BDDK'dan önemli uyarılar

BDDK'dan önemli uyarılar

BDDK BAŞKANI BİLGİN, KREDİ KARTI ÇILGINLIĞI KONUSUNDA SEKTÖRÜ UYARDI.

BDDK'dan önemli uyarılar
16px
24px
22.08.2006 00:00
ABONE OLgoogle

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, Türk bankacılığında çok önemli gelişmeler yaşandığını, son dalgalanmada bankaların sermaye yeterliliklerinin kriter noktasına (yüzde 8) yaklaşmadığını, risk kültürünün değiştiğini ve bunu iyi idrak edenlerin, sıkıntılı dönemleri iyi atlattığını söyledi. Bilgin, bankalara bazı uygulamalarla ilgili eleştiriler de yöneltti. Bilgin'in sorularımıza yanıtları şöyle:

'Riski kâra çevirmek isteyen etkilendi'
Son dalgalanmadan bankacılık sektörü nasıl etkilendi?
Geçmişte de böyle dalgalanmalar yaşadık ama bu biraz daha büyük oldu. İç ve dış etkenler etkili oldu. Ancak ilk kez ortaya çıkan etkenler bankacılıktan kaynaklanmadı. 2001 krizinden sonra bankaların risk kültürü değişti.
Bunu iyi idrak edenler, bu dönemleri daha iyi atlatıyor, etmemekte direnenler hala risk alışkanlığını kârla orantılı görüp, kendini korumadan, piyasadaki gelişmelere tamamen açık bıraktıkları için olumsuz etkilendiler. Faizler, kurlar arttı. Bu, Merkez ve Hazine'nin denge arayışıydı. Bankalar da bu dengeye ulaşmak zorundaydı, aşağıda kalırsa mevduat kaybeder. Bu nedenle mevduat faizleri ve bütün faizler arttı.
Bazı bankalarımızda sabit faizli kalemler fazla, bazılarında az. Sabit faizli bilanço kalemleri fazla olan bankalarımız daha fazla etkilendiler. Sermaye yeterlilik oranlarında bir miktar aşınma oldu. Ancak hiç bir zaman bankalarımız yüzde 8'lik rasyoya yaklaşmadı. Bazı bankalarımız zarar açıklasa bile karlılık devam ediyor. 2001 ile karşılaştırılmayacak derecede üst noktalarda olduklarını görüyoruz. Bu gurur verici.

'Mevduat yarışı zarar verebiliyor'
Krizdeki görüşmelerde ne tür mesajlar aldınız, uyarılarınız neler oldu?
En çok ilettikleri konu mevduat yarışıydı. Şunu söylüyorlar; 'Öyle yarışa giriliyor ki biz de bu yarışa girdiğimiz halde buna inanmıyoruz." Pazar kapma, birbirinin aktifini, büyüklüğünü gözetleme dürtüsü var. Bu sisteme zarar veriyor.
İkincisi aracılık maliyetlerinin yüksekliği. Yabancılarla aynı vergisel avantajlara sahip olmak istiyorlar.

'İflas ertelemesi bankaları zorluyor'
Son zamanlarda şikayet konusu olan üçüncü durum düzenlemelerden kaynaklanıyor. Son dönemlerdeki bazı düzenlemelerin bankalardan çok bankalarla iş yapanları koruması. Bu suistimal ediliyor. Örneğin iflas ertelemesi. İflas ertelemesi şu anda çok yaygın olmamakla beraber korkarım yaygınlaşacak. Firmalar banka borcunu ödeyemediği zaman bankanın aksiyon almasını önlemek için iflas ertelemesine gidebiliyor. İflasını önlediği gibi teminat mülklerini de geri alıyor.

'Yaşayabilen firmayı öldürmeyin dedik'
Sizin uyarılarınız neler oldu?

Bazı bankalarda düşük sermaye ile yüksek kâr etme isteği var. Banka yöneticilerinin, yönetime sunum yaparken gösterdiği en güzel rasyo budur. Bu bizim istediğimiz bir şey değil.
Kriz dönemlerinde sermaye yeterlilik oranı hızla aşağı düşebiliyor. Bankalarımıza 'lütfen hesaplarınızı sistemin riski haline getirmeyin' dedik.
Firmalara mevzuatın elverdiği ölçüde esnek davranın uyarısında bulunduk. Bir firmanın üstüne bir banka gittiği zaman diğerleri de teminatlarını kaptırmamak için gidiyor. Dolayısıyla o firma yaşabilecekse bile o anda öldürüyorsunuz.
Bazı bankalarımız kredi risklerini hedge ettiler. Faizler yükselse de zarar yazmıyorlar. Tabii bir komisyon veriyorlar. Yüzde 13 ile konut kredisi kullandırdıysa, şu anda yüzde 20'ye çıksa bile sabit faizle verdiği krediden zamanla zarar edecek. 5 yıllık swap ve forward bulup bunu denk getiriyorlar. Ancak bazıları sabit faizli kalemleri özkaynak ve mevduat ile fonladılar. Faiz yükselince olumsuz etkilendiler. Bu önemli bir ders.

Özkaynaklardaki erime ne kadar oldu?
İki ay

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde