Dolar
40,5727
-0,24%
Euro
47,6203
-0,66%
Sterlin
54,5457
-0,52%
Bitcoin
4.771.501
-0,92%
BİST-100
10.642,6
-0,43%
Gram Altın
4.352,563
-1,18%
Gümüş
38,19
-2,26%
Faiz
43,32
0,00%

İki ustanın 55 yıllık 'Yan Yana' dostluğu

Sanatçı Erol Evgin ve ressam Devrim Erbil’in, hoca-öğrenci ilişkisiyle başlayan ve 55 yıla dayanan dostlukları açtıkları “Yan Yana” adlı resim sergisiyle taçlandı. Küratörlüğünü İbrahim Karaoğlu’nun üstlendiği sergi, Ankara, Kuşadası ve Mersin’in ardından Urladam’da sanatseverlerle buluşuyor.

27.07.2025 08:47Güncelleme: 27.07.2025 08:56
İki ustanın 55 yıllık 'Yan Yana' dostluğu
16px
32px

55 yıllık dostlar Erol Evgin ve Devrim Erbil ile bir araya gelen Milliyet yazarı Aslı Öktener röportaj yaptı.

İşte o röportaj:

- 55 yıla dayanan dostluğunuz birlikte açtığınız “Yan Yana” sergisiyle âdeta taçlandı. Önce dostluğunuzdan başlamak istiyoruz izin verirseniz… Dostluğunuz nasıl başladı?

Erol Evgin: Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde, bugünkü Mimar Sinan Üniversitesi Yüksek Mimarlık Bölümü’nde; resim, heykel ve hat sanatı dersleri alırdık. Resim hocalarım Cemal Tollu, Neşet Günal ve Devrim Erbil’di. Devrim Hoca, öğrencilerle sıcak ilişkiler içinde olan bir hocaydı. Dostluğumuz ‘70’li yılların başından günümüze sürüyor. Yani 55 yıl, dile kolay…

Devrim Erbil: Erol’la olan dostluğumuz, sanat dostluğuna dönüştükten sonra ki bu 50 yılı aşmıştır, bunun da sevgi ve dayanışmayla geçtiğini söyleyebilirim. Umarım hayatımızın sonuna kadar da böyle olur.

- Üniversite yıllarınızda unutamadığınız anılarınız olmuştur...

Erol Evgin: Öğrencilik yıllarımızda Devrim Hoca, İspanya’dan yeni dönmüştü. Favorileri, İspanyol paça pantolonları ve tavrı ile çok havalı bir hocamızdı. Öğrenciyi kucaklayan, sevecen tavrı ve resimde erken yaşta oluşturduğu üslubuyla hepimizi etkilerdi.

Devrim Erbil: Bu biraz da kaderin ve üniversitemizin yapısından kaynaklanıyor diyebilirim. İnsanlar bazı güzel olayların ya da karşılaşmaların izini sürerler. Mimar Sinan Üniversitesi’ne girdiğim zamanlar aynı çatı altında; resim, heykel, mimarlık ve dekorasyon bölümleri vardı. Ve akşam atölyemiz tüm mimarlara da açıktı. Her bölümden öğrenciler orada bir araya gelir birlikte çalışırlardı. Her ne kadar sanat olmadığını söyleseler de ben mimarlığın bir sanat olduğuna inanıyorum. Hocam Bedri Rahmi Eyüboğlu, “Eğer Sedat Hakkı Eldem sanatı seçseydi, Türkiye’de resim daha da ileri giderdi,” derdi. Çünkü bir duvara lambri kaplatmak yerine seramik, mozaik yapmak ve bunun halkla paylaşılması sanatın yaygınlaşması demektir. Mimarların da buna katkısı olmayınca sanatın gelişme dallarından biri de kurumuş oluyor. Bu yüzden ülkemizde sanatçı ve mimar dostluğunun yaygınlaşması gerekiyor. Ben Erol’la olan dostluğumuzun bir başka boyutunu da bu şekilde görüyorum.

“BİRLİKTE SERGİ AÇMA FİKRİ DEVRİM HOCA’MA AİT”

-Peki, birlikte sergi açma fikri nasıl doğdu?

Devrim Erbil: Bu sergi öncelikle birbirimize kattığımız bu dostluğun sevgisi, sanatların birleşimidir. Ayrıca bir arada olmanın verdiği huzur ve bunu paylaşma duygusudur. Böyle bir dostluktan ortaya çıkan bu çalışma insanlar için de ilginç oluyor. İlginçliğin de ötesinde sanatla, müziğin birleşmesindeki bu ortak paydayı belki dünya görüşümüzün ortak yönleri de olabilir paylaşmak seyircinin ikimize olan sevgisini de bir arada görme şansı sunuyor.

Erol Evgin: Birlikte sergi açma fikri Devrim Hoca’ma ait. Önceleri iltifat olarak aldım. Hoca’nın ciddi olduğunu anlayınca büyük bir mutlulukla kolları sıvadık ve İbrahim Karaoğlu’nun küratörlüğünde “Yan Yana” adlı sergimizi hayata geçirdik. Sergimizin ilk açılışı 2024’te Ankara Galeri Soyut’ta gerçekleşti. Kuşadası Ada Modern Galeri ve Mersin Yenişehir Ahmet Yeşil Sanat Galerisi’nden sonra şimdi de Urla’da Nazan-Ercan Kesal çiftinin Urladam sanat merkezinde sanatseverlerle buluşuyoruz. Sergi, 16 Ağustos’a kadar açık kalacak.

-Sergide kaç eseriniz yer alıyor?

Erol Evgin: Ben dört tuval üzeri yağlı boya ve 10 adet sertifikalı sanatsal baskı verdim sergiye. Konseptimi “Tarihsel mimari mirasımızı ekspresif bir tarzda tuvale yansıtmak” diye özetleyebilirim. 

-Sergiye ilgi beklediğiniz gibi mi?

Devrim Erbil: Beklentimizin ötesinde olduğunu söyleyebilirim. Urla’daki sergide de böyle oldu. Urladam’la beraber Urla’nın kent olarak sanat dünyasına çok farklı açılardan girdiğini, Arkas’ın sergilerinde de önemli sanatçıların orada atölyeler açtığını görüyorum. Ercan Bey ile Nazan Hanım’ın çabalarını takdir ediyorum. 7 Ağustos’ta da orada bir konferans vereceğim. Bu heyecanı, sanat sevgisini Anadolu’nun her yerinde görmek en büyük dileğim.

Erol Evgin: Sergilerimize ilgi o kadar büyük ki… Kokteyllerde sevenlerimizle fotoğraf çektirmek birkaç saat sürüyor.

-Urladam’dan sonra da Türkiye’yi dolaşmaya devam edecek misiniz?

Erol Evgin: Yurt içinden ve yurt dışından teklifler geliyor. Devrim Hoca’nın programı ve benim konser programlarıma uyan zaman diliminde değerlendireceğiz.

Devrim Erbil: Sergilerin güzel yankılar getireceğini biliyorduk. Çünkü ben Erol’un sadece hayranlıkla müziğini dinlemenin ötesinde, onun verdiği mesajların da farkındayım. Mesela Atatürk’ü anlattığı bir konseri hiçbir zaman belleğimden çıkmadı. Bu dostluğun temelinde dünya görüşlerimizin de yakınlığı var. Bu yüzden bu sergiler bir sergilemenin ötesinde çok anlamlı boyutlara da ulaşan sergilerdir düşüncesindeyim. Gelen teklifleri de birlikte değerlendirmeyi istiyoruz.

“ÇEYREK ASIRDIR RESİM YAPIYORUM”

-Erol Bey, bu sergi çalışmasından sonra resme daha çok ağırlık vermeye başladınız mı?

Erol Evgin: 2001 krizinden itibaren beş yıl Mahir Güven Atölyesi’nde resim çalıştım. Çeyrek asırdır resim yapıyorum. Mimarlıkta yorulunca müzik, müzikte yorulunca resim beni dinlendiriyor.

-Devrim Erbil denilince aklınıza ne geliyor? Sizce ülkemiz için önemi neden büyük?

Erol Evgin: Devrim Hoca’m başta İstanbul olmak üzere, ülkemizin doğal ve mimari mirasını eşsiz üslubuyla tuvale yansıtmasıyla bir mimar olarak beni çok heyecanlandırır. Ülkemiz için önemi, dünya ölçeğinde bir sanatçı olmasından.

-Peki, Erol Evgin’in sizin için önemini sorsam…

Devrim Erbil: Erol, benim için herhangi bir mimar gibi değildir. O çok duyarlı, kibar ve zarif biri. Müzikle uğraşması da bunun bir belirtisi. Aynı duyarlılığı hem insanlara hem diğer sanat dallarına karşı da açıkça gösteriyor. Onun Türkiye’de bu kadar sevilmesi insanları sevmesinden, coşkulu müziğinden kaynaklanıyor. Fotoğraflara bakıyorum, ‘70’li yıllarda bir ödül kazandığım dönemde o da kutlayanlar arasında yer almıştı. Hayat boyu sevdiğim kişilerle birlikte sergiler açtım. Ama Erol’la olan sergimiz diğerlerinden daha büyük yankı uyandırdı. Çünkü Erol Evgin’i ülkemizde sevmeyen yok, benim de resimlerimi sevenler böylece ortak sergimizde buluşuyor. Müzikle, görsel sanatların buluşması da diyebiliriz buna. Dostlukla birleştiği zaman da ortaya böyle coşku dolu sergiler çıkıyor.

“BELKİ BİR GÜN BİR ŞARKIYI DA SAHNEDE PAYLAŞIRIZ”

-Birlikte başka projeleriniz de olacak mı?

Devrim Erbil: Evet olacak. Hem de ne projeler böyle hiç akla gelmeyen değişik şeyler. Şimdiden bunu söylememem gerekiyor. Erol’la birlikte karar verip ondan sonra açıklama yapabiliriz.

Erol Evgin: Devrim Hoca’m, resimlerimden halı yaptırmamı öğütlüyor. Devrim Hoca’da proje bitmez. Müthiş yaşam enerjisine ayak uydurmaya çalışıyorum. Ayrıca o yoğun temposu arasında benim özellikle Bodrum’da her konserime gelir sağ olsun. Ben de onu her seferinde anons ederim. Belki bir gün bir şarkıyı da sahnede paylaşırız.

-Şarkı söyler misiniz Devrim Bey?

Devrim Erbil: Hayır. Ben haddimi biliyorum. Sesim belki konferanslar için falan işe yarayabilir ama herhalde şarkı da hiçbir şeye etkisi olmayacaktır.

“BİR MÜZE HAYALİM VAR”

-Eserleriniz satışa sunuluyor mu? Elde edilecek gelirle özel bir amacınız olacak mı?

Devrim Erbil: Bu serginin benim açımdan ticari bir boyutu yok. Çünkü bu bir kültür olayı. Belki ufak bazı şeyler; baskılar, serigrafilerin satışı söz konusu olabilir. Bunların geliri de zaten fazla bir anlam taşımadığı için aklıma bir şey yapmak da gelmedi. Ancak bir müze hayalim var. Kitaplarımı, hediyelik şeyler, sanat objelerini orada yapmak gibi…

Erol Evgin: Ben eserlerimin satışından elde edilen geliri çağdaş eğitim, özellikle kız çocuklarının eğitimi için değerlendiriyorum. Biliyorsunuz; cehalet kadından korkar, çünkü kadın öğrenirse çocuğu da öğrenir!

patronlardunyasi.com