Erdoğan ile AB Parlamentosu arasında "mektup" polemiği

Bölücü örgütün terör eylemlerinin kınanmadığı gözlenen mektupta, son gelişmelerden endişe duyulduğu ifade edildi.
      Başbakan Erdoğan ise mektupla ilgili olarak kısa ve sert bir açıklama yaparak şunları söyledi:
      "Mektup bana ulaşmadı, böyle bir mektubu görmedim. Bu mektubu gönderenlerin kişisel görüşüdür. Şu anda bizim güvenlik güçlerimiz, polisimiz, jandarmamız, askerimiz hiçbir ülkede görülmeyen bir yaklaşım uygulamıştır. Hoşgörü uygulamıştır. Yaralanma pahasına, ölümü pahasına. Bu tür bir mektup yazan veya yazma gayreti içerisinde olanlar önce bu hayatı yaşamaları lazım. Kimse kalkıp Türk polisine, askerine, jandarmasına bu şekilde yakıştarmalar yapmasın. Bunlara da bizler kalkıp sürekli olarak cevap yetiştirme gayreti içerisinde olmayacağız.
      Cevap verilmesi gereken platform olduğu zaman o zaman gerekli cevabı da onlara veririz".
      Erdoğan'ı kızdıran mektubu Avrupa Parlamentosu'nda bulunan 732 parlamenterden sadece 45'i imzaladı. Kıbrıslı Rum ve Yunan milletvekillerinin imzaladığı mektupta terörden bahsetmeden güvenlik güçleri eleştiriliyor.
      Ancak Avrupa Parlamentosu'nda genel olarak bölgede bir PKK kışkırtması olduğu kabul ediliyor.
     
     ANKARA KÜRT KİMLİĞİNİ REDDEDİYOR

      Ankara’nın Kürt kimliğini reddettiğini savunan mektupta Diyarbakır'da çıkan olaylarda tüm sorumluluğun hükümete ve askeri yetkililere yüklenmesi dikkat çekti.
      Kürt sorununun askeri yöntemle çözülemeyeceği vurgusunu yapan mektupta Kürtler'in kültürel, sosyal ve siyasi kimliklerine dair temel haklardan mahkum bırakıldığı savunuldu.
      “Türk yetkililerin ve ordunun Kürt nüfusa yönelik tek taraflı ihlallerini sürdürmesi halinde Avrupa Birliği'in (AB) ilgili adımları atmak zorunda olduğu' ifadelerine yer veren mektupta, ciddi insan hakları ihlalleri olması halinde müzakerelerin durdurulabileceği hatırlatıldı. Türk hükümetinden sürekli, “Ankara hükümeti' olarak bahseden ve Kürtleri Türkiye'nin ayrı bir unsuru gibi gösterme çabası açıkça hissedilen mektupta, “bütün taraflara hiçbir koşul öne sürmeden silahları bırakma' çağrısı yapıldı. Mektupta, “Ankara hükümeti' ile Kürtler arasında resmi, siyasi ve yapıcı bir diyaloğun başlamasını sağlamak amacıyla AB’nin gerekli siyasi adımları atması talep edildi.
     
     PARLAMENTERLER HANGİ SİYASİ YELPAZEDEN?

      Yaklaşık 50 Avrupalı parlamenterin imzaladığı ve bölücü örgütün terör eylemlerinin kınanmadığı gözlenen mektupta, son gelişmelerden endişe duyulduğu ifade edildi.
      "Mektuba imza atan parlamenterlerin büyük bir kısmının, AB’nin, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerini açmasına destek verdiği" hatırlatılan mektuba Yunan parlamenterler de önemli ölçüde destek verdi.
      AP’li sol eğilimli parlamenterlerin mektubun birer kopyasının, Avrupa Parlamentosu, AB Konseyi ve AB Komisyonu temsilcisine gönderildiği bildirildi.
      Mektubu gönderen parlamenterlerin çoğunluğu komünist ve radikal sol grupta yer alıyor.
     
     BAYRAK HIRSIZI MAKSAKİS DE İMZALADI

      Mektubu imzalayan isimler arasında Felennaz Uca ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırını yasa dışı olarak geçen ve sınırdaki Türk bayrağını çalan Marios Matsakis’in de bulunması dikkat çekti.
      Mektubu imzalayan diğer vekiller ise şöyle: "Gnoletto Vittorio, Adamou Adamos, Auken Margrete, Batzeli Katerina