Bizi Güneş Taner savunsun
YALIM EREZ, ETİBANK'A ONAY VERENLER İÇİN SUÇ DUYURUSU YAPILMASI ÜZERİNE...

Etibank'ın satışına onay verenler için suç duyurusu talebini değerlendiren dönemin Sanayi Bakanı Erez, 'Yüce Divan'a gidersek bizi Güneş Taner savunsun demiştim, aynı görüşteyim' dedi
Etibank davası gerekçeli kararında, bankanın Cavit Çağlar - Dinç Bilgin ortaklığına satışına onay verenler hakkında suç duyurusunda bulunulması talebinden sonra gözler, onay veren dönemin Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) üyelerine çevrildi.
13 Ocak 1998 tarihli ÖYK toplantısında, 'Bu satış onaylayanı Yüce Divan'a götürür' diyerek karşı çıkan Erez, bugünde aynı görüşte olduğunu belirtti. Yalım Erez şöyle dedi:
"Ecevit hükümetinde çıkan af (4616 sayılı Rahşan affı) ile aynı konuda bir ay arayla iki farklı görüş veren Hazine bürokratları beraat etmiş. Görüşü nasıl değişti, bilemiyorum ama bilsem başka şey söylerdim. Ben birinci ÖYK toplantısında Hazine'den gelen görüş olumsuz olduğu için karşı çıkmıştım. Ancak ikinci görüş olumluydu. Benim de elimde karşı çıkacak belgem yoktu. Kararı imzaladım imzaladıktan sonra da 'Bir gün bu konu Yüce Divan'a giderse Güneş Taner orada müdafaa eder ben de görürüm' dedim. "
'Ben de karşıydım'
Kararda imzası bulunan dönemin Devlet Bakanı Işın Çelebi de bankanın Çağlar Grubu'na verilmesi konusunda itirazlarının olduğunu, ancak Hazine'nin görüşünü değiştirmesinden sonra çoğunluk kararına uyarak kararı imzaladığını söyledi.
Çelebi şunları söyledi:
"O kararın altında diğer üyelerle birlikte benim de imzam var. Hazine'nin ilk yazısında olumsuzluklar üzerine ben de itirazlarımı dile getirdim. Ancak Hazine daha sonra tam tersi bir görüş getirdi. Biz de kararı imzaladık. Bunları Etibank davasında verdiğim ifadede de anlattım. Dolayısıyla eğer bir imza atmışsak Yüce Divan'a gidilmesi halinde attığımız imzaların sorumluluğunu da üstlenmemiz gerekiyor."
Nedim Şener/Milliyet