Avşar - Çilingiroğlu boşanması geçersiz sayılabilir
Hülya Avşar ile Kaya Çilingiroğlu’nun vekillerinin katıldıkları duruşmayla sessiz sedasız boşanmaları Yargıtay’ın "Anlaşmalı da olsa hakimin bizzat tarafları dinleyerek kanaat getirmesini" isteyen içtihat kararlarını gündeme getirdi.
12.09.2005 13:37 •

16px
32px
Hülya Avşar ve Kaya Çilingiroğlu 9 Eylül günü Kadıköy 3’üncü Aile Mahkemesi’nde boşandı. Mahkemede, Avşar’ın avukatı Deniz Ketenci ile Çilingiroğlu’nun avukatı Aydın Tuncay hazır bulunurken, davada Hülya Avşar ve Kaya Çilingiroğlu’nun katılmaması dikkat çekti. Sadece 8 dakika süren boşanma davası hukukçuların kafasında soru işareti yarattı. Çünkü Yargıtay kararlarına göre anlaşmalı da olsa boşanma davalarında hakim bizzat tarafları dinlemek zorunda. Yargıtay’ın Çilingiroğlu-Avşar çiftinin boşanma kararını butlan(yok hükmünde) sayabileceği emsal iki farklı kararı şöyle:
YARGITAY: HAKİM TARAFLARI DİNLEMEK ZORUNDA
E.H ve F.H, Ankara 10’uncu Aile Mahkemesi’nde anlaşmalı olarak boşandı. Daha sonra kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a taşındı. Yargıtay 2’nci Hukuk Dairesi, "Türk Medeni Yasası’nın 166/3’üncü maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya karar verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmesi gerekir" diyerek, boşanma kararını bozdu. Daire’nin 4 Ekim 2004 tarihinde aldığı bu karar uyarınca, taraflar hakim karşısında beyanda bulunmak zorunda kalıyor.
YARGITAY:"VEKALETEN OLMAZ"
Yargıtay’ın aldığı diğer bir kararla göre ise boşanma davası vekaleten yürütülemeyeceği hükme bağlandı. Yargıtay 2’inci Hukuk Dairesi başka bir boşanma davasında, yerel mahkemenin verdiği kararı şu nedenle bozmuştu:
"Anlaşmalı da olsa boşanmaya karar verilebilmesi için hakim bizzat tarafları dinleyerek iradenin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi şarttır. Bu irade açıklamasının bizzat hakim huzurunda yapılması zorunludur.
Vekaletnamesinde yetkisi olsa dahi vekilin beyanı boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Bu şartlar oluşmadığı halde yazılı biçimde boşanmaya karar verilmesi doğru değildir."
YARGITAY: HAKİM TARAFLARI DİNLEMEK ZORUNDA
E.H ve F.H, Ankara 10’uncu Aile Mahkemesi’nde anlaşmalı olarak boşandı. Daha sonra kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a taşındı. Yargıtay 2’nci Hukuk Dairesi, "Türk Medeni Yasası’nın 166/3’üncü maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya karar verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmesi gerekir" diyerek, boşanma kararını bozdu. Daire’nin 4 Ekim 2004 tarihinde aldığı bu karar uyarınca, taraflar hakim karşısında beyanda bulunmak zorunda kalıyor.
YARGITAY:"VEKALETEN OLMAZ"
Yargıtay’ın aldığı diğer bir kararla göre ise boşanma davası vekaleten yürütülemeyeceği hükme bağlandı. Yargıtay 2’inci Hukuk Dairesi başka bir boşanma davasında, yerel mahkemenin verdiği kararı şu nedenle bozmuştu:
"Anlaşmalı da olsa boşanmaya karar verilebilmesi için hakim bizzat tarafları dinleyerek iradenin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi şarttır. Bu irade açıklamasının bizzat hakim huzurunda yapılması zorunludur.
Vekaletnamesinde yetkisi olsa dahi vekilin beyanı boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Bu şartlar oluşmadığı halde yazılı biçimde boşanmaya karar verilmesi doğru değildir."