Kaslowski: İtalyanların hedefi yatırım
TÜSİAD international Başkanı Aldo Kaslowski, İtalyan işadamlarının Türkiye pazarındaki asıl hedeflerinin, ticaretten çok yatırım yapmak olduğunu ve bu çerçevede İtalya'dan ciddi oranda bir yatırım beklediklerini söyledi.

İtalyan işadamlarının ziyaretini değerlendiren Kaslowski, gazetecilerin sorularına verdiği yanıtta, “İtalya Cumhurbaşkanı Ciampi ile birlikte büyük-küçük yaklaşık 400 kişilik işadamı heyetinin Türkiye'ye gelmesi çok önemli bir olaydır” dedi. Kaslowski, İtalyan işadamlarının Türkiye'ye ziyareti konusunda şunları söyledi: “İtalya ilk kez bu kadar büyük ve üst düzey bir işadamı heyeti ile bir ülkeyi ziyaret etti. Bu ziyaret, Türkiye'nin son yıllarda ekonomisinde ve yatırım ortamında yaşanan olumlu gelişmelerin bir sonucudur. Yaptığımız görüşmeler neticesinde söyleyebilirim ki İtalyan işadamlarının Türkiye pazarındaki asıl hedefleri, ticaretten çok yatırımdır. Bu aşamada ziyaretin sonuçlarının doğru bir şekilde takip edilmesi çok önemlidir. TÜSİAD olarak biz Confindustria Başkanı Montezemolo'ya bu konuda her türlü yardıma hazır olduğumuzu belirttik.”
TÜRKİYE'YE YABANCI SERMAYE İLGİSİ
AB üyeliğinin, bir ülkeye yabancı sermaye akışının gözle görülür miktarda artmasına da yol açtığının altını çizen Kaslowski, müzakere sürecinde kaydedilecek her ilerlemenin, Türkiye için yeni bir referans anlamına geleceğine vurgu yaparken, “bu referansın sağlayacağı siyasal ve ekonomik istikrar ile öngörülebilirlik sayesinde yabancı sermaye, Türkiye'yi giderek daha fazla tercih edecektir” ifadesini kullandı.
YATIRIM ORTAMININ İYİLEŞTİRİLMESİ
Ayrıca Türkiye'ye doğrudan yabancı yatırımların arttırılması yönünde, AB sürecinden de bağımsız olarak, öncelikle mutlaka yatırım ortamının iyileştirilmesi ve ürün, işgücü ve finans piyasalarında idari engelleri azaltıcı bir programın uygulanması gerektiğine dikkati çeken Kaslowski, Türkiye'nin daha çok yabancı sermaye çekmesine yönelik şunları söyledi: “Devlet kontrolünün ağırlığı, girişimciliğin önündeki engeller, ticaret ve yatırımların önündeki engeller, büyümeyi kısıtlamaktadır. Bu kısıtları kaldırmaya dönük çalışmalarının başında piyasaların tam rekabetçi çalışmasını sağlayacak düzenlemeler gelmektedir. Piyasaların etkin çalışmasını sağlamak üzere özelleştirme süreci daha da hızlandırılmalıdır. Özellikle enerji, ulaştırma ve telekomünikasyon sektörlerinde liberalizasyon sürecinin tamamlanması, ekonominin etkin çalışması gelecek dönem büyüme perspektifleri açısından elzemdir.”
KURUMLAR VERGİSİ ORANININ DÜŞÜRÜLMESİ
Kurumlar vergisi oranının düşürülmesinin, rekabet gücünü arttırması itibarıyla, sürdürülebilir büyüme sürecine geçişte önemli bir aşama olduğunu ifade eden Kaslowski, kurumlar vergisinin indirilmesini, “ekonominin yararına radikal bir karar” olarak tanımladı.
Kurumlar vergisindeki oranın indirilmesinin, yatırımlar, istihdamın gelişmesi ve kayıt dışı ile mücadelede olumlu sonuçlar doğuracağını vurgulayan Kaslowski, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu kararla, Türkiye'de vergi politikası, sadece devlet açısından bir gelir kaynağı olmanın ötesinde, ekonomi politikasının etkin bir aracı olarak kullanılması itibariyle de dikkat çekmektedir. Artık, Türkiye'de makroekonomik dengelerin iyileşmesine paralel olarak, maliye politikasının, üretimi, yatırımı ve istihdamı desteklemek amacıyla kullanılabilmesi de mümkün hale gelmiştir. Kurumlar vergisi oranlarındaki indirimle elde edilen bir diğer önemli gelişme ise yabancı yatırımlar üzerindeki vergi yükünün azaltılmasıdır.”
Türkiye'de yabancı yatırımcılar üzerindeki toplam vergi yükünün 2005 yılında yüzde 37 dolaylarında olduğunu, alınan bu kararla, bu rakamın çok daha rekabetçi bir oran olan yüzde 28 (kar payı üzerindeki yüzde 10 vergi kesintisi de dikkate alındığında) seviyesine inmekte olduğuna işaret eden Kaslowski