Karar alırken bana mı soruyorlar?

Fon Başkanı Ahmet Ertürk'ün, "Merkez Bankası gibi bağımsız olmak istiyoruz. Ben de bağımsızlık mücadelesi başlatacağım." açıklamasına tepki gösteren Şener, "Karar alırken bana mı soruyorlar ki?" ifadelerini kullandı. TMSF'nin zaten bağımsız bir kurum olduğunu dile getiren Başbakan Yardımcısı, "Daha ne bağımsızlığı istiyor, anlamadım." dedi. Şener ile Ertürk arasındaki soğuk rüzgarlar, TMSF'nin piyasaya döviz satışıyla birlikte esmeye başladı. Telsim'den gelen paranın bir kısmını, doların yükseldiği dönemde YTL'ye çevirmesi, piyasalarda ‘TMSF eliyle kura müdahale mi ediliyor' endişesiyle karşılandı. Bu esnada Şener, "TMSF döviz satmadı." derken, Ertürk, doğrudan döviz piyasasına girerek, en yüksek tekliften dolar sattıklarını açıklamıştı.

Piyasalarda 10 Mayıs'ta başlayan dalgalanmanın sebeplerini Zaman'a değerlendiren Başbakan Yardımcısı Şener'e göre, bunun sebebi olarak tamamen ‘iç gelişmeler'in gösterilmesi çok yanlış. ABD, Avrupa ve Japonya'nın faiz artırım kararlarının uluslararası sermaye için önemine değinen Şener, "Meseleyi daha çok dış faktörlere bağlı değerlendirmek lazım. Sermaye sahipleri gelişmeler karşısında yatırım alanlarını tekrar gözden geçiriyor. Daha güvenli ve garantili liman arıyor." değerlendirmesinde bulundu. Aynı zamanda İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'yla ilgili bakanlık görevini de yürüten Abdüllatif Şener, söz konusu çalkantıya rağmen Borsa'daki yabancı payının hâlâ yüzde 65 seviyelerinde olduğunu belirtti. Başbakan Yardımcısı, "Çıkan yabancının yerine bir başka yabancı geliyor. Bunda Türkiye'nin ortaya koyduğu mali disiplinin büyük payı var. İlk 5 aylık bütçenin fazla vermesi bunun göstergesi. Bizi dışarıdan gözlemleyenler, sıkı mali disiplin, etkin para politikası, güven ortamı, Avrupa Birliği müzakere süreci ve Uluslararası Para Fonu ile yürüttüğümüz başarılı ilişkiyi görüyor ve büyük önem veriyor." diye konuştu. Ayrıca sıcak para çıkışına karşı gerekli tedbirlerin alındığını, para politikasının etkin bir şekilde kullanıldığını kaydeden Şener, geçmiş dönemlerde oluşturulamayan 'kamu finansman dengesi'nin yerine oturduğunu belirterek, "Endişeye gerek yok. Yüzde 6,5'luk faiz dışı fazlada yıl sonu hedefi aşılabilir." mesajı verdi.

Yüksek kurun, ithalata ödenen faturayı azaltacağı için cari açığa olumlu yansıması bekleniyor. Ekonomide ortaya çıkan bazı sorunların olumlu ve olumsuz sonuçları da beraberinde getirdiğini belirten Şener, YTL'nin değer kaybetmesinin de ekonominin faydasına olduğunu kaydetti. "Yeni kur noktası cari açık açısından azaltıcı etki ortaya çıkaracak." diyen Şener, "Dövizin artmasıyla birlikte ithal ürünler iç pazarda pahalı hale geleceği için ithalatın cazibesini azalacak. Yurtdışına mal satanlar daha fazla para kazanacağı için ihracatı artıracak. Değerli TL ile daha az alışveriş yapan turist şimdi daha çok harcama yapacağı için turizm gelirlerini tetikleyecek." tespitinde bulundu. Petrol ve hammadde fiyatlarındaki artışın birçok işletmenin maliyetini olumsuz yönde etkilediğini aktaran Şener'e göre dünyadaki büyüme baskısıyla birlikte petrol fiyatlarında gerileme yaşanabilir.

Mortgage, Meclis tatil olmadan çıkacak

Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, kamuoyunda ipotekli konut finansmanı olarak bilinen mortgage (tut sat) ile ilgili yasa tasarısının Meclis Genel Kurulu'nda gündemin ön sırasına alındığını söyledi. Meclis tatile girmeden kanunu çıkarmayı hedeflediklerini kaydeden Şener, sistemin işlemeye başlamasıyla birlikte faizlerin düşeceğini belirtti. Abdüllatif Şener, sistemin mevcut konut kredilerinden farklı bir finansman modeli içerdiğini dile getirerek, "Mortgage'ta 5, 10 ve 15 yıl vadeli kredi verilerek, vade uyumsuzluğu ortaya çıkmayacak. Konutlar menkul kıymetlendirme ile Borsa'da işlem görür hale gelecek. Vadeler bir hayli uzayacağı için faizler daha da düşecek." diye konuşt