İşte o yazı:

Kenan Baran en yakın arkadaşıyla aldattıktan sonra bunu keşfeden karısını suçlayıp “Özür dilersen seni affederim” demesi sizi şaşırttı mı?

Bu tipik bir narsist davranışı. Kenan Baran değerini kendi içinde üretemeyen, başkalarının övgüsüne ve hayranlığına muhtaç bir adam. Çoğu narsist gibi hem çekici hem itici. Benmerkezciliği, kendini öven konuşmaları, insanları “yokmuş” gibi hissettiren küçük görmeleri; onun ayakta kalma tarzı.

Şu sıra narsizm herkesin dilinde. Sosyal medyada toksik ilişki, duygusal istismar, psikolojik manipülasyon gibi konuların yayılması bu kişilik yapısına merakı arttırdı. Kenan Baran, Halit Paşazade gibi dizi karakterlerinde vücut bulan narsizm popüler oldu. “Benim eşim narsist”, “bende narsist özellikler var” diyerek “teşhis” koyanlarla sık karşılaşır olduk.

HEPİMİZDE BİRAZ NARSİZM VAR

Başkalarından övgü ve takdir almayı hepimiz bekleriz. Değerimizin başkalarınca onaylanması hayatta ilerlememize güç verir.

Dışarıdan gelmediğinde, değerimizi kendi içimizde üretiriz. Sağlıklı narsizmde kendi değerini görmekle bunu başkalarından almak arasında bir denge var.  Patolojik narsizmde bu denge kaybolur. Kişinin değer algısı başkalarının onu nasıl gördüğüne bağımlı hale gelir. Bu nedenle büyüklük taslar, sürekli ilgi çekmeye çalışır.

PATOLOJİK NARSİZMİN İKİ UÇ NOKTASI

Sağlıksız narsizm iki uçta gider gelir: Bir uçta kendini üstün gören büyüklenmeci narsist, diğer uçta yetersizlikle boğuşan kırılgan narsist.

Büyüklenmeci narsist; kendini önemli ve ayrıcalıklı görür, eleştiri karşısında öfkelenir, hataları için başkalarını suçlar. Kenan Baran’ın randevusuz doktor tarafından kabul edilmeyi istemesi, sıradan olmadığını vurgulaması, iflasından aldığı bedduaları sorumlu tutması bu tarza iyi bir örnek.

Kırılgan narsist ise içinde gizli kibirle kendini yetersizlikten korumaya çalışır. Dışarıdan bakıldığında duyarlı ve çekingen görünse de konuşmayı kendine çevirerek ilgi çekme çabası içindedir. İlgi çekemediğinde sıkıntı yaşar. Bu yüzden yeni tanıştığı biri üzerinde istediği etkiyi yaratamadığında utanabilir, içe kapanabilir, kendini cezalandırabilir.

Bunları okurken “Ben hangisiyim?” diye düşünüyorsanız unutmayın, narsistlerin farkındalıkları yok denecek kadar azdır. Kendilerini parlak bir ışık altında görürken insanların üzerindeki olumsuz etkilerini göremezler.

NARSİST PARTNERLE İLİŞKİ DÖNGÜSÜ

Bir narsist gerçek anlamda duygusal bağ kuramaz. Sadece kendi ihtiyaçlarının karşılanmasını bekler, sizi bunun için kullanır. İçindeki boşluk dolmak bilmediğinden sıklıkla ilişkinin dışına yönelir. Narsist, başlangıçta sevgi bombardımanı (love bombing) ile sizi kendine bağladıktan sonra gitgide talepleri artar. İlişkide karar merciinin kendisi olduğunu kabul etmenizi bekler. Kafasına eseni yapmayı kendine hak görür, ihtiyaçlarınızı umursamaz, suçlu hissettirir. Sizi kendisinin bir uzantısı olarak görür ve hayatınızda ona hizmet etmeyen bağımsız hedefleriniz olmasına izin vermez. Gaslighting, sessizlikle cezalandırma, üçüncü bir kişiyle kıyaslama gibi çeşitli manipülasyon taktikleriyle sizi yönetir.

Kırıldığında öfkeyle misilleme yapan narsistle ilişki bir mayın tarlasına dönüşür: hangi adımda patlayacağını bilemezsiniz.

PEKİ YA NARSİST EBEVEYN?

Kenan Baran’ın yaptığı tek doğru şey çocuk sahibi olmayı istememesi. Narsist ebeveyn tarafından yetiştirilen çocuklar yetişkin olduklarında kendilerinden şüphe ederler, başarısızlık kaygısıyla aşırı mükemmeliyetçi olurlar, kendilerini acımasızca eleştirirler, insanlara sınır koyamazlar ve bağ kurmakta zorlanırlar. Yoğun kaygı içinde yaşarlar.

NARSİST SEVGİLİYLE İLİŞKİYİ NASIL YÖNETMEK GEREKİR?

Bu tür bir ilişki döngüsünde kendinizi sürekli açıklama yaparken, adımlarınızı ölçüp biçerken bulabilirsiniz. Bir yandan kendinizden şüphe ederken bir yandan da yoğun duygularla boğuşursunuz. Doğru davranarak ilişkiyi rayda tutmaya çalışırsınız. Aslında doğru davranmakla yönetilecek bir ilişki yoktur ortada.

Gerçek şu ki araştırmalar narsizmin tedaviye pek de yanıt vermediğini gösteriyor. Bu yüzden:

Onun değişmesini beklemeyin.

Kendinizi koruyun ve uzaklaşın.

Yaralarınızı sarın.

Unutmayın, farkındalıkla gelen davranış değişimi iyileştirir.

patronlardunyasi.com

İLGİLİ HABER

Kral Kaybederse dizisinin gerçek patronu Orhan Gazi Vural, nam-ı diğer Artist Orhan'ın hikâyesi