Dolar
39,2401
0,04%
Euro
44,4871
0,06%
Sterlin
52,9897
-0,03%
Bitcoin
4.121.780
-0,91%
BİST-100
9.019,57
-1,65%
Gram Altın
4.150,341
-0,80%
Gümüş
32,99
-1,03%
Faiz
47,68
0,00%

Büyükekşi'yi üzen söylenti....

TİM Başkanlığına adaylığını koyan Mehmet Büyükekşi'yi üzen söylenti....

03.09.2008 08:38
Haberi paylaşın
Büyükekşi'yi üzen söylenti....
16px
32px

Jale Özgentürk'ün röportajı

1993 yılında ihracatçıları bir çatı altında toplamak amacıyla kurulan Türkiye İhracatçılar Meclisi, Türkiye çapında faaliyet gösteren 45 bin ihracatçıyı temsil eden bir örgüt. İlk başkanlığını 1993-2001 yılları arasında Okan Oğuz'un yaptığı, 2001'den bugüne kadar ise Oğuz Satıcı'nın görevi sürdürdüğü TİM'de 9 Eylül'de seçim var. Heyecanı dozu giderek artan başkanlık yarışında ise bir zamanlar ekip olan isimler birbirinin rakibi.

Yarışta bugün itibariyle İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Kahyaoğlu, Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçı Birlikleri Başkanı Adnan Dalgakıran, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı İsmail Gülle ve İstanbul Deri Mamülleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Büyükekşi var. Birbirinden iddialı dört aday seçimler yaklaşırken neler yapar bilinmez ama 23 farklı sektörde 59 ihracatçı birliğini temsil eden 344 delegeyi yakın markaja almış durumda. 2001'de 26 milyar dolar olan ihracatı bugün 130 milyar dolara çıkaran ihracatçılar bugünlerde ciddi sıkıntı yaşarken dört başkanla neden aday olduklarını ve önerilerini konuştuk.
 
Başkanlık için benden liyakatlisi yok, ilk işim TİM Yasası olacak
Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) iddialı başkan adaylarından biri Mehmet Büyükekşi...

Başkan Oğuz Satıcı'nın aday olmayacağını açıklamasının ardından sahneye çıkan Büyükekşi, TİM'de başkanvekili. Adaylığını koyma nedenini meclis delegelerinin ısrarına bağlayan Büyükekşi ile iki yıl önce taşındıkları İkitelli'deki Ziylan Grubun yeni merkezinde görüşüyoruz. Büyükekşi, delegelerle yoğun bir telefon trafiği sürdürüyor. Biraz yorgun ve sıkıntılı bir ifadeyle...
Adaylığını hükümetin TİM'de etkinliğini artırmak istemesine bağlayan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan destek aldığı öne sürülen Büyükekşi'yi en çok bu söylentiler üzmüş.

1980'den beri sivil toplum örgütlerinde başkan yardımcılığı ve başkanlık yaptığını, TİM'in markalaşmasında da büyük emeği olduğunu söyleyen Büyükekşi, "Hükümet istedi diye değil, liyakatli olduğum için adayım. Söylenenler boş laflar. Bana hükümet yandaşı diyenin kendisine bakması lazım. Liyakatse en liyakatlisi benim" diyor. Büyükekşi, Satıcı dönemi yönetiminin eksikleri de olduğunu kabul ederek, "Her yiğidin yoğurt yiyişi farklı. Artık her sektöre eşit mesafede olacağız. Şirketlerin katma değeri yüksek üretime yönelmesi için projelerimiz var" diye konuşuyor.
 
Türkiye İhracatçılar Meclisi başkanlığına neden aday oldunuz?

TİM'le ilgili bugüne kadar yaptığımız çalışmalar Türkiye'de tanınmasında marka olmasında önemli gelişme gösterdi. Yaptığımız bir çok çalışma ihracatçılar tarafından takdirle karşılandı. Bundan sonra da devam edecek. İnovasyan Ar-Ge ve üretim geliştirme çalışmaları, pazarlama çalışmaları yaptık. Dizayn Turkey'i kurduk. TİM Akademi adı altında Anadolu'nun birçok şehrinde konferanslar yaptık. Marka nasıl yaratılır, katma değeri yüksek ürün nasıl üretilir eğitimleri verdik. Sektöründe o işi en iyi yapan yöneticileri götürerek seminerler verdirdik. Bunları TİM'de Oğuz Satıcı ile birlikte yaptık. Oğuz bey aday olmayacağını açıklayınca da yıllardan beri yapılan bu çalışmaların yarım kalmaması için ve hedeflerimizi gerçekleştirmek için aday oldum. Başkanvekilliği yaptığım süreçte hem doğru, hem yanlış yaptıklarımızı görme fırsatım oldu. O yüzden de bu bilgi birimini ihracatçılar için değerlendirmek amacıyla aday oldum.
 
Nelerin yanlış yapıldığını düşünüyorsunuz

Yanlış demeyelim de eksik yapılan şeyler diyelim. Belki ihracatçı birlikleriyle gerekli koordinasyon sağlamada sıkıntılar oluştu.
 
Tekstilin sorunlarının öne geçmesi gibi mi?
Zaman zaman tekstil ağırlıklı görünmesi de olabilir. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Bundan sonra bazı şeyler, farklı bir üslupla olacak.
 
Sizin uslübunuz nasıl olacak? Neler vaad ediyorsunuz?
Örneğin ihracatçı birlik başkanları toplantılar yapmayı planlıyoruz. Önce ortak akıl toplantısı yapacağız. Her sektörün farklı sıkıntılarını çözebilmek için çözüm önerilerini üretmek istiyoruz. 6 ayda bir meclisi çalıştırmayı ve katılımcı bir sistem uygulamayı hedefliyorum. TİM'de sorun değil çözüm odaklı bir yönetim anlayışı geliştirmek istiyorum. Bunun için bir çözüm merkezi kurma konusunda bir düşüncem var. Yurtdışında ihracatı tanıtım ve geliştirmek için merkezleri kurmak. Yine Kürşad Bey'in fikir öncülüğünü yaptığı Turquaity projesine destek vereceğiz. Bunun dışında özellikle Türkiye'nin müteahhitlik sektörü yurtdışında çok büyük aşamalar kaydetti. Burada düşüncemiz bu inşaatlarda Türk malı ürünlerin kullanılması teşvik etmek olacak. Ayrıca tarım ürünleri ihracatı ile ilgili gıda kodeksine uymayan ürünlerin gelmesinde sorunlar yaşanıyor. Tarım Bakanlığıyla da işbirliği yaparak bu sorunları çözeceğiz. Bunların hepsi birliklerimizle yapacağımız işler.
 
Seçilirseniz yapacağınız ilk iş ne olacak?

Tabii ki ilk yapacağım iş TİM Yasası'nın çıkarılmasını sağlamak olacak. TİM Yasası bizim için çok önemli. Bugüne kadar kararnamelerle bu iş buralara geldi. Yasası olması son derece bize avantajlar sağlayacak. Bugüne kadar Dış ticaret Müsteşarlığı'na bağla tali bir kuruluştuk. Daha etkin bir hale geleceğiz. Bu halimizle bile 7 yıl önce biraraya geldiğimizde 26 milyar dolar olan ihracat şu anda 130 milyar dolar oldu. Neredeyse 5 katı artış oldu.
 
İhracatta büyük sıkıntılar yaşanıyor. Uygulanan düşük kur yüksek faiz politikaları ihracatçının en büyük sorunu.
Bugün ihracatçının en büyük sıkıntısı para kazanamamak. İhracatın para kazanması için çalışmalar yapmamız lazım. Burada hem hükümet nezdinde hem de bizim yapmamız gereken şeyler var. Bizim katma değeri yüksek ürünleri nasıl üretmemiz gerekir konusunu sektörlerle işbirliği içinde araştırmamız lazım. Hükümetin yapması gereken ise girdi maliyetlerinin düşürülmesi, düşük kur yüksek faiz konusunda adım atılması.
 
Oğuz Satıcı'nın yıllardır eleştirdiği bu konuda hiçbir adım atılamadı. Çünkü uygulanan ekonomik politikalar bu yönde oluşturuldu. Siz çözüleceğine inanıyor musunuz? Öneriniz var mı?
Bu konuda çalışmalarımız var, faaliyetlerimiz var. Sanayici ihracatçılar, tarıma dayalı ihracatyapan yani hiç ithalatı olmayan sektörler sıkıntı içinde. Aynı zamanda tekstil gibi emek yoğun sektörler büyük sıkıntı içerisinde. Hükümetin tekstil konfeksiyon ve deri sektörünün hassas sektör olması yolunda bir çalışması var. O çalışmaları izliyoruz ve ilerliyor.
 
Kur politikalarının doğru olduğu ve değişmeyeceği konusunda açıklamalar oluyor. İhracatçı hem ağlıyor hem de ihracat rekorları kırıyor görüşü yaygın. İhracatçı boşuna mı yakınıyor?
İhracatçının boşuna yakınması gibi birşey söz konusu olamaz. Özellikle emek yoğun sektörlerde son 5 yılda asgari ücret döviz bazında yüzde 100'ün üzerinde arttı. Enerji maliyetleri yüzde 100 arttı. Girdi maliyetlerinde artışlar maalesef birçok ihracatçımızı yakından ilgilendiriyor rahatsız ediyor. Kurun herhangi bir şekilde artmaması ama girdi maliyetlerinin artması ister istemez karları etkiyor.
 
İhracatçı dalgalı kur değişsin mi istiyor? Özel sektör borcu 120 milyar doların üzerinde. Kur artarsa başka krizler gündeme gelecek. Siz bir çözüm görüyor musunuz?
Dalgalı kurdan vazgeçilsin diyen yok. Birdenbire büyük farklar olsun diye de talep etmiyoruz. Bizim talebimiz ihracatçının ayakta kalabileceği, kar edebileceği oranın uygulanması. Çünkü reel sektör sıkıntı yaşarsa belli bir süre sonra üretimde büyük sıkıntılar olacak. Büyük farklar değil istediğimiz o da fayda sağlamaz.
 
Hükümetten destek aldığınız söyleniyor. Hatta doğrudan başbakan desteğinden söz ediliyor... Bu konuda ne diyorsunuz?
Öyle birşey yok, defalarca söyledim. Artık tadı kaçtı. Son derece yanlış. Ben yeni girmedim bu işlere. THY'ye Tanıl Bey zamanında girdim. Eximbank'a da eski yıllarda. Benim anlamadığım bunu söyleyen insanın önce dönüp kendisine bakması lazım. Bu işi yapmak için önemli olan liyakatsa en uygun kişi benim. Çünkü 5 yıldır başkanvekiliyim. Bu konularda hiçbir tecrübesi olmayan çamur at izi kalsın felsefesi ile olmaz. Bunlar hepsi boş laflar. 10 günden beri Anadolu'da ihracatçı birlikleri olan şehirleri geziyoruz. Daha da gezeceğiz. Birçok yeri ziyaret ediyoruz, çalışıyoruz. Bunların hepsi çalışılmadan olması mümkün değil. Tepeden inme gelmedik. Biz zaten oradaydık.

Hangi birliğin kaç delegesi var
 

Birlik adı
İli
Delege sayısı
Ege
İzmir
65
İstanbul Maden İhracatçıları
İstanbul
49
Akdeniz
Mersin
42
Orta Anadolu İh. Bir.
Ankara
33
İTKİB
İstanbul
32
İİB
İstanbul
32
Uludağ
Bursa
30
Güneydoğu
Gaziantep
17
Karadeniz
Giresun
14
Antalya
Antalya
12
Doğu Anadolu
Erzurum
8
Doğu Karadeniz
Trabzon
5
Denizli
Denizli
5
Toplam
-
344

Mimarlığı değil ayakkabıcılığı seçti

Gaziantep Karatarla Mahallesi'nde 1961'de dünyaya geliyor Mehmet Büyükekşi. Ayakkabı atölyelerinin bulunduğu bir mahallede. Bu dükkanlardan birisi ise dayısı Ahmet Ziylan'a ait. 1955'den beri ayakkabı işi yapıyor Ziylan. Babası Mustafa'nın marangoz olmasına rağmen onun ilgisi ayakkabıcılığa yöneliyor. 1971'de dayısı İstanbul'a gidiyor. O da 1978'de Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'ni kazanıyor. Bir yandan okuyup bir yandan çalışan Büyükekşi, o günlerin modası olan mimarlık mesleğini yapmak yerine meslek olarak ayakkabı işini tercih ediyor. Ziylan Taban şirketinde genel müdür olarak başladığı iş yaşamı, askere gitmeden kurduğu Ziylan Ayakkabı'yla sürüyor. Grubun oluşturduğu Polaris, Flogard gibi markalar artık en bilinen markalar arasında. Kinetix ise Adidas ve Nike'dan sonra Türkiye'de en bilinen spor ayakkabı markası. Ziylan bugün 200 milyon dolar cirolu 12 şirketli bir grup. 41 ülkeye 15 milyon dolar ihracat 2-3 milyon dolar da ithalat yapan grupta 2 bine yakın insan çalışıyor. Mağazaların sayısı ise 60. Ayakkabı sektörü yanında şimdi gıdada da iddialı hale gelen Ziylan, Gaziantep'teki fabrikada deneme üretimini tamamladığı fabrikadan donmuş lahmacun ve katmer üretmeye başlayacak. 1980'den beri ise sivil toplum örgütlerinin vazgeçilmez isimlerinden biri olan Büyükekşi'yi sorduğum ihracatçılar uzlaşmacı ve sakin kişiliğini öne çıkarıyor. O da "kavgacı değilim" diyor. Halen TİM başkanvekili, İSO üyesi, Türk Eximbank Yönetim Kurulu üyesi, THY Yönetim Kurulu üyesi, Türkiye Deri Vakfı Yönetim Kurulu üyeliği gibi farklı şapkaları olan Büyükekşi'nin hobisi bu sosyal faaliyetler olmuş. Dayısının kızı Zehra hanımla evli olan Büyükekşi'nin Murat ve Elif isimlerinde ikiz çocukları var.

Referans

editörün seçtikleri