Arkas Holding'in patronu Lucien Arkas ve eşi Merve Arkas, agroturizm yatırımlarına hız verdi ve Ege'nin ortasındaki Les Bungalows'un açılışını yaptı
Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Başkanı Lucien Arkas ve eşi Monreve Group Yönetim Kurulu Başkanı Merve Arkas, Ege'deki yeni yatırımlarında konuklarını ağırladı, PD yazarı Elif Yıldız Harmankaya'ya Agroturizm yatırımlarının perde arkasını anlattı.

Elif Yıldız HARMANKAYA
Türkiye’nin en köklü şirketlerinden biri olan Arkas Holding, denizcilikten lojistiğe, limancılıktan otomotive uzanan; sosyal sorumluluk tarafıyla sanata, çevreye ve eğitime dokunan geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor. Şirketin kurucusu Lucien Arkas, yalnızca iş dünyasında değil, kültür, şarapçılık ve bağcılık alanlarında da adından sıkça söz ettiriyor. Ege topraklarına bağlılığı ve sevgisi, yatırımlarına da yön veriyor. Aralarında Arkas Lojistik, Arkas Sanat, Lucien Arkas Bağları, Arkas Denizcilik, Arkas Line, Arkas Lojistik, Marport gibi güçlü markalar var.
Son yıllarda bu vizyona turizm de eklendi. Ve bu alanda öne çıkan isim, Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas’ın eşi, Monreve Group Yönetim Kurulu Başkanı Merve Arkas.
Alaçatı’daki yatırımlarıyla turizme adım atan Merve Arkas, şimdi Lucien Arkas Bağları’nın kalbinde açılan Les Bungalows ile “agroturizm” kavramını Türkiye’de yeni bir düzeye taşıyor. Doğayla uyumlu, deneyim odaklı ve sürdürülebilirlik temelli bu anlayış, yalnızca konaklama değil, bir yaşam biçimi vadediyor.
Burası sıradan bir bağ değil. Türkiye’nin en büyük tek parsel üzüm bağı, tam 2 bin dönüm üzerinde kurulmuş. Ve açılış gecesinde Türkiye’de bir ilk yaşandı: Bağın ortasında, açık havada klasik müzik konseri verildi. Yağmur tüm gün aralıklarla yağsa da, konser saatinde durdu. Sanki gökyüzü bile verilen emeğe saygı gösterdi.
Çok sayıda davetlinin katıldığı gecede, İzmir Filarmoni Orkestrası, şef Gürer Aykal yönetiminde eşsiz bir klasik müzik konseri verdi. Ardından sahneye çıkan Su İdil Quartet, cazla gecenin sesini yumuşattı.
Funda Arkas’ın tasarladığı mimaride taş, ahşap ve doğallık ön planda. 20 bağımsız bungalovdan oluşan Les Bungalows, çevreye minimum müdahale anlayışıyla inşa edilmiş. Elektrik güneş enerjisinden sağlanıyor, yapı doğaya sığınıyor. Sade, yalın, gösterişten uzak ama konforlu bu anlayış, şehrin telaşına ara vermek isteyen herkes için özel bir durak yaratıyor.
Mutfak ise başlı başına bir öykü. Montiano Restaurant’ın İtalyan esintili menüsü, Bib Gourmand ödüllü La Mahzen’in yerel ve şarapla eşleşen tabakları… Her yudum, her lokma bu toprakların emeğini hissettiriyor.
Merve Arkas, bu projeyi tanımlarken şunu söylüyor:
“Agriturismo, bizim için sadece bir konsept değil, geleceği şekillendirme yöntemi. Les Bungalows, doğayla uyumlu bir yaşamın mümkün olduğunu gösteren bir örnek.”
Monreve Group’un sıradaki yatırımıysa İtalya’da, Toskana’da. Ama bu başka bir yazının konusu olsun.
Bugünlük sadece şunu not düşelim: Ege’nin ortasında, bağların sessizliğinde bir yaşam felsefesi mekanı doğuyor. Adı Les Bungalows. Bu sadece bir otel değil, doğayla sessiz bir anlaşma.
patronlardunyasi.com