Bankalarda özel finans kurumu rahatsızlıgı yok
Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Özel Finans Kurumları’nın da Bankacılık Yasası içine alınmasından, bankaların da bu kurumların da rızası bulunduğunu belirterek, CHP Genel Başkanı Denize Baykal’e cevap verdi.

Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Özel Finans Kurumları’nın da Bankacılık Yasası içine alınmasından, bankaların da bu kurumların da rızası bulunduğunu belirterek, CHP Genel Başkanı Denize Baykal’ın, düzenlemeyi İslami bankacılık uygulaması olarak eleştirmesini doğru bulmadığını söyledi. Şener, konuyla ilgili Hürriyet’e şu değerlendirmeyi yaptı:
İNGİLTERE VE ABD’DE DE VAR:
Mevcut yasalarımızda Özel Finans Kurumları ile Bankalar Birliği ayrıydı. Bankalar Birliği de başlangıçta ayrı olmasını uygun gördü. Özel finans kurum benzeri finans kurumları İngiltere’de de ABD’de de başka ülkelerde de var. Ekonominin kuralı; ortada mal ve hizmet türüne göre bir talep oluşursa, bu talebe uygun mal ve hizmet sunumu da yapılır. Kar ortaklığına dayalı finans kurumu talebi Türkiye’de de, Arap ülkelerinde de diğer Müslüman ülkelerde de var. Bunu karşılamak için dünyanın her yanında bu tür finans kurumları kurulmuştur. Türkiye’de de bankacılık sistemi ile ortaklık içinde böyle bir yapı oluşmuş. Bunların hepsi kayıt altında ve sistemin içinde. Şimdi, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen tasarı ile bunun yasal düzenlemesi yapılıyor. Bundan hiçbir finans kurumu da, herhangi bir banka da rahatsız değil. Bankalar Birliği ve Katılımcı Bankalar Birliği de düzenlemeyi rahatsız edici bulmadı.
KÁR VE ZARARA KATILIMDAN:
Neden ‘Katılımcı’ sıfatı konduğu da eleştiriliyor. Bu adı koymanın nedeni, kár ve zarara katılmaktan geldi. Bakın bugün dünyada bankalar üç türlü; mevduat bankaları, kalkınma ve yatarım bankaları, katılım bankaları. Şu anda da Türkiye’de yapı bu. Tek fark Katılımcı Bankacılığın da bu çatı içine alınmasıdır. Yeni yasa ile bir düzenleme daha yapılıyor. Ayrıca TMSF zaten vardı, Özel Finans Kurumları Güvence Fonu da burayla bütünleştirildi.
Hürriyet