Karaosmanoğlu'ndan 'Sıcak' uyarı

Karaosmanoğlu'ndan 'Sıcak' uyarı

DB ESKİ BAŞDANIŞMANI KARAOSMANOĞLU, HÜKÜMETE SICAK PARA UYARISINDA BULUNDU.

Karaosmanoğlu'ndan 'Sıcak' uyarı
16px
24px
12.06.2006 00:00
ABONE OLgoogle

Fatma Çiftçi'nin röportajı

27 yıl Dünya Bankası'nda çalıştı. Başkan Yardımcılığı yaptı. Gittiği her yerde "Ben Türk Malıyım. Türk okullarında okudum" diye övündü. Dünya Bankası'nda ona 'Jöntürk Mr.K' adını taktılar. Uzun yıllar Dünya Bankası'nın Asya bölgesinden sorumluydu. Bugün hızlı büyümesiyle tüm ekonomilerin korkulu rüyası haline gelen Çin'deki ilk reformlarda onun imzası var. Dünya Bankası adına sorumlu olduğu ülkelerde reformları, bağımsız bir şekilde uygularken, Türkiye'deki her reform girişimi olumsuz sonuçlandı ve hep istifa ile bitti. Bir süre İstanbul Sanayi Odası'nın baş danışmanlığını yaptıktan sonra emekliye ayrıldı. Beykoz'daki villasında görüştüğümüz Karaosmanoğlu ile dünya için yapabildiği ancak Türkiye'de yapmasına imkan tanınmayan reformları ve istifalarını konuştuk.

AMERİKA'DAN GETİRDİĞİMİZ EŞYALARI SATARAK GEÇİNDİK

2001'de Kemal Derviş'in Türkiye'ye çağrılması gibi, siz de 1971'de dönemin Başbakanı Nihat Erim tarafından Türkiye'ye davet edildiniz. "Türkiye o gün yapamadığı için bugün başına dert olan sorunlar var" demişsiniz. Nelerdi bu gerçekleşmeyen reformlar?

Ben siyasetle uğraşamayacağıma çok daha önce karar vermiştim. 1962'de İsmet Paşa'yı kızdırmak pahasına Devlet Planlama Teşkilatı'ndan istifa ettim. Toprak reformu, tarım vergisi ile ilgili konularda istediğimi yapamamıştım. İsmet Paşa beni İş Bankası Yönetim Kurulu'na tayin etti. Bankada problemli kredilerin hangi illerde ve sektörlerde olduğuna ilişkin risk analizi yapmak istedim. Bu verileri bana vermediler. Buradan da istifa ettim. 1965'te OECD'de kıdemli müşavir oldum. Teknoloji Bankası kurulması önerim kabul edilmeyince istifa ettim. Türkiye'ye döndüm, iş bulamadım. Sonra Dünya Bankası'nda çalışmaya başladım. 1971'de Nihat Erim, gelmemi isteyince, Dünya Bankası'na istifamı bildirdim. Yine toprak reformuyla ve birtakım reformlarla uğraşmak istedim. Fakat imkan verilmedi. Olmayacağına karar verince 12 kişi birlikte ayrıldık. 1972'de istifa edince, ailece zor günler geçirdik. Amerika'dan getirdiğimiz eşyaları satarak geçindik.

Türkiye'deki iki istifanız da toprak reformu yüzünden...

Toprak reformunu kabul etmiyorlardı. Ben hâlâ düşünüyorum. Eğer toprak reformu yapılmış olsaydı, bu ülkenin binlerce genci ölmezdi. Toprağı olan insanlar, sahip oldukları toprağın ürünlerinden yararlananların çocukları dağlara çıkmazdı. Bu gençler o reformların yapılmaması nedeniyle öldü. Bana diyorlar ki "Sen o reformu yapsaydın, toprak sahipleri gene gider, toprakları o adamların elinden alırlardı." Fakat reform, sadece toprağı verip sonrasında birşey yapmamak değildi.

SICAK PARAYA DİKKAT!

Türk ekonomisinin bugün ulaştığı noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye'nin esas sorunu ekonominin önemli bir kırılganlık taşıması. Bunun en önemli nedeni Türkiye'deki sıcak para. Sıcak para, belli bir süre için o ülkede yüksek faiz almaya devam edeceğini düşündüğü zaman gelir. Ancak, bir kriz çıkabileceği ihtimalini gördüğü anda da o ülkeden çıkar. Sıcak paradan ufak bir vergi alınıp, çıkış için sınır konmalıydı. Şimdi bu imkansız. Yaptığınız anda tüm sıcak para gider.

Türkiye, AB ile müzakere aşamasında. Bu noktada nasıl bir yol izlenmeli?

Müzakerelerin dinamiğine sahip olmak lazım. AB'ye yeni girmiş ve T

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde