Kalkavan Ay'a gidiyor

Sütten ağzım yandığı için Galataport’a katılmadım

Özelleştirmelerde 20 milyar dolara yaklaşılırken, ihaleleri kazanan firmalar devirden sonra çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalıyor.

2000 yılında Deniz Nakliyat ihalesini alan armatör İhsan Kalkavan'ın yaşadıkları, özelleştirmelerde yaşanan sıkıntıları gözler önüne seriyor. 3 gemiye 180 milyon dolar veren ünlü işadamı, İtalyanlarla Yunanlıların da katıldığı ve kameralar önünde gerçekleştirilen ihalenin üstünden 5 yıl geçtikten sonra “Sen bunlardan iyi para kazanıyorsun.”, “Ucuza aldın.” gibi suçlamalarla karşılaşmış. Kalkavan, “Hayatım boyunca yarım kere devletle ticaret yapmaya kalktım. 5 sene sonra 60 polisle evimden alındım. Sonra da tek kelime ifadem alınmadan ‘Özür dileriz yanlışlık yapmışız.' denilerek serbest bırakıldım. Sütten ağzım yandı, o yüzden Galataport ihalesine girmedim.” diyor.

İhsan Kalkavan, satın aldığı gemileri 5 yılda onarıp faaliyete geçirdiğini; ancak gece evden alınmasının ardından gazetelerin çarşaf çarşaf, ‘Özelleştirmede soygun, vurgun' manşetleriyle çıktığını söylüyor. İşadamı, yaşadıklarını, Mümtaz Soysal'ın bir yazısında ‘Bu gemiler peşkeş çekildi' ifadelerini kullanmasına bağlıyor. Kalkavan, kendisine yapılan hakaret sonrasında geri kalan gemilerin ihalesinde devletin 100 milyon dolar zarar ettiğini dile getiriyor. Kalkavan, bir malı çok pahalıya alsa bile ‘Ucuza getirdi.' lafları duyabileceğini ifade ederek, şu değerlendirmeyi yapıyor: “Şurada Türkiye'nin tapusu olsa, böyle bir lafa müstahak olmayı hak etmediğim için ihaleye katılmam. Daha fazla zengin olmak istemiyorum. Cenab-ı Allah'ın verdiği malların sıkıntısını yaşıyorum. Hayırlısıyla onun emanetlerini rızası doğrultusunda kullanmayı nasip etmesi için dua etmekten başka bir şey istemiyorum.”

Galataport'un peşkeş çekildiği iddialarını yanlış bulduğunu dile getiren Kalkavan, önde gelen Türk işadamlarının ihaleye katılmamasını eleştiriyor. Ünlü işadamı “Galataport çok cazip de neden Sabancı, Koç katılmadı, paraları mı yoktu?” diye soruyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın en küçük işletmelerin ihalelere katılması için çaba gösterdiğini, bizzat şirket sahiplerini arayıp rekabet için ihaleye katılmasını istediğini anlatan Kalkavan, son zamanlarda gerçekleştirilen özelleştirmelerde hükümetin başarılı olduğunu ifade ediyor. Kalkavan, Anadolu'nun herhangi bir köyünde bu işlerden haberi olmayan vatandaşın dokuz sütuna manşette ihale haberlerini okuyunca ‘Vatan elden gidiyor' hissine kapıldığını belirtiyor.

1954 yılında Türkiye'de denizciliği ve deniz nakliyatını özendirmek için kurulan Deniz Nakliyat'ın özelleştirilmesi için gerekli çalışmalar 1992'de başladı. 1993'te yaklaşık 180 milyon dolar değer biçilen firmanın ilk ihalesi 1995'te yapıldı. Ancak sonuca varılamadı. Özelleştirme geciktikçe filodaki gemilerin yaşlanması sorun oldu. 1999 yılındaki üçüncü ihalede İhsan Kalkavan 55 gemiden üçünü 15,5 milyon dolara aldı. 24 Mart 2000'de gemilerin tamamı 14 milyon 750 bin doları peşin, kalanı yüzde 15 faizle ve 3 yıl içinde eşit taksitlerle ödenmek üzere Armatörler Denizcilik ve Nakliyat'a 59 milyon dolara satıldı.

Ay'a rezervasyon yaptıracağım

Kara yoluyla ağustosta dünya turuna çıkan ve Çin'de trafik kazası geçiren İhsan Kalkavan'ın sağlık durumu iyiye gidiyor. Kazada sol elinden ufak bir yara alan Kalkavan, birçok kez ölümcül trafik kazaları geçirdiğini; ancak ölüme ilk kez bu kadar yakın olduğunu hissettiğini belirtiyor. Kaza geçirdiği 6 Ağustos'u ikinci doğum günü ilan eden işadamı, "Henüz 40 günlük bebeğim." diyor. Dünya turunu tamamlama isteğinden vazgeçmediğini anlatan Kalkavan, deniz ve karadan çık