Ekinciler 360 milyon dolara koşuyor
Yeniden yapılanmasını tamamlayarak atağa kalkan Türk sanayiinin köklü kuruluşlarından Ekinciler Holding'in “Amiral Gemisi” Ekinciler Demir-Çelik, 2006 yılı sonunda 360 milyon dolar ciro hedefliyor.

Yeniden yapılanmasını tamamlayarak atağa kalkan Türk sanayiinin köklü kuruluşlarından Ekinciler Holding'in “Amiral Gemisi” Ekinciler Demir-Çelik (Ekdemir), EkSismik çeliği ile binaların deprem güvenliği çıtasını Avrupa standartlarına yükseltti.
İskenderun'daki üretim tesislerinin kapısını basın mensuplarına açan Ekdemir, ihracattaki yeni yıldızı EkSismik deprem çeliğini tanıttı.
İskenderun'da 1960 yılında kurulan ve 1 milyon ton/yıl üretim kapasitesi bulunan Ekinciler Demir-Çelik'in Genel Müdürü Çetin Kaya, EkSismik çeliğinin nervürlü çeliğe oranla çok daha fazla esneklik, yüksek mukavemet, kolay şekil alma, yüksek korozyon direnci ve kaynak edilebilme özelliklerine sahip olduğunu belirtti. EkSismik-Deprem Çeliği ile binanın depreme dayanıklılığının en üst seviyeye çıktığını belirten Kaya, “EkSismik-Deprem Çeliği, ülkemizde üretilen çelik açısından ulaşılabilecek en son noktadır” dedi.
YÖNETMELİK YETERSİZ
Deprem çeliğinin İngiltere, Norveç, İspanya, Yunanistan ile Uzakdoğu ve Latin Amerika ülkelerinde inşaat standartı olarak kabul edildiğini anlatan Kaya, 2007 sonunda tüm Avrupa ülkelerinin AB'nin genel hükmü gereği bu standarda geçeceğine dikkat çekti. Dünyadaki deprem çeliği standardının ülkemizdeki deprem yönetmeliğini geride bıraktığının altını çizen Kaya, “Türkiye deprem kuşağında olmasına rağmen, deprem çeliği yönetmeliğimizde yok. Yönetmelikte olmaması kullanılmayacağı anlamına gelmiyor ama zorunluluk olmadığı için düşük kalite demir tercih edilebiliyor. Biz moda üretmiyoruz, inşaat çeliği üretiyoruz. Bu konunun hayati önem taşıdığına inanıyoruz. Türkiye'de depreme dayanıklı binalar ancak EkSismik deprem çeliği'nin kullanımıyla mümkün olacaktır” dedi.
MALİYET FARKI YÜZDE 5
Deprem çeliğinin nervürlü demire göre maliyetinin yüzde 5 fazla olduğunu kaydeden Kaya, şunları söyledi:
“Binanın temelinden itibaren statik hesaplar iyi yapılarak deprem çeliği kullanılırsa, normal demire oranla daha az çelik kullanılacağı için deprem çeliği yüzde 15'e kadar daha ucuza gelebiliyor. Çeliğin inşaat maliyeti içerisindeki payı yüzde 14. Fakat, deprem güvenliği gibi hayati bir konuda maliyet hesabı yapmak doğru bir yaklaşım olmaz” diye konuştu.
Çeliğin inşaat kalitesi açısından önemine dikkat çeken Kaya, son dönemlerde Rusya'dan getirilen kalitesiz ve inşaat çeliğine uygun olmayan hammaddelerden üretilen demirlerin piyasaya sürüldüğünü bildirdi. Kaya, bunun deprem kuşağındaki Türkiye için büyük risk oluşturduğunu söyledi.
İhracatın yeni yıldızı EkSismik
EkSismik'in 2004 yılından bu yana Avrupa'nın birçok ülkesine ihraç edildiğini bildiren Kaya, toplam ihracatlarının 270 milyon dolar olduğunu, 2006 yılı sonunda 360 milyon dolar ciro hedeflediklerini açıkladı. Halen dünyanın 40 ülkesine ihracat gerçekleştiren Ekdemir'de Ar-Ge yatırımları sonucunda geliştirilen ve 2004 yılında ilk kez Avrupa'ya ihraç edilen EkSismik deprem çeliğinin, Avrupa'da halen 11 ülkeden ürün kalite onay sertifikası ile Türkiye patenti bulunuyor. Ekdemir, İlk 500 Sanayi Kuruluşu arasında ise 76'ncı sırada yer alıyor.
Az demirle çok güvenlik
2006 yılı sonunda 360 milyon dolar ciro hedeflediklerini anlatan Kaya, 'EkSismik-Deprem Çeliği, binanın hem depreme dayanmasını hem de esneklik kazanmasını sağlıyor. Bir inşaatın sağlam olması için çok demir kullanmak gerekir diye düşünülür. Halbuki çok demir kullanılması binayı sağlam yapmaz. Bir inşaatın sağlamlığı doğru statik bir projelendirmeyle olur. Sismik deprem çeliği kullanıldığı zaman çok fazla miktarda demir kullanmanıza gerek yoktur. Gerektiği kadar kullanmanız yeterli olacaktır.
Tasarruf sağlıyor
Deprem çeliğinin maliyeti normal çeliğe göre %5 fazla gibi görünürken, inşaatta kullanıldığı miktara bakıldığında %15 tasarruf sağladığı görülür. Binalarda kullanılan çeliğin, inşaat maliyetlerinin %10 gibi küçük bir kısmını oluşturduğu düşünülürse, insan hayatı düşünüldüğünde EkSismik-Deprem Çeliği bu yönüyle önem kazanıyor' dedi. Kaya, 'İnşaatlarda kullanılacak bu çelik, hem güvenliği, hem de ekonomiyi sağlayacaktır. Dünyanın birçok yerinde depremler oluyor. Depremi yaşayan ülkeler özellikle 2000 yılından sonra inşaat standartlarını kesinlikle değiştirdiler. Avrupa'da 5 ülke sismik kalitedeki inşaat çeliğini standartlarına aldı.
Standartlara girmedi
İngiltere, Norveç, Yunanistan, İspanya gibi ülkeler standartlarını oluşturdular. Diğer Avrupa ülkeleri de ön taslaklarını yayımladılar. AB'nin genel hükmü var. Tüm AB ülkeleri 2007 ortasında kendi ülkelerinde inşaat standartlarına sismik kalitedeki çeliği yerleştirecekler. Uzakdoğu ve Latin Amerika ülkeleri yıllardır kullanıyor. Türkiye'de hala sismik kalitedeki inşaat çeliği standartlara girmedi' diye konuştu.
SANTRAL KURACAK
Çetin Kaya, her ay 5 milyon YTL elektrik faturası ödediklerini belirterek, "Hatay'da kullanılan elektriğin üçte birini biz kullanıyoruz. Elektrik fiyatlarındaki artıştan tüm sektör çok olumsuz etkilendi. AB'de elektriği az kullanan ile çok kullanan arasında yüzde 50 fiyat farkı var. Türkiye'de bu uygulanmadığı gibi bir de yüzde 2 TRT payı ödemek zorundayız? Bu haksızlık" dedi. Kaya, önümüzdeki dönemde kendi elektrik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kömüre dayalı termik santral kurmayı planladıklarını bildirdi.
60 ülkeye ihracat
Halen dünyanın 60 ülkesine ihracat gerçekleştiren Ekinciler Demir ve Çelik Fabrikası'nda Ar-Ge yatırımları sonucunda geliştirilen ve 2004 yılında ilk kez Avrupa'ya ihraç edilen EkSismik Deprem Çeliği'nin, Avrupa'da halen 11 ayrı ülkeden ürün kalite onay sertifikası ile Türkiye patenti bulunuyor. Ekinciler Demir Çelik, 'Türkiye'nin İlk 500 Sanayi Kuruluşu' arasında ise 76.sırada yer alıyor.
Krizde oğlunun okul masrafından kısmıştı
2001 krizinde üretime ara veren ve İstanbul Yaklaşımı çerçevesinde 30 milyon doları faiz olmak üzere 180 milyon dolarlık borcunu zamana yayan Ekinciler Holding, bu borcun 60 milyon dolarını ödedi. Ekinciler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, tasarruf tedbirleri kapsamında oğlunun bile ABD'deki üniversite eğitimini yarıda bırakarak Türkiye'ye döndüğünü söylemişti.
Gazeteciler fabrikada inceleme yaparken...