BDDK'dan şube açmak isteyen bankaya 'biraz bekleyin' cevabı

Piyasalardaki toz duman içinde bankacılık sektörünün hassasiyeti giderek artıyor. Para Politikası Kurulu, bu ay üçüncü kez toplanarak yeni yol haritasını çiziyor. Bankalar da güçlü sermaye yeterliliğine rağmen sert dalgalar yüzünden "hasar tespiti" yapıyor. Türkiye'deki olumsuz gidişin gelişmekte olan diğer ekonomileri vurma noktasına geldiği düşünülüyor. İşte böylesi bir ortamda BDDK, banka bilançolarını yakın gözetime alıyor. Şu anda iki kademeli önlem planı devrede. İlk aşamada, yeni şube açmak isteyen bankalara, "Biraz bekleyin. 30 Haziran 2006  bilançonuzu görelim" denildi. BDDK ayrıca, düşük sermaye ile çalışan bankaların dalgalanmadan daha fazla etkilendiğini belirledi. Sermaye aşınmasının giderilmesini istedi. İkinci aşamada, yeni bir formül uygulanacak. BDDK, bankaların büyüme stratejisi ile sermaye yapısı arasındaki bağlantıyı gözden geçirecek. Hızlı büyümek isteyen bankalara ek sermaye şartı getirilecek.

HAZİNE'NİN HESABI
Bankacılar ise Hazine'nin finansman planına kilitlenmiş durumda. Devlet iç borçlanma senetleri faiz gelirlerinde vergi indirimine gidilmesi, "Krediyi keselim, kağıt alalım" tercihini zorluyor. Hazine'nin, nakit stokuyla iki ay daha yol alabileceği ancak yüzde 20'li faizlere razı olması gerektiği savunuluyor. Banka serbest rezervlerinde yurtdışına çıkış için 11 milyar dolar beklediği hatırlatılıyor. "İhalelere yeterli teklif gelmezse beklenti tersine döner, yönetilemez" diyen Hazine kurmayları, Başbakan'ı da IMF'yi de vergi teşviğine ikna etmesine etti ama Devlet Bakanı Ali Babacan'ın hem ekonomi hem de AB şapkası taşıması TÜSİAD gibi bürokrasiyi de düşündürüyor. Yabancıların Babacan'a bakışı değişiyor. Nihai muhasebe için 865 milyar dolar cirolu dünya devi 20 şirket yöneticisinin katılacağı 29 Haziran Yatırım Danışma Konseyi bekleniyor.

Koltuksuz bakanın çözümü

Son haftalarda ekonomi kurmaylarının ilginç yorumları kapalı kapılar ardından dışarı taşıyor. "Koltuksuz bakan" olarak adlandırılan bürokratlar bile "Şemdinli Olayı'ndan bu yana siyasi faktörler devreye girdi" diyor. Özel sohbetlerde şu önerilerde bulunuyor:

* Siyasi riskler azaltılmalı. Köşk seçimi gerginlik kaynağı olmamalı.

* Demeçle ekonomi yöntemi bırakılmalı.

* Acilen Ekonomik ve Sosyal Konsey toplanmalı.

* Başbakan, Merkez Bankası'na duyduğu güveni gösteren bir nezaket ziyareti planlamalı.

* Yerli ve yabancı 
bankaların yöneticileri ile biraraya gelmeli.

* Doğrudan yabancı yatırım için Türkiye'yi tercih eden sermayenin değerlendirmelerine kulak verilmeli.

* Sonbaharda gelişebilecek ikinci kur atağına karşı B Planı açıklanmalı.

Derviş haklı çıktı

Kurdaki şok yükseliş karşısında, Ankara'da "kim haklıydı?" tartışması alevlendi. Bu konuda en çarpıcı uyarı, BM Kalkınma Programı Başkanı Kemal Derviş'ten gelmişti. Derviş, Mart'taki Türkiye ziyaretinde, kurda ince ayar önermişti. Derviş, 3 ay önce konuşmasında şu başlıkların altını çizmişti:

* Hiçbir ülke milli gelirinin yüzde 6-7'sine yaklaşan cari açıkla rahat yaşayamaz.

* Merkez Bankası, döviz kurlarına bir gün müdahale etmek yerine, 'Bundan çok rahatsızız. Bunu düzelteceğiz' mesajı vermeli. 

Sabah