklaşımına karşıyım. Düzenli olarak tedbirler alınmalı" diyen Yalçıntaş, her noktada yeni tedbirler almak ve açıklamak gerektiğini vurguladı.
 
"Risk alırken dikkatli olmak lazım"

Giyimkent üyelerine seslenen Yalçıntaş, "Moralimizi bozmamamız, içimize kapanmamamız lazım. Yarına iyi bir şekilde bakmazsak, yarın kötü olur. Mümkün olduğu kadar dikkatli olmak, çok fazla borcun altına girmemek, risk alırken daha dikkatli olmak lazım. Uğraşarak, didinerek bu işin üstesinden geleceğiz" dedi
 
"Yerel seçimlere İTO desteği"
İTO olarak başlattıkları "Alışveriş günleri" projesini daha da geliştireceklerinin altını çizen Yalçıntaş, İstanbul'u tanıtan kısa bir film hazırladıklarını ve bu filmin komşu ülkelerde gösterimini sağlayacaklarını, bu sayede alışverişin yönünü Türkiye'ye çevirmeyi planladıklarını bildirdi.

Yalçıntaş yerel seçimlere ilişkin de projeleri olduğunu kaydederek, "Yerel seçimler yaklaşırken İTO olarak tüm büyük partilerin belediye başkan aday adayları ile görüşerek, sorunlarımızı, çözüm isteklerimizi, eksik gördüğümüz yanları kendilerine anlatacağız ve onlardan neler yapabileceklerini dinleyeceğiz. Eğer isteklerimizin yanıtlanacağına dair söz verir ve altına imza atarlarsa, biz de İTO olarak onları destekleyeceğiz ve sonraki süreçte de sözlerin yerine getirilip getirilmediğinin takipçisi olacağız" dedi.

benzer haberler
Mısır, Türkiye'nin Afrika'da gün geçtikçe genişleyen ticari faaliyetlerine ara liman olmak istiyor
Mısır, Türkiye'nin Afrika'da gün geçtikçe genişleyen ticari faaliyetlerine ara liman olmak istiyor