Bu konuda 'Sorumlu biziz kimi istiyorsak onunla çalışacağız' diyen hükümete seslenen Demirel, "Tamam sorumlu sizsiniz; kimi istiyorsanız onunla çalışın ama emaneti de ehline verin" dedi.

Ankara Sanayi Odası Yönetim Kurulu Toplantısına katılan Demirel, sanayicilerin sorunlarını dinledi. Toplantı sonrası konuşan Demirel, hükümetin ekonomide başarılı olduğu alanlar olduğu gibi başarısız kaldığı konularında olduğunu söyledi. Bunların başında işsizlik geldiğini ifade eden Demirel, konuda yapılacak işin mevcut sanayileri korumak ve yenilerin açılmasına sağlamak olduğunu ifade etti. İktidarın sanayicinin sorunlarına iyi kulak vermesi gerektiğini kaydeden Demirel, sanayici üzerinde yüksek vergi, bürokrasi ve enerji maliyetlerinin olduğuna işaret etti. Demirel, aşırı değerli YTL'nin de gereksiz olduğunu belirterek, "Değerli paranın fonksiyonu yoksa değerli olmasının bir anlamı yok. Değerli para Türkiye'nin lehine değil. İhracat Türkiye'nin hayatıdır" dedi.

Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Demirel, bir soru üzerine Cumhurbaşkanı'nın kararnamelerini imzalamasını ve Merkez Bankası başkanlığı ataması tartışmalarını değerlendirdi.

Demirel, Cumhurbaşkanı görevinin Anayasada tarif edildiğini, Cumhurbaşkanı bu Anayasal görevi anladığı biçimde yapabileceğine dikkat çekerek, "Eğer cumhurbaşkanı önüne her geleni tasdik edecekse bu yanlıştır. Yani ona mecbursa yanlıştır. O zaman o makama gerek yok. Eğer önüne her geleni de red edecekse o da yanlıştır. O zamanda devletin işleyişinde sıkıntılar çıkar. Neyi ret edecek; neyi takdir edecek o cumhurbaşkanının takdirine bağlı. Cumhurbaşkanı kararları tabiki eleştirilebilir. Yalnız karar saygıyla karşılanmalıdır" dedi.

Merkez Bankası başkanlığı Türkiye'de ilk tayin edilmediğini belirten Demirel, bu konuda kimsenin endişe etmesine gerek olmadığını söyledi. Demirel, başkanlık tayini kurallara bağlı olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: "Eğer kural ve kanunlara bağlı ise burada keyfilik olmaz. Hükümetler daima şunu söyleyecektir. 'sorumlu biziz kimi istiyorsak onunla çalışacağız' Tamam sorumlu sizsiniz; kimi istiyorsanız onunla çalışın ama emaneti de ehline verin. Emanetinde ehline verilip verilmediğinin takdirinde de yalnız değilsiniz. Yani sizin işinize birileri karışacaktır. Öncelikle kamuoyu karışacaktır. Bu bir defa çoğulcu idare. 'Benim yaptığım işe kimse ses çıkarmasın' denilemez. Herkes bir şey diyecek. Bu çoğulcu idare içinde hükümetlerin bunalmaması lazım. Cumhurbaşkanı gelen teklifi geri çevirmiştir. Gerekçeleri vardır. Bu kimseyi küçük düşürmez. Bu birkaç gün tartışılır sonra unutulur. Devlette bu kadar yetişmiş adam var. Hep dışarıdan adam getirilecek değil. Kamuoyunda herkesinde kabul edeceği ehliyetli birisi getirilir oraya konur ve bu tartışma biter"

Demirel, atamaların eşinin başörtüsü yüzünden olmadığı yönündeki eleştirilerine katılmadığını belirterek, "O cumhurbaşkanın gerekçesi değil, kamuoyunun tahmini. Cumhurbaşkanına o gerekçeyi izafe etmek bence yanlıştır" dedi.

"Merkez Bankası'na yapılacak atamalarla banka özerkliğini yitirirse buna karşı bir yaptırım ne olacak " sorusuna Demirel, "Buna karşı bir kamuoyu var. Zannediyor musunuz yanlışın saltanatı var? Yanlış sürmez. Merkez Bankası gibi bir yere getirdiğiniz insan partizanlık yapıyorsa; orada partizanlık nasıl yapar onu da bilmiyor ama nazari olarak söylüyorum veya işinin ehli değilse ömrü olmaz. Her yerden aykırı sesler çıkar. İşte onun yaptırımı odur. Zaten demokratik ülkelerde yatırım daha çok kamuoyudur" şeklinde yanıtladı.

Kamudaki vekil bürokratların çok sayıda olduğunun hatırlatılması üzerine Demirel, vekaleten atamanın öncelikle vekil olması nedeniyle