Davutoğlu sonrası Erdoğan “Aldatıldım” der mi?
AKP'nin 14 yıllık iktidarında izlenen dış politikada Ahmet Davutoğlu'nun hep imzası oldu.
16.05.2016 07:32 •

16px
32px
AKP'nin 14 yıllık iktidarında izlenen dış politikada Ahmet Davutoğlu'nun hep imzası oldu.
Önceleri “Başbakan başdanışmanı”, ardından da Dışişleri Bakanı olarak.
Başbakanlığı döneminde ise ağırlığı iyiden iyiye dış politikaya verdi Davutoğlu…
Süleyman Şah Türbesi'nin taşınması operasyonu, Suudi Arabistan'a Genelkurmay Başkanı ile ziyaret, AB ile yapılan sığınmacı anlaşması…
O kadar ki, Başbakanlık gö-revinden ayrılacağını açıkladıktan sonra bile Bosna'ya ziyarette bulunmaktan kendini alıkoyamadı.
Dış politikanın bu kadar içinde olması, kendisi açısından çok da büyük bir tehlikeyi beraberinde getirdi doğal olarak…
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, daha önce sorun yaşadığı her konuda yaptığı “aldatıldım” açıklaması, önümüzdeki günlerde Davutoğlu üzerinden yeniden gündeme gelebilir.
Türkiye'nin sıkıntı yaşadığı konuları şöyle bir düşünün:
– Suriye politikası; Türkiye'nin Suriye'de izlediği mezhep temelli politikanın mimarlarından biri Ahmet Davutoğlu. Suriye'de “güçlü muhalefet hareketi” diye pazarlanan ancak pek bir başarı gösteremeyen “Özgür Suriye Ordusu” ve benzeri hareketleri, “Dışişleri Bakanı” olarak bizzat Davutoğlu organize etti. Şimdi Türkiye, elde kalan birkaç cihatçı grupla sıkıştığında acaba oklar Davutoğlu'na döner mi?
– İsrail'le yaşanan Mavi Marmara krizinde Dışişleri Bakanı Davutoğlu idi. Şimdilerde İsrail'le barışılırken, yine “aldatıldım” retoriği masaya taşınıp, ilişkilerin bozulmasından Davutoğlu sorumlu tutulur mu?
– Cumhurbaşkanı Erdoğan ısrarla PYD'yi “terör örgütü” olarak dünyaya tanıtmaya çalışıyor. Oysa kendisinin Başbakan olduğu dönemde, Dışişleri Bakanı olan Davutoğlu PYD'nin liderini Türkiye'de ağırlamıştı. PYD konusunda, AKP hükümetinin yaşadığı zikzaklar da “Davutoğlu'nun yanlışları” hanesine yazılmaya çalışılır mı?
Erdoğan, Davutoğlu'nun Başbakanlık'tan ayrılmasını sağlayıp, gelecek için yeni bir “günah keçisini” de hazır etmiş olmasın?
Zeynep Gürcanlı/Sözcü
Önceleri “Başbakan başdanışmanı”, ardından da Dışişleri Bakanı olarak.
Başbakanlığı döneminde ise ağırlığı iyiden iyiye dış politikaya verdi Davutoğlu…
Süleyman Şah Türbesi'nin taşınması operasyonu, Suudi Arabistan'a Genelkurmay Başkanı ile ziyaret, AB ile yapılan sığınmacı anlaşması…
O kadar ki, Başbakanlık gö-revinden ayrılacağını açıkladıktan sonra bile Bosna'ya ziyarette bulunmaktan kendini alıkoyamadı.
Dış politikanın bu kadar içinde olması, kendisi açısından çok da büyük bir tehlikeyi beraberinde getirdi doğal olarak…
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, daha önce sorun yaşadığı her konuda yaptığı “aldatıldım” açıklaması, önümüzdeki günlerde Davutoğlu üzerinden yeniden gündeme gelebilir.
Türkiye'nin sıkıntı yaşadığı konuları şöyle bir düşünün:
– Suriye politikası; Türkiye'nin Suriye'de izlediği mezhep temelli politikanın mimarlarından biri Ahmet Davutoğlu. Suriye'de “güçlü muhalefet hareketi” diye pazarlanan ancak pek bir başarı gösteremeyen “Özgür Suriye Ordusu” ve benzeri hareketleri, “Dışişleri Bakanı” olarak bizzat Davutoğlu organize etti. Şimdi Türkiye, elde kalan birkaç cihatçı grupla sıkıştığında acaba oklar Davutoğlu'na döner mi?
– İsrail'le yaşanan Mavi Marmara krizinde Dışişleri Bakanı Davutoğlu idi. Şimdilerde İsrail'le barışılırken, yine “aldatıldım” retoriği masaya taşınıp, ilişkilerin bozulmasından Davutoğlu sorumlu tutulur mu?
– Cumhurbaşkanı Erdoğan ısrarla PYD'yi “terör örgütü” olarak dünyaya tanıtmaya çalışıyor. Oysa kendisinin Başbakan olduğu dönemde, Dışişleri Bakanı olan Davutoğlu PYD'nin liderini Türkiye'de ağırlamıştı. PYD konusunda, AKP hükümetinin yaşadığı zikzaklar da “Davutoğlu'nun yanlışları” hanesine yazılmaya çalışılır mı?
Erdoğan, Davutoğlu'nun Başbakanlık'tan ayrılmasını sağlayıp, gelecek için yeni bir “günah keçisini” de hazır etmiş olmasın?
Zeynep Gürcanlı/Sözcü