Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemi ile Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarına ait görüntüler dijitalleştiriliyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemi ile Cumhuriyet'in ilk yıllarına ait görüntülerin de yer aldığı 13 bin 500 kutu filmi kamuoyuna açmak için dijitalleştirme çalışmalarını hızlandırdı.

Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti tarihine ait önemli belgeleri içeren filmlerin tasniflenerek, gelişmiş altyapıyla korunduğu ve sonrasında dijitalleştirildiği Sinema Genel Müdürlüğü'ndeki film arşivi görüntülendi.
Sinema Genel Müdürlüğü Destek Hizmetleri ve Arşiv Daire Başkanı Nihat Değirmenci, yaptığı açıklamada, Genel Müdürlük bünyesindeki filmlerin farklı kurumlardan bir araya getirilerek oluşturulduğunu söyledi.

Değirmenci, 1981'de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün doğumunun 100. yılı nedeniyle bütün ülkede bulunan belge filmlerin bir araya getirilmesi düşüncesiyle çalışmalara başladıklarını söyledi.
Bir araya getirilen filmleri 2014'ten sonra dijitalleştirmek için harekete geçtiklerini, ancak tasnif sürecinin zaman aldığını belirten Değirmenci, "Türkiye'nin en büyük belge film arşivine sahip kurumuz. 13 bin 500 kutu filmimiz var. Dijitalleşmeye önem veriyoruz ve halihazırda 4 bin 752 kutu film dijitalleştirildi ve bunun sonuçlanması 5-6 yıl daha alacak." açıklamasında bulundu.
BELGE FİLMLER TARİHE IŞIK TUTUYOR
Nihat Değirmenci, film kutularının üzerindeki isimleriyle içeriklerinin farklı olabildiği durumlarda sürpriz eserler görebildiklerini, bazen de bir kutunun içinden çok sayıda filmin çıkabildiğini belirtti.

Belge filmlerin yanı sıra kısa filmler, Türkiye tanıtım filmleri, yabancı ülkeler için hazırlanmış değişik filmler, deneysel filmlerin de bulunduğu bilgisini veren Değirmenci, sözlerine şöyle devam etti:
"Filmler içerisinde Osmanlı dönemi, Atatürk dönemine ait filmler, Kurtuluş Savaşı ile ilgili filmler en kıymetli filmler arasında. Çok nadir diyebileceğimiz, Türkiye Cumhuriyeti tarihine ışık tutan, Osmanlı Devleti'nin son dönemine ışık tutan belgeler ve tarihçilere, askeri tarihe yardımcı olabilecek Türkiye'nin coğrafi, ekonomik, sosyal yapısına ve Türk edebiyatına yardımcı olabilecek belge filmler bizde şu anda mevcut. Bunları taradıkça 'Film Mirasım' sitemize ve YouTube hesabımıza yüklüyoruz ve halkımıza açıyoruz, herhangi bir ücret ödemeden herkes görebiliyor."
1 YILDA "SİNE" YOUTUBE'A 10 BİN TAKİPÇİ
Yaklaşık bir yıl önce "Sine" ismiyle YouTube kanalı kurduklarını ve bu platformdan da dijitale aktarılan filmlerin görülebileceğini belirten Değirmenci, kanalın 10 bin takipçisi olduğunu ve 12 milyon kez görüntülendiğini, bu sayının yaptıkları çalışmaların takip edildiğini göstermesi açısından iyi bir nokta olduğunu söyledi.
Nihat Değirmenci, "Film Mirasım" sitesinde "bilgi gönder" sekmesinden vatandaşların gönderdikleri belge ve bilgilere göre filmlerin içerik tahlillerini de güncellediklerini dile getirdi.
Belgenin büyüğünün, küçüğünün olmayacağını, bazen küçük bir belgenin çalışmalarda önemli boşluğu doldurabildiğine işaret eden Değirmenci, "Elimizdeki filmler baktığımız zaman kısa gibi gözüküyor. 10 dakika, 5 dakika hatta 1 dakikalık filmlerimiz bile var. Filmlerin içerisindeki bilgiler, içerikler tarih bölümündeki hocalarımızın çalışmalarında, yüksek lisans, doktora tezlerinde yer alıyor." dedi.

ÇOK AŞAMALI DİJİTALLEŞME
Değirmenci, tasnifi yapılmış filmleri belli periyoda göre taradıklarını ve bunların taranmadan önce temizlendiğini belirterek, süreci şu şekilde anlattı:
"Filmler temizlendikten sonra dijital ortamda tarama cihazına aktarılıyor. Tarama cihazında görüntü ile sesin ayrı olup olunmadığına bakılıyor ve ses ile görüntü senkronize ediliyor. Etiket içerikli tahlili yapıldıktan sonra tekrar bir gözden geçiriyoruz, ardından kamuoyuyla paylaşıyoruz. Heyecan duyduğumuz bir filmi paylaştığımızda, hızlı bir şekilde sosyal medyada yer buluyor. Bu da mutlu ediyor. Bazen önemli filmler dikkati çekmezken, sıradan film diyoruz ama dikkati çekiyor. Taksim anıtını yapan İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica'nın bir görüntüsü var mesela. Heykeltraş Roma Ateşeliği'nin açılış töreninde Hasan Ferit Alnar'ın bir resitalini dinliyor ve olumlu görüşlerini belirtiyor. Bu film mesela dikkat çekmedi. Ama çeker diye düşünmüştük yayınlarken."
Değirmenci, arşivlerinde Türk sinemasının bazı örneklerinin de olduğunu ifade ederek, "Türkiye'de sinema tarihi ve yapımcılarla ilgili duruma bakıldığında, filmlerin kişilerin kendi ellerinde olduğunu görüyoruz. Zaman zaman çağrıda bulunuyoruz. 'Elinizde belge filmi varsa, veyahut koruyamadığınız, muhafaza edemediğiniz filmler varsa bize getirebilirsiniz, biz muhafaza ederiz' diyoruz. Çağrımızla filmleri bize getirenler olabiliyor." diye konuştu.
patronlardunyasi.com















