İshak Alaton'dan Patronlar Kulübü'ne ilginç teklif
17 yıl TÜSİAD’ı boykot eden işadamı İshak Alaton, 23 Ocak’taki genel kurula katılarak patronlar kulübüne bir teklif getirdi
23.02.2014 09:51
ABONE OL
17 yıl TÜSİAD’ı boykot eden işadamı İshak Alaton, 23 Ocak’taki genel kurula katılarak patronlar kulübüne bir teklif getirdi: “Demokrasi tarafında cidden yer almayı arzu ediyorsak Demokrasi Vakfı’nı kuralım.”
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) 23 Ocak’ta yapılan 44. Genel Kurulu’nda ‘olağan dışı’ bir gelişme yaşandı. Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı İshak Alaton, demokratik bulmadığı için boykot ettiği TÜSİAD’ın genel kuruluna 17 yıl aradan sonra ilk kez katıldı ve bir konuşma yaptı.
Alaton, konuşmasında, derneğin 28 Şubat sürecinde merhum Prof. Dr. Bülent Tanör’e vefasızlık yaptığını belirttikten sonra son dönemde demokrasi ve özgürlüklerden yana tavır aldığını görmekten memnuniyet duyduğunu söyledi. Alaton’un genel kuruldan sonra TÜSİAD’a ilginç bir teklifte bulunduğu öğrenildi: “TÜSİAD, Demokrasi Vakfı kursun.” Teklifi alan derneğin Başkanı Muharrem Yılmaz’ın cevabı henüz netlik kazanmadı. Alaton, vakfın finansmanı için kendisinin ve işadamlarının desteğe hazır olduğunu kaydediyor.
“TÜSİAD, demokrasi tarafında cidden yer almayı arzu ediyorsa Demokrasi Vakfı’nı kuralım.” diyen Alaton, derneğe bu yolda her türlü desteği verebileceğini ifade ediyor. Alaton, Yılmaz’a gönderdiği mesajda, “Bugünkü TÜSİAD bence tesiri çok az olan farklı alanlarda gereksiz harcamalarda bulunuyor. Bunları, bugünün sosyal medya iletişim kolaylıklarını da düşünerek, yeniden yapılandırmakta fayda var. TÜSİAD’ın böyle bir girişime önderlik etmesi halinde sadece profesörlere rapor hazırlatıp, sonra kendi içinde ihtilafa düşmek yerine ‘olmazsa olmaz’ bir hedefi olduğuna inandığını da ispat etmiş olacaktır.” diyor.
Demokrasi Vakfı kurma girişiminin hikâyesi eski. Zürih’te yaşayan hukukçu Dr. Atılay İleri, teklifi 1998’de Alaton’a Alarko merkezinde gerçekleşen bir görüşmede yaptı. Toplantıda dönemin TESEV Başkanı Mehmet Kabasakal, merhum Prof. Dr. Aydın Aybay da bulunuyordu. O dönemde kurulacak vakfın gerekçeleri şu şekilde sıralanmıştı:
“Cumhuriyet’in kurulmasından bu yana 73 yıl geçmiş olmasına rağmen hukuk devletinin ana ilkeleri halk tarafından benimsenmemiştir. Türk üst tabakası da (burjuvazi) hukuk devleti inancını, temel yapısını ve ilkesini kavrayamamış, olaylara seyirci kalmıştır. Türkiye’de şekli açıdan demokratik bir hukuk devleti vardır, ancak bu devletin güncel işbirliğine bakıldığında uygulamanın hukuk devletinin temel ilkelerinden ve koşullarından oldukça uzak olduğu görülmektedir.” 28 Şubat’ın en sert günlerinin yaşandığı o günlerde teklife sıcak bakılmaz. Alaton, özgürlükleri kısıtlayan ve hukukun üstünlüğüne zarar veren adımlar atıldığına dikkat çekerek, Türkiye’nin dünyadaki imajının daha fazla zarar görmemesi adına Demokrasi Vakfı gibi bir sivil toplum kuruluşunun sorumluluk üstlenmesi gerektiğini ifade ediyor.
Türk Demokrasi Vakfı direniyor
Kayıtlarda 1987’de kurulan Türk Demokrasi Vakfı’nın ismi geçiyor. Bir grup siyasetçi, işadamı, akademisyen ve gazeteci tarafından kurulan vakfın başkanlığını uzun süre ANAP’lı eski bakan Bülent Akarcalı yaptı. Genelde siyasi iktidarlarla uyumlu çalışan vakfın, son dönemde maddi zorluklarla boğuştuğu belirtiliyor. Uzun süre başkanlığını siyasilerin yaptığı vakfın mevcut başkanı emekli noter Kemal Gürsoy. Vakfın uzun süre hükümetlerle vatandaşlar arasında sorunların çözümünde etkin rol oynadığını belirten Türk Demokrasi Vakfı Genel Koordinatörü Murat Şengül, son on yıldır defalarca denetimden geçirildiklerini, gerekli desteği alamadıkları için proje yapamadıklarını kaydediyor. Şengül, içinde bulundukları durumu şu cümle ile özetliyor: “Hayatta kalmaya çalışıyoruz.”
Rahime Sezgin/Zaman
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) 23 Ocak’ta yapılan 44. Genel Kurulu’nda ‘olağan dışı’ bir gelişme yaşandı. Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı İshak Alaton, demokratik bulmadığı için boykot ettiği TÜSİAD’ın genel kuruluna 17 yıl aradan sonra ilk kez katıldı ve bir konuşma yaptı.
Alaton, konuşmasında, derneğin 28 Şubat sürecinde merhum Prof. Dr. Bülent Tanör’e vefasızlık yaptığını belirttikten sonra son dönemde demokrasi ve özgürlüklerden yana tavır aldığını görmekten memnuniyet duyduğunu söyledi. Alaton’un genel kuruldan sonra TÜSİAD’a ilginç bir teklifte bulunduğu öğrenildi: “TÜSİAD, Demokrasi Vakfı kursun.” Teklifi alan derneğin Başkanı Muharrem Yılmaz’ın cevabı henüz netlik kazanmadı. Alaton, vakfın finansmanı için kendisinin ve işadamlarının desteğe hazır olduğunu kaydediyor.
“TÜSİAD, demokrasi tarafında cidden yer almayı arzu ediyorsa Demokrasi Vakfı’nı kuralım.” diyen Alaton, derneğe bu yolda her türlü desteği verebileceğini ifade ediyor. Alaton, Yılmaz’a gönderdiği mesajda, “Bugünkü TÜSİAD bence tesiri çok az olan farklı alanlarda gereksiz harcamalarda bulunuyor. Bunları, bugünün sosyal medya iletişim kolaylıklarını da düşünerek, yeniden yapılandırmakta fayda var. TÜSİAD’ın böyle bir girişime önderlik etmesi halinde sadece profesörlere rapor hazırlatıp, sonra kendi içinde ihtilafa düşmek yerine ‘olmazsa olmaz’ bir hedefi olduğuna inandığını da ispat etmiş olacaktır.” diyor.
Demokrasi Vakfı kurma girişiminin hikâyesi eski. Zürih’te yaşayan hukukçu Dr. Atılay İleri, teklifi 1998’de Alaton’a Alarko merkezinde gerçekleşen bir görüşmede yaptı. Toplantıda dönemin TESEV Başkanı Mehmet Kabasakal, merhum Prof. Dr. Aydın Aybay da bulunuyordu. O dönemde kurulacak vakfın gerekçeleri şu şekilde sıralanmıştı:
“Cumhuriyet’in kurulmasından bu yana 73 yıl geçmiş olmasına rağmen hukuk devletinin ana ilkeleri halk tarafından benimsenmemiştir. Türk üst tabakası da (burjuvazi) hukuk devleti inancını, temel yapısını ve ilkesini kavrayamamış, olaylara seyirci kalmıştır. Türkiye’de şekli açıdan demokratik bir hukuk devleti vardır, ancak bu devletin güncel işbirliğine bakıldığında uygulamanın hukuk devletinin temel ilkelerinden ve koşullarından oldukça uzak olduğu görülmektedir.” 28 Şubat’ın en sert günlerinin yaşandığı o günlerde teklife sıcak bakılmaz. Alaton, özgürlükleri kısıtlayan ve hukukun üstünlüğüne zarar veren adımlar atıldığına dikkat çekerek, Türkiye’nin dünyadaki imajının daha fazla zarar görmemesi adına Demokrasi Vakfı gibi bir sivil toplum kuruluşunun sorumluluk üstlenmesi gerektiğini ifade ediyor.
Türk Demokrasi Vakfı direniyor
Kayıtlarda 1987’de kurulan Türk Demokrasi Vakfı’nın ismi geçiyor. Bir grup siyasetçi, işadamı, akademisyen ve gazeteci tarafından kurulan vakfın başkanlığını uzun süre ANAP’lı eski bakan Bülent Akarcalı yaptı. Genelde siyasi iktidarlarla uyumlu çalışan vakfın, son dönemde maddi zorluklarla boğuştuğu belirtiliyor. Uzun süre başkanlığını siyasilerin yaptığı vakfın mevcut başkanı emekli noter Kemal Gürsoy. Vakfın uzun süre hükümetlerle vatandaşlar arasında sorunların çözümünde etkin rol oynadığını belirten Türk Demokrasi Vakfı Genel Koordinatörü Murat Şengül, son on yıldır defalarca denetimden geçirildiklerini, gerekli desteği alamadıkları için proje yapamadıklarını kaydediyor. Şengül, içinde bulundukları durumu şu cümle ile özetliyor: “Hayatta kalmaya çalışıyoruz.”
Rahime Sezgin/Zaman
